Bölüm 2

1.1K 42 63
                                    

Öğlen arası ziliyle herkes yemekhaneye doğru yol aldı biz ise Millsle ve Sadieyle her zamanki gibi yemekhaneye değil de kantine gidecektik çünkü yemekhanedeki yemekleri sevmiyoduk.

Sadie: Kızlar ya siz gidin ben bugün Noah'larla yemekhanede olucam

Mills de ben de kırılmıştık ama bozuntuya vermedik.

Millie: Tamam sen git afiyet olsun.

Sadie: Tamamdırr seviyorum siziii.

Yalandan da olsa gülümsedik çünkü sadie bizden uzaklaşıyodu ve Noah'la fazla yakındı arkadaş bile olsalar benim canımı yakıyordu...

Kantine gelmiştik Millie tostlarımızı alırken ben de her zamanki yerimize geçtim. Mills'i beklemeye başladım. Arkamdan birisinin yaklaştığını hissettim ''Ben de katılabilir miyim?'' dedi tok bi sesle, kafamı çevirdiğimde gördüğüm kişi Louis'di 

Y/n: E-efendim anlamadım

bi anda afallamış ve kekelemiştim bu çocuğun garip bi aurası var.

Louis: Diyodum ki katılabilir miyim? 

Y/n: ha, tabi neden olmasın.

Louis oturduktan sonra boş boş bakışmaya başladık ve sessizliği bozan o oldu.

Louis: Biraz kendinden bahsetsene.

Y/n: nasıl yani?

Louis: bilmem neler yaparsın hobilerin neler ne dinlersin ne izlersin vs. vs.

Y/n: Hmm okul çıkışları kaykay sürüyorum genelde, voleybol oynarım, daha çok metal ya da alternatif pop dinlerim 

Louis: Ciddi misin gerçekten kaykay sürüyo musun? 

Y/n: evet, neden?

Louis: Benim kaykaysız bi günüm bile geçmez geldiğim yerde evime yakın kaykay pistleri vardı ve tüm günüm oralarda geçerdi.

Y/n: Ne güzel, istersen bi ara sana bizim mahalledek kaykay pistlerini gösteri-

Cümlemi tamamlamaya kalmadan elinde 2 tane tostla Millie geldi.

Millie: Hoş sohbetinizi bölüyorum Y/n ama Archie hoca projemizde eksikler olduğunu söyledi şimdi onun yanına gidicem. Bu arada Louis senle pek konuşma fırsatımız olmadı şu adamın yanından dönünce takılırız. Hadi kaçtım benn.

Dedi ve tostun birini Louis'in eline tutuşturup gitti. Ben de kantinde çok daralmaya başladığımı fark ettim ve bi şekilde bahçeye çıkmam gerekiyodu. Sadie ve Noah genelde ikokul parkındaki çardaklarda oturuyolardı ve onları uzaktan da olsa izlemek istedim.

Louis: Ee napsak ki?

Y/n: Bahçeye çıkalım bence hem hava alırız hem de sana okuldakileri tanıtırım.

Kafasıyla onayladıktan sonra bahçeye çıktık.

Bahçede dolanırken Sadie ve Noah sürekli bize rahatsız edici bakışlar atıyodu. Sanki en yakın arkadaşım bi anda düşmanım gibi olmuştu.  Asla anlam veremiyodum yaptıklarına ama Noah'ın benden nefret ettiğini az çok biliyodum büyük ihtimal Sadie'deki gariplikte ondandır.

Louis: Aa Y/n bak kızlar voleybol oynuyo gel hadi biz de oynuyalım.

Barbara ve onların sınıftan bi kaç kız oynuyodu Louis ve ben de oyuna dahil olduk. Beklemediğim bi şekilde Louis gerçekten iyi oynuyodu. Tam biz oynarken Noah ve Sadie oturdukları yerden kalkıp bizim oynadığımız yerin etrafında yürümeye başladılar. Sürekli Noah'la göz göze geliyoduk ve bu hiç iyi değildi. İçimden bi ses bugünün garip olduğunu söylüyodu.

-Noah ve Sadie-

Noah: sen de şu kıza söyliyemedin gitti ha. Sürekli gözlerimin  içine içine bakıyo söyle de artık kurtulalım

Sadie: Tamam bebiş sen takma ben ara bitince söyliycem onlara.

Noah: inş cnm.

-----------------------

Öğlen arası bitiş zili çalmıştı Louis varken zaman çok hızlı geçmişti. Gerçekten iyi arkadaş olucakmışız gibi geliyodu.

Sınıfa doğru çıkarken kapının önünde Sadie'yi gördüm ve Millie de gele bilmişti sonunda.

Y/n: Oo Sadie hanım siz buraların yolunu bilir miydiniz? 

Millie: Valla Sadie Y/n haklı son zamanlarda varsa yoksa Noah, sanki biz değil de Noah en yakınınmış gibi.

O an son zamanlarda çok sık aklımdan geçen Noah'la sevgili olma ihtimallerini düşündüm ama yok ya arkadaşım bana yapmaz diye geçiştirdim

(salak sanki arkadaşın biliyo)

Sadie: Ben bu aralar niye sürekli Noah'la takılıyorum biliyo musunuz?

Sevgili olduklarını söylesinde rahat rahat yıkılıyım diye bekliyodum

Sadie: ÇÜNKÜ BİZ NOAH'LA SEVGİLİYİZZZ. 

Söylerken fazla mutluydu ve benim ister istemez yüzüm düştü kalbim paramparça olmuş gibi hissettim, Noah'ı severek geçirdiğim 2 sene gözlerimin önünden geçti. Ama bozuntuya vermemem gerkiyodu kafamı kaldırdım ve gülümsedim.

Y/n: Aaa hayırlı olsun kankaa. Çok yakışıyosunuz , keşke baştan söyleseydin seni bu kadar yargılamazdık Noah eniştemle takılıyosun diye.

Sadie gülümsedi ve bana sarıldı ben resmen titriyodum ağlamama ramak kalmıştı.

Y/n: Neyse siz geçin sınıfa ben bi lavaboya gidiyorum.

dedim ve hızla ordan uzaklaşıp yangın merdivenlerine gittim. Millie ne kadar yıkıldığımı tahmin edebiliyodur ama belli etmemek için yanıma gelmemesini işaret ettim. Soğuk merdivene oturdum ve 2 senemi düşündüm sanki 2 senem hiç yaşanmamış gibi geldi Noah benim için o kadar değerliydi ki aldığım her nefeste o vardı. Gözgöze gelmemiz bile benim için büyük bi olay olacak kadar sevmiştim. Boğazım düğümlenmişti adeta ve dayanamayıp ağlamaya başladım. Nefesim sıkışıyodu hiç iyi değildim.

Ben hıçkıra hıçkıra ağlarken saçımda bir el hissettim.

Aman Yarabbi acaba el kimin kncxms çok özgün bi insan olduğum için aşırı özgün bi hikaye yazıyorum maşallah. Bu arada sınav haftasındayım ve sınav haftasında kitap yazmaya başlayan mükemmel bi insanım (alkış efekti) her neyse boş yaptım çok . Eğer hikayeyi okuyosanız çokk teşekkür ederim düzeltememi istediğiniz ya da saçma bulduğunuz yerler varsa çekinmeden yazabilirsinizz. Hadi ben gittim sizi seviyorum bb<333

-mell

still hurts...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin