Kamp Alanı

764 96 44
                                    

Mei ve diğerleri gözlerini açtıklarında bir kamp alanındalardı. Kim kenarda kuyruğuyla uyurken Deku bir soru sordu.

-Mei? Burası neresi?

Mei derin bir nefes verdi.

-Kızlarrr biz geldik!!!

O sırada kamp ateşinin etrafında olan büyük küçük kızlar gülümseyerek Meinin yanına gittiler. Mary bu kişileri hatırlıyordu. Bunlar o pis kumarhanede kurtarılan kızlardı.

 Mei kızlarla konuşurken kızlar durmadan Yuriyi soruyorlardı. Meinin ise Yuri hakkında hiçbir şüphesi yoktu. Mutlaka gelecekti...

Mary diğer 'ablalarıyla' kamp ateşinde marşmelov pişirirken Todoroki de Meiin verdiği telefondan plan adımlarını açıklarken Midoriya ortada kalmıştı.

Bir sağa bir sola dönüyor, kızların arasında da utanıyordu. Bir yandan acıkıyor ve üşüyordu. Ama kendini o kadar suçlu hissediyordu ki, ne aç olduğunu söylemek gıkını bile çıkarmak istemiyordu.

Çoğu şeyin onun yüzünden olduğunu düşünüyordu. Eğer o gün diğerlerini susturabilseydi, Aizawa sensei gelmeyecekti. Mei hala sıcak okulumuzda olacaktı... En yakın arkadaşını kaybetmeyecekti.  Tabi birçok şeyi önleyebilirdi ancak suç tamamen onun değildi..

Kollarını sardı ve yere oturdu, ateşten biraz uzak duruyordu çünkü orada kalabalık vardı. Karnı bir iki kere guruldadı.

Durmadan kendini suçluyordu. Ellerini yumruk yaptı ve eline baktı.

-Evet! Meinin güvenini kazanmak için elimden geleni yapacağım! Kacchan da görecek! Gerçek kahramanlık bu demekti-

Aniden soğuk bir rüzgar esti.

-Brrr.. Donuyorum burada, acaba ateşe daha da mı yaklaşsam..

-Merhaba!

Midoriya olduğu yerden sıçradı. Hızla arkasını dönünce Ji'nin ona otuz iki diş sırıttığını gördü. Tam yerinden kalkacaktı ki üzerine gelen sıcacık yorgan ile geri yere düştü..

-Üşümüşsündür diye getirdim.

Midoriyanın avcuna dokundu Ji.

-AMAN TANRIM DONMUŞSUN SEN! ahhahah kendini mi öldürmeye çalışıyorsun tatlış şey. Yazık olur tch tch..

Midoriyanın karnı bir kez daha guruldadı. Bunu duyan Midoriya hemen elleri ile suratını kapattı, kulaklarına kadar kızarmıştı. 

-Ş-Şey.. Ji?

-Efedim Izukucuk?

-Y-yemek getirebilir misin?

Ji ona şefkatle gülümsedi..

-Bu soruyu bekliyordum! BEKLE BURADAAA!!

Koşarak giden Jinin arkasından Midoriya mahcup bir şekilde bakıyordu.  O olmasaydı kim bilir.. belki soğuktan cidden ölürdü..

O sırada hoplayarak elinde büyük bir sandiviçle gelen Ji hemen Midoriyanın yanına oturdu..

-İşte burada efendim!!

Sırıtışını yüzünden hiç düşürmeyen Ji ona yaptığı sandiviçi verdi. Sonra yavaş yavaş ona yaklaştı. Sırıtarak Midoriyanın yorganının o da içine girdi.

-Birazcık burada kalacağım Izukucuk. Diğer yorganları almışlar.

Midoriya yemek yemekle meşgul olduğundan cevap vermedi. Yanlış anlamış olacak ki Ji konuştu.

-Tabi rahatsız olduysan kalkayı-

Midoriya hemen Ji'nin kolunu tuttu. Ji geri oturdu..

-Tamam o zaman! 

Midoriya ona en sıcak davranan kişi Ji diye ona ayrı bir teşekkür duyuyordu. İşte böyle.. Küçük bir kamp alanı herkes beraber sıcacık ateşin kenarında yıldızlara bakarak büyük bir savaşa hazırlanıyorlardı..

O sırada Yuri gelmeyi başarmıştı. İlk başta biraz öksürse de ona hemen sıcacık bir çadır hazırladıklarından hemen  rahatlayıp uyumuştu.

Çoğu kişi çadırlara uyumaya geçerken kimse Midoriya ve Ji'yi fark etmemişti.. Ji ise kenarlarında ısınmak için bir ateş yakmıştı ve başka çadırlardan yastık almıştı. Belli ki Midoriyayı kaldıramayacaktı. Uykuda olan Midoriya sürekli sayıklıyordu. Bunu gören Ji ise onu uykusundan etmek istememişti.

Fakat kalkmaya çalıştığında Midoriya koluna yapıştığından yine kalkamamıştı:! Mecburan onun yanında duracaktı..

Böylece birkaç kişi dışarıda yattı. Midoriya yastıkla Ji'nin dizinde yatarak, Ji ise kafasını arkalarındaki ağacın gövdesine yaslayıp yanlarında yaktıkları küçük ateşin ışığını izleyerek uykuya daldı..

....

Midoriya çoğu kez sayıklamıştı..

-Özür dilerim, benim suçumdu.. Kahraman olmak istiyorum

Gerçeklik✨(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin