0.9

18.8K 2K 8.1K
                                    


Elimdeki market poşetiyle beraber Seungjun'un kreşininin bitiş saatini bekliyordum.

Soğuk havayla kızaran ellerimi cebimde bir nebze olsun ısıtmak isterken sabırsızca kolumda duran eskimiş saate bakmıştım.

Gözlerim oğlumun bir belirtisi için etrafı tararken adımı duymamla başımı adımı seslenen kişiyi görmek için ardıma çevirmiştim.

"Jisung."

Bangchan'ın sıcak bir tebessüm barındıran yüzüyle karşı karşıya gelmeyi beklemiyordum.

Onu son gördüğümden bu yana Ne kadar olmuştu sahi? Belki iki yıl.

Büyük adımları yanımda bittiğinde konuşmaya başlamıştı;

"Seungjun'u bekliyorsun değil mi?"

Başımı sallayarak onu onayladım.

"Evet yakında çıkar. Senin ne işin var burada? "

"Jisung seninle konuşmam gereken bazı şeyler var. Bir kahve içmeye ne dersin?"

Kararsız gözlerim onun sıcak parıltılar barındıran gözlerinde dolanırken benimle konuşmak istediği şeye karşı merak doluydum.

"Ama Seungjun'u almam gerekiyor."

Bangchan eliyle birkaç metre ötemizdeki aracın önünde yaslı duran sıcak görünümlü ve ince yapılı bir adamı gösterdiğinde adam sevecen bir şekilde gülümsemişti.

"Oradaki adam benim sevgilim Seungmin, eğer izin verirsen biz konuşana kadar Seungjun'a göz kulak olabilir."

Kararsızca gözlerimi bir Seungmin'de bir de Bangchan'ın üzerinde gezdirdim.

"Ben bilemedim şimdi."

"Lütfen Jisung. Konuşmak istediğim şey çok önemli ve Seungmin zaten bir pediatri doktoru. Yani çocuklarla nasıl anlaşması gerektiğini bilir."

"Tamam o zaman ama lütfen kısa sürsün."

"Tamamdır. Benim arabam da burada hadi gel."

Başımı sallayarak onu takip ettiğimde Seungmin de yanımıza adımlamıştı.

"Gözün arkada kalmasın lütfen Jisung onunla ilgileneceğim."

Başımı sallayarak onu onaylarken dudaklarımdan ruhsuz bir gülümseme dökülmüştü.

Bacaklarımı hareket ettirerek Bangchan'ın yanındaki koltuğa oturduğumda o da beklemeden arabayı çalıştırmış ve konuşmaya başlamıştı.

" Aslında hastahaneden almam gereken bir dosyam var eğer sana da uygunsa odamda içsek olur mu kahveyi."

Dalgınca başımı sallayarak sorun olmadığını ifade ettiğimde düşündüğüm tek şey bana ne anlatacağıydı. Minho ile ilgili olabilir miydi.

Aklıma dolan ismi kalbimi sıkıştırmaya yeterken gözlerimi camdan dışarı doğru çevirmiştim.

Aradan 15 dakika geçmeden büyük bir hastahanenin önünde arabayı park etmiş ve Bangchan ile onun odasına doğru yol almıştık.

Bangchan koltuğa otururken ben de masanın önündeki sandalyelerden birine oturmuş ve gergince avuç içlerimi pantolonuma silmiştim.

"Ne anlatacaksın bana?"

Derin bir nefes alarak ardına yaslandığında anlatacağı şeyin onun için de zorluk barındırdığını anlamıştım.

"Bu konuşmayı seninle o kadar çok yaptık ki Jisung."

Come Back Home' minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin