Hellö✨
Medya: Aksel Yılmaz👀
Hava hafif rüzgarlı olduğu için restorandan Ceren ile bana şal vermişlerdi. Onlara sarınmıs yan yana şezlonglarda oturuyorduk.
Uygar büyük bir uğraşla şezlonglarla yaptığı daireye bizi çağırdı.
Oraya gidip oturduk. Ceren Eriz'in yanına oturdu. Ben Bora'ya baktığımda Mert ve Ceren'in arasında boş kalan yere oturdu.
Onun bu hareketine bozulduğumu Uygar fark etmiş olmalı ki zıplayarak yanıma oturdu.
-Bende bacımsunun yanına geçeyim.
Ona gülümsedim. Güldü.
Ortam sessizleştiğinde Uygar
-Eee oyun mu oynayalım? Yoksa yendiğimiz için benim egomu mu tatmin edersiniz?
-Pardon? Benim sevgilim de maçtaydı. Onun egosunu tatmin edelim?
Dedi Ceren, Uygar göz devirdi.
-Hayır en çok ben hak ediyorum-
-Oyun oynayalım Uygar.
Dedi Mert. Uygar istediğini elde etmişçesine güldü.
-Doğruluk cesaretlik oynayalım diyorum?
Dedi. Herkes umursamazca başını salladı.
Uygar ayağa kalktı ve yandan bir şişe aldı. Diğer şezlongların yanında duran masalardan birini kaptı ve ortaya koydu.
Şişeyi gösterdi.
-Uç kısmı soru, altı cevap. Okey?
Onayladık.
Çevirdi şişeyi. Mert'e ve Uygar'a geldi. Mert
-D mi C mi?
Dedi. Uygar.
-Cesaret
Dedi. Mert güldü
-Şu kayalıklara git gel.
Ben atladım hemen
-Hayır gidemez!
-Niyeymiş?
Dedi Mert.
-Görmüyor musun hiç ışık yok? Hem kışın ortasında böcek doludur olmaz!
Uygar yanımda yan dönüp belime sarılırken bir anne gibi gururla kolunu tuttum.
Bora'ya baktım. Elindeki telefonunu sıkıyordu. Bunun bana neden zevk verdiğini bilmiyordum ama hoşuma gitmişti.
Mert güldü.
-Siz kaşındınız.
Dedi. Uygar benden ayrılmadan konuştu.
-İstediğini ver, koruyucu meleğim burada.
Dedi. Mert şeytani gülüşünü attı.
-Uygar, Şilan'ı öp.
Dedi. Uygar gülerek yanağımdan öptü. Geri çekildi. Bora'ya baktım yine. İyice sinirlenmiş görünüyordu.
-Bu kolaydı dostum.
Dedi. Mert sırıttı.
-Yanağından değil.
Dedi. Uygar'ın gülümsemesi gitti.
-Saçmalama.
-Yoo ciddiyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Öyle Bakma■
Teen FictionBildirim sesiyle telefonu elime aldım ve gelen mesaja baktım. -Eteğini indir biraz gerizekalı