E: Kaya, neresi burası? K: Yeni evimiz. E: Gerçekten mi? K: Evet. E: Kaya, çok güzel bu ev. Bayıldım.
Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.
K: Sen en iyisini hak ediyorsun. E: Seni çok seviyorum! K: Seni çok seviyorum!
O gece Ender ve Kaya için çok özeldi. Ama kimse gelecek olanın hayatlarını sonsuza dek değiştireceğini hayal etmedi.
Iki ay sonra
Sabah
K: Aşkım, bebeğim hadi uyan. Saat 8:30. E: Istemiyorum. Çok uykum var. K: Tamam birtanem. Ben şimdi işe gidiyorum. Akşam görüşürüz. E: Tamam sevgilim. Seni seviyorum! K: Seni seviyorum! (onu alnından öper)
Üç saat sonra
M: Birtanem, hâlâ mide bulantısı ve baş dönmesi var mı? E: Evet, İki haftadır böyleyim. M: Kaya'yı söyledin mi? E: Yok. Onu endişelendirmek istemedim. M: Hadi doktora gidiyoruz. E: Gerek yok yaa. M: Hadi Ender. E: Tamam.
D: Evet, sonuçlar çıktı. E: Kötü bir şey mı oldu? D: Tam aksine. Tebrikler Ender hanım. Bir aylık hamileliğiniz var. E: Hamileyim? D: Evet. M: Ayy teyze oluyorum. Ender birtanem, bir şey söyle. E: Inanmıyorum yaaa... Kaya çok mutlu olacak. M: Elbette olacak canım.
Akşam
E: Aşkım, ben geldim. Aaa, gelmedi mi yoksa? Hülya hanım. H: Buyrun efendim. E: Kaya gelmedi mi daha? H: Efendim, geldi ve gitti. E: Ne? Nasıl? H: Elinde bir valizi vardı. E: Ne??
Birkaç saat önce
K: Sen ne işin var burada? X: Senin için geldim. K: Biz artık yokuz. Anla artık. X: Kaya, beni iyi dinle. Karının ölmesini istemiyorsan benimle geleceksin. K: Ne? X: Doğru duydun. Ona çok zarar verebilirim. Bu akşam Londra'ya bir uçağımız var. Kararını ver. K: Ben Ender'e ne diyeceğim? X: Orası sen düşün. K: Allah seni belanı versin. X: Verdi zaten. K: Ne diyorsun yaa? X: Lösemim var. Yaşayacak çok şeyim kalmadı. Seninle son anları geçirmek istiyorum. K: Allah kahretsin!!!
H: Size bu mektup bıraktı. E: Allah'ım!!!
Ender, aşkım, lütfen affet beni. Az önce oldukça ciddi bir hastalığım olduğunu öğrendim. Bir süreliğine ülkeyi terk edeceğim. Bu herkes için en iyisi. Seni seviyorum!
E: Hayır! Hayır!
Ender hızla havaalanına gidiyor. Kaya'yı görür ve ona bağırır.
E: Kaya! K: Ender! E: Gitme lütfen. X: Kaya hadi.
Ender, Kaya'yı kolundan tutan kadını görünce dünyası çöktü ve ağlamaya başlar.
K: Affet beni sevgilim.
Ender eve gider ve çantasını toplar. Sonra eve ailesinin yanına gider.
F: Kızım? Ne oldu? Neden ağlıyorsun? E: Hiç iyi değilim anne... M: Ne oldu birtanem? E: Kaya... Beni terk etti. F: Ne? Yok yaaa... Öyle bir şey olmaz. E: Anne, ben kendimi gözlerime gördüm. Ama en kötü ne biliyor musun? M: Ne? E: Bana yalan söyledi. Bir mektup bıraktı. Ciddi bir hastalıkla karşı karşıya olduğunu ve bir süre ülkeyi terk edeceğini söyledi. Ama havaalanına gittiğimde o başka bir kadınla birlikteydi. F: Allah'ım! Nasıl yapar böyle bir şey? E: Anne, hamileyim. Ali: Ne? Bir bu eksikti. E: Baba, çocuğumdan vazgeçmeyeceğim. Ben sizinle bir anlaşma yapmak istiyorum. F: Nasıl bir anlaşma? E: Bebeğim o benim kardeşim gibi büyücek. Ali: Ender, sen delirdin mi? E: Başka çarem yok. Siz çocuğun ailesi olacaksınız. Kaya asla öğrenmeyecek.
Ertesi gün
A: Ender kızım, hoş geldin. E: Hoş bulduk Aydan anne. Kaya'dan haberin var mı? A: Nasıl? Anlamadım. E: Size söylemedi? A: Ender ne oluyor? E: Kaya beni terk etti. Ben kendimi gözlerime gördüm. O başka bir kadınla birlikteydi. A: Ben bilmiyordum. E: Neyse... Bu artık önemli değil. Ben hamileyim. A: Ne?? Kaya biliyor mu? E: Hayır. Aydan anne, sana çok saygı duyuyorum. Seninle herhangi bir şekilde iletişim kurarsa, ona çocuktan bahsetme. Lütfen! A: Tamam kızım. Sen merak etme. Sana söz veriyorum. E: Teşekkürler! Ben gidiyorum. Görüşürüz. A: Torunumu görmeme izin verir misin? E: Tabi ki, merak etme. A: Teşekkür ederim. Görüşürüz! E: Görüşürüz!
Aylar sonra
E: Hoş geldin çiçeğim. Iyi ki geldin. Sana söz veriyorum. Senin için her şey yapmaya hazırım. Asla kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim.
