Canlarım ballarım biriciklerim. Abi çok cringe oldu ama olsundu.
Fark ettim ki Şilancığımı ve Erizciğimi bayağıdır yazmıyorum. Tüm dikkatimi Günahkara vermişim. Sonra dedim ki Kıvırcığı nasıl unuturum ve yazmaya başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Kış geldi artık şu gifi değişme zamanı gelmiş)
İyi okumalar çiçekler ❤️
_
Eve geldiğimizde, çantamı alıp arabadan direkt indim.
Eriz inince kollarımı bağladım ona bakmaya başladım.
-Ne var?
Dedi ellerini kaldırarak.
-Orada şaşkınlığımdan konuşamamıştım ama -
-Bora'nın önünde konuşamamıştın.
Kaşlarımı çattım. Ne demek istiyordu?
-Ya Bora ile ne alıp veremediğin var?
-Şilan. Bora benim kardeşim onunla ne alıp veremediğim olacak?
-O zaman benimle alıp veremediğin var?
Adım adım geldi. Tam karşımda durdu.
-Varlığın. Varlığın beni rahatsız ediyor.
Gözlerimi devirdim.
-Duygularımız karşılıklı Eriz bey.
Saçımı savurarak arkamı döndüm.
Saçımın yüzüne çarptığını hissedince gülümsedim.
-Off
Dedi seslice.
-Ağzıma soksaydın.
Kapıya yürürken
-Onu da yaparım. İstemen yeter.
Zile bastım. Arkamdan yürüdüğünü hissettim.
Kapı açıldığında çöp bacaklı Sude'nin yüzüne küçük düşürücü bakışlarımı attım. Eriz ceketini çıkarıp ona verdi. Asmak için arkasını döndü. Eriz'e baktım bana bakıyordu.
Ben bu kızdan neden hiç hoşlanmıyorum ya?
Aaa Eriz yüzündenmiş?
Bi insan patronunun oğluna neden asılır ki?
Ceketimi çıkardım
-Bunu da al
Dönüp aldı.
Annem işte olmalıydı. Merdivenlere yöneldim. Bir bir çıkarken, Eriz de çıkmaya başladı.
