Ertesi sabah erkenden kalktım çünkü Louis'e olanları merak ediyodum ve rüyamda onu görmüştüm içimde bi şeylerin kötü gideceğine dair bi his vardı. Elimi telefonuma attım ve bildirimlere göz attım Will'den mesaj vardı:
Günaydın güzelim bu akşam alıyorum seni
''Günaydııın'' diye cevap verip wptan çıktım ve yan yatakta Mills'i uyandırmaya gittim.
Y/n: MİLLİEE KALK KALK KALK KALK FBI OPEN UP KAAAALK
Millie: ULAN HAYVAN NE BAĞRIYON UYANDIK İŞTE ayrıca sen ne zamandan beri erken uyanıp beni uyandırır oldun lan
Y/n: bilmiyorum dün Louis iyi değil dedin ya gerçekten de mutsuz gözüküyodu hem oda değişicek kadar ciddi ne oldu endişelendim kalk git de öğren şunu Finn'den
Millie: sen neden Louis'i bu kadar önemsiyosun?
Y/n: ARKADAŞIM ÇÜNKÜ
Millie: ya ben sana bi şey sorucam Y/n ama bana dürüst ol
Y/n: geliyo gelmekte olan
Millie: Sen Louis'den hoşlanıyo olabilir misin?
Y/n: hiçç sanmıyorum hem ne alaka ne alakaa
Millie: son zamanlarda hareketlerine biraz dikkat edince fark ettim ama sen sanmıyosan...
Y/n: tm boş yapma da git Finn'le konuş
Millie: uyuyolardır saat daha 6.30 mal
Y/n: ya git uyandır aa
Millie'yi daha fazla dinlemeden yan odaya yolladım
20 dk sonra
Millie: Louis senden hoşlandığını söledikten sonraki kavganız üstüne kafede yaptığın kavgadan sonra seni başkasıyla görmenin onu incittiğini söyledi.
Y/n: Başkası?
Millie: biraz konuştuk ve Will'den bahsettiğini anladım sen ve Will'i görmüş. Ona sadece arkadaş olduğunuzu hatta benim de Will'le tanıştığımı anlattım ama inanmadı...
Y/n: off nolucak şimdi?
Millie: bilmiyorum ama çok üzgün gözüküyo, bu akşam yemeğe davet edip konuşun bence.
Y/n: bu akşam olmaz
Millie: neden?
Y/n: Will'le yemeğe çıkıcam
Millie: uuu date gibi mi?
Y/n: hayırr akşam yemeği sadece
Millie: sen de az değilsin ha bi Will bi Lou
Y/n: of sus kafam çok karışık
Mills'le kahvaltıya inmek yerine odaya kahvaltı söyleyip bi süre bi şeyler izledik. Saat 15.20 gibiydi Mills Finn'le buluşmaya gittiğinde ben de tek başıma biraz gezmeye karar verdim.
Yaklaşık 2 saat boyunca Brighton sokaklarında dolaşıp alış veriş yapmıştım saat 17.30 civarıydı odaya elimde poşetlerle girdiğimde Louis'i gördüm.
Y/n: ne oldu da geldin?
Louis: merak etme bi kaç kıyafetim kalmış onları alıp çıkacaktım sana meraklı olduğumdan değil.
Y/n: sakin mi olsan sadece ne olduğunu sormuştum.
Louis: ben zaten gayet sakinim ve şuan da işim bitti gidiyorum.
Y/n: peki
Louis'den
Yüzüne söylemeye cesaretim olmadığından tutun onu ne kadar kıskandığımı ve gerçekten ne kadar sevdiğim, aramızda olanların beni ne kadar üzdüğü hakkında uzun bi mektup yazmıştım Y/n'ye ama bunu elden vermeye cesaretim yoktu ben de Mills ve Finn çıkarken Mills'den oda kartını istedim.
