Eve Dönüş

1.4K 176 34
                                    


Kapüşonlu kişi (kim olduğu hakkında çıkarım yapmışsınızdır diye düşünüyorum -Mei-)elindeki sargı bezlerini sıktı. Ve seslendi.

-HEY! Kim! Yemek  buldum!

O sırada bembeyaz tüylerinin üzerinde parlayan sarı tüylere sahip olan siyah gözlü büyük bir köpek koşarak Mei'nin yanına koştu.. Yemek kokusunu bu ağır atmosferli havada bile alabilmişti..

Mei ise ateşi hissedemediğinden elini ateşin içine soktu. Kim (köpeğin adı) ise bunu görünce hemen Meinin eline doğru bir işaret yaptı kafasıyla.. O sırada Mei elini çekti.. Elinin içine baktı.. Kıpkırmızı ve mordu.. Büyük ihtimalle yanmıştı..

-Ugh.. Bugün 5. Oluyor..

Kim ise ona 'sen de elini sokma içine' diye baktı..

-Biliyorum ama Bazen  ateşi hissedemeyince biraz korkuyorum açıkcası..

Mei, Kim'in başını ovdu..

-Neyse yemekten sonra biraz eski dostları ziyaret edelim ne dersin?

Kim ise sevinçle başını salladı.. Mei, Kim'e eski dostları hakkında çok şey anlatmıştı..

Yemekte et vardı. Aslında aç kalmıyorlardı. Çünkü bu köpek hem çok iyi av yakalıyordu hem de Mei zaten özgünlüğünü kullanabildiği için tek bir hareketiyle aynı anda birçok av yakalayabilirdi..

Kim Mei ye bakıyordu..

Mei de ne dediğini anladı ve hemen yanındaki tuzu etin üzerine döktü.. Sonra Kim hemen ete gömüldü. Kuyruğunu sallıyordu. Mei onun kafasını kaşıdı..

-Tuzu nereden bulduğumu sorma.. Yan evden çaldım ama bence sorun olmaz sonuçta biz de onların dağ evini koruduk..

...

Mei otelden kaçtıktan sonra dokunduğu herşey canını yakmaya devam ediyordu.. Bir süre sonra nedense vücudunu hissetmemeye başlamıştı.. Canı artık yanmasa bile korkudan bayılmıştı..

O sırada işte Kim ile tanıştı. Kim onu dağdaki güvenli yere götürmüştü böylece arkadaş olmuşlardı.. O sırada Mei nedense vücudundaki bütün sinir hücrelerini kaybetmiş gibiydi. Ateşe elini sokuyordu, hatta bir kere özgünlük kullanmaya çalışırken bileğini kırmıştı..

Ama gücü sayesinde ormandaki çoğu alnının özünü emip hemen yaralı tarafını iyileştiriyordu. Bu arad size özgünlükten bahsedeniyim azıcık..

Tam tanımlananamış olsa da çevresindeki canlı-cansız hareket eden her varlığın harekete özünü (başka bir değişle enerjisini) emebiliyordu.. Ayrıca bu emdiği özü başkalarına da aktarabiliyordu.. Ki bu sadece gücünün küçük bir kısmı gibiydi..

...

Mei botlarını ve kapüşonlu pelerinini çıkardı.. Üzerinde bir deri pantolon ve yırtılmış uzun kaoslu ince bir kıyafetle karların üzerine basıyordu..

Hayır, hasta olmuyordu.. Sadece soğuğu azıcık olsa da hissedebiliyordu ve bu onu mutlu ediyordu..

O sırada Kim yeme Meinin yanına geldi. Güneş batıyordu..  İşte bu manzara pahabiçilemezdi..

Mei gülümseyip dağdan aşağıdaki şehri gösterdi..

-Oraya gideceğiz Kim..

Kim ise bir iki kere havladı..

Kim ise bir iki kere havladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Eve dönüyoruz...

Gerçeklik✨(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin