▶24◀ ▪son gün▪

104 6 2
                                    

Sevgili Jerry;

Artık sorunun ne olduğunu buldum.

Sıradanlaşmak...

Hayatınızda duyup duyabileceğiniz en korkunç kelime. Zihninizin olağan dışı olayları bile sanki daha önce yaşamışsınız hissiyle önünüze defalarca kere getirmesi ve alışmaya korktuğunuz saçmalıklar arasında sıkışıp kalmanız. En basit şekilde başka nasıl tanımlanır bilmiyorum ama benim için böyle.

Artık ne çektiğim acılar üzebiliyor beni ne de gelecek kaygısı ile beslediğim umutlarımın birer birer çöküşünü izlemek. Bir zamanlar deli gibi peşinden koştuğum hayallerimin bir başkası tarafından gerçekleştirilmesi de tabii.

Çünkü artık hepsi sıradanlaştı.

O kadar çok sevdiğimi kaybettim ve o kadar çok defa terk edildim ki elimin parmakları bile yetmiyor kaç defa kalbimin paramparça olduğunu anlatmak için.

Emir de öyle benim için Jerry.

Gittiğinden beri öyle.

8 Şubat 2017'de evimizin bahçesindeki o masayı devirip çıktığı günden beri, bizi asla dönülmeyecek bir uçuruma sürüklediği günden beri öyle.

Sıradan.

Ben onu severken, onun tek bir gülümsemesi için her şeyi yapmaya hazırken, kalbimde de aklımda da onun adı yankılanıyorken sevmedi ama şimdi sevmeyi unutmuş bir kadından kendisini sevmesini bekliyor.

Emir, bir imkansıza inanıyor Jerry. Yanlış yapıyor. Hala fark edip etmediğini bilmiyorum ama ben eskisi gibi değilim ki Jerry. Yüzümdeki solgunluğu, gözlerimdeki ışığın söndüğünü göremiyor mu?

Gerçekten bu kadar iyi oyuncu olamam herhalde değil mi?

Sevdiğimi saklayacak kadar gururuma esir düşmedim ki hiç. Ben onun tahmin ettiği gibi bir intikamın peşine de düşmedim. Sadece sevmedim.

Maalesef bir gün o da yanıldığını anlayacak ve o gün yaşadığımız her şeyi düzeltmek için çok geç olacak.

Yıllar önce böyle değildi ama Jerry. Hayatım bir yalan üzerine kurulu değildi.

Başıma her ne geldiyse çok sevmekten geldi. Duygularıma bağlı olduğumu biliyorum ama kendimi düzeltmek elimde değil ki. Belki de o gün Ezgi haklıydı. Ben yıllar önce kaybettiğim erkek kardeşimin yerine koymaya çalışıyorum bütün sevdiklerimi. Sorun bende olabilir ama şundan eminim ki suçlu ben değilim Jerry. Kötü olan ben değilim. Söylesene sen olsan sevmez miydin beni? Mutluluğun için her şeyi göze alan bir kadını tek sözünle yerle bir edebilir miydin?

Aşka inanmıyorum ben Jerry. İnsan sevdikleriyle değil sadece görmek istedikleriyle yaşıyor.

Biliyor musun aslında benim sevdiğim adam da sadece hayallerimdeymiş ve ben bunu üç yıl boyunca hiç fark edememişim. Çünkü ondan geriye sadece aşık olduğum gözleri kalmış ve beni gerçeklere kör etmiş Jerry. Ben yine kapılmışım meğerse o fırtınaya. Yeniden tutunmuşum beni tekrar darmadağın edeceğini bile bile.

Her gün her saniye nefesim kesiliyor artık, bir yalana ortak olup gözlerine bakmaya devam ettikçe acı çekiyorum Jerry.

Yıllar önce şimdikinden de çaresizdim ama böyle değildi Jerry. Kalbim paramparça değildi. Umutlarım ruhumu ayakta tutmayı henüz bırakmamıştı. Bir amacım vardı en azından, tutunduğum bir dal vardı. Şimdiyse önümde kocaman bir boşluktan başka bir şey göremiyorum Jerry.

Ama bir yandan da her şey daha dün gibi. Sanki geçmişimi tekrar tekrar yaşıyor gibiyim. Belki de dejavu dediklerinden... Mutlu olduğumuz günlere olan inancım beni terk etmeden sevmek istedim onu dünyalar kadar, tutunmak istedim rüzgarda sallanan bir yaprağa ama yapamadım Jerry.

Güvenemedim.

Güvenemem.

Ve şu an tam karşımda. Gözlerime bakıyor. Gülümsüyor. Belki de içten içe bir merak saklı gözlerinin derinliklerinde. Umutla bakıyor ama dudaklarındaki buruk bir tebessüm sanki. Sahiden acı çekiyor mu o da benim gibi? Sahiden kendini benim yerime koydu mu ki bir gün olsun?

Merak ediyorum ve bu merak bir gün beni öldürecek Jerry. Kendimi en kötü ihtimale hazırlamak isterken bile her defasında benim göremediğim ama daha kötüsünün olabileceği gerçeğini düşünmek ruhumu paramparça ediyor.

Üzgünlüğünü gördüm Jerry. Gözlerime bakışları bile öylesine değişmiş ki... İncitmekten korkar gibi narin narin seviyor onu yıllar önce sevmeyi bırakmış bir kalbi. Söyleyemiyor utancından belki ama geçmişte yüzüme baka baka utanmadan söylediği sözlerden, beni sevmeyişinden şimdi öylesine pişman olduğu belli ki... Gerçi yaptıklarıyla gurur duysa da fark eder miydi ki Jerry? Geçmişte defalarca kere kırılan paramparça olan, sevmeyi unutan ben değil miydim?

Ya şimdi nasıl hissetmeliydim?

Yıllar sonra bir kere daha karşılaştığımızda değerimi anladı diye kollarımı açıp yanımda olduğuna şükrederek mi uyanmalıydım her yeni güne? Ya da geçmişte yaşanan birkaç güzel gününün anısına sarılarak her gece sevmeden sevişmeli miydim onunla? Ruhumun onu terk ettiğini bile bile içinde bulunduğumuz çatının altında onunla aynı yastığabaşımı koymalıydım?

Bu da bir nevi onu aldatmak olmaz mıydı?

Bilmiyordum.

Çünkü aynı üç yıl önce de olduğu gibi karşısında kendimi kıyıya vurmuş bir deniz yıldızı gibi hissediyordum. Tonlarcasının içinden fark edilmeyi bekliyordum. Ama belki de fark edilmek için çok geçti. Çünkü ben üç yıl önce evimizden kapıyı çarpıp çıktığı o gün ölmüştüm. Sevmeyi unutan bir kadın sevilmeyi hak etmezdi.

Kaybetmek için çok erken ama sevmek için çok geçti.

Bundan sonrasına dair bizim için hiçbir umut yoktu. Çünkü emindim ki girdiğimiz tünelin sonunda ışık yoktu. Karanlık ve unutulmuştu.

Ondan geriye sadece gözleri kalmıştı.

Aynı benden geriye de evimizden çıkıp gitmeden önceki son sözleri kaldığı gibi.

Bir deniz yıldızına hayat vermeyi unuttuğu gün gibi yarım kalmıştık.

Ama bu defa yarım kalan hikayemizin sonunu büyük bir ustalıkla ilmek ilmek dokuyarak ben yazacaktım.

EMİR ELİDEMİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin