15.0

555 53 48
                                    


~

Kızlarla sabah kalktığımızda son günümüzü spa günü ilan etmiştik. Açıkçası hamam olayına bayılırdım. Hele hamamdan sonraki masaj bende resmen ASMR etkisi uyandırırdı. Ki buranın beni belki de en heyecanlandıran özelliklerinden birisi de buydu sanırım.

Öncelikle boyunluğumu sabah erkenden gidip çıkarttırmıştım. Resmen prangalarından kurtulmuş bir mahkum gibi hissediyordum kendimi.

Eşyalarımızı çantalara yerleştirip aşağıya indik.
Biz kızlarla büyük olan hamama gitmeyecektik. Orası kalabalık olurdu muhtemelen. Ve ahjummaların oğluna, torununa dıdısının dıdısına kız bulma merakı genelde bu tarz ortamların olmazsa olmazıydı. Hele ki dört kızı bir arada yakaladıklarında başımıza gelecekleri düşünmek bile istemiyordum.Tacizci ahjummaların gazabına uğramak istemezdik.

Bizim gireceğimiz jakuzili hamam ekstraya girdiği için para ödemiştik.

İçeri girdiğimizde bizi karşılayan ilk şey mis gibi kokular ve birkaç köşeye birden konulan mumlar olmuştu. İçerisinin dizaynı çok hoştu ve açıkçası bu mistik hava insanı daha girer girmez mayıştırıyordu.

Gelmeden önce içimize giydiğimiz bikinilerimizle birlikte jakuziye girdik.

Başlarımızı geriye yaslamış bir şekilde tavandaki çini desenlerini izlerken bir yandan da konuşuyorduk.

"Kızlar anlamadığım bir şey var. Ve sanırım artık konuşmanın vakti geldi." diye konuştu Lisa "Taehyung sürekli dibimde dolanıyor. Nereye gitsem bir bakıyorum sürpriz yumurtadan çıkmışcasına karşımda beliriyor. Mesela geçen tenis kortuna gideyim dedim. Tam içeri giricem, tak karşımda. Niye burdasın diye sorduğumda da şey diyor ' Ben tenise bayılırım tabi ki oynamaya geldim.' Halbuki gözlerimle gördüm berbat oynuyor. Bu tarz şeyler işte. Ve işin garip tarafı hareketlerine gıcık olmam gerekirken komik buluyorum. Yani güldürüyor ilginç bir şekilde. Halbuki yılışıklıktan nefret etmem gerekiyordu." düşünceli ve biraz da umutsuz bir şekilde söylediği sözlerden sonra Jennie konuştu.

"Bence Tae senin düşündüğün gibi gıcık biri değil. Sadece sen başta gıcık olduğun için sanki hep öyleymiş gibi bir izlenim edindin. Sen ittikçe o da kendini sevdirmek için garip garip davranıyor olabilir.Halbuki önyargısız bir şekilde konuşsan ne kadar iyi anlaştığınızı göreceksin gibi geliyor bana."

Jennie'nin söylediği şeye Jisoo da ben de hak vermiştik.

"Evet kesinlikle katılıyorum Jen'e bu konuda. Gereksiz bir önyargıya kapıldın. Sanırım Tae de senin gözündeki bu sevimsiz çocuk sıfatını silmek istiyor. Bence ona bir şans vermelisin. Çocuğun belli ki sana ilgisi var." Jisoo'nun söylediği şeyden sonra suskun bir şekilde tavanı izlemeye devam etti Lisa. Sanırım dediğimiz şeylere de o da hak vermişti. Gözündeki perdenin kalkmasına sevinmiştim doğrusu.

Sonra daldığı düşüncelerden sıyrılıp neşeli haline büründü.

"Biraz da Jisoo'yu abartalım. Habire Namjoon ve Jin'i senin etrafında görüyorum. Konuşmak ister misin Jichu?"

Jisoo başını kaldırdığı yerden dünyanın en boş bakışını atmıştı Lisa'ya.

"Saçmalamayı keser misin lütfen? Namjoon'un hali hazırda zaten bir sevgilisi var. Ve çok da yakışıyorlar. Onu tamamen arkadaş olarak görüyorum. Ayrıca Jin'le de aramda herhangi bir şey yok. Tamam dürüst olayım, ben senin gibi kesin konuşmayacağım herhangi bir şey olamaz gibisinden fakat ortada fol yok yumurta yok. Jin çok hoş bir çocuk doğrusu ama bu yaşta ergen triplerine girecek halim yok. İkisiyle de kafalarımız uyuştuğu için gayet arkadaşçıl sohbet ediyoruz. Lütfen artık çöpçatanlık yapmaz mısın?"

sueño de verano /rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin