OTOBAN

449 24 9
                                    

Selam herkese :) sonunda aylardır bir kenarda duran hikayemi paylaşma kararı aldım. Umarım beğenirsiniz.

Soğuk hava açık bıraktığım pencereyi dövüyordu. Yattığım yerden sersem bir şekilde kalktım. İlkbahar gelmek üzereydi ama kış üzerimizden kara bulutlarını çekmekte zorlanıyordu. Pencereyi kapatmak yerine tamamen açtım . Esen rüzgar saçlarımı dalgalandırıyordu, bunu seviyordum. Derin bir nefes aldım. Saçlarım rüzgarla savaşmaya devam etti. Normal bir insan lanetler savuşturarak pencereyi kapatır ve tekrar yatardı. Yani birkaç yıl önce ben öyle yapardım. Şuan çok da normal olduğum söylenemezdi. Ayrıca manzaramı seviyorumdum. Sadece benim pencerem askeriye alanına bakıyordu. Sonsuz yeşillik... Biraz saçma olabilir ama burası bana aitti. Mesela çitlerin arkasındaki en uzun çam ağacı, işte o benim.

Üşüdüğümü, fazla üşüdüğümü fark etmem dakikalarımı aldı. Hırkama daha fazla sarılıp penceremi kapattım. Uykum kaçmıştı. Gece lambasına uzanıp titrek ışığını yaktım. Uyku haplarımı bulmam pek uzun sürmedi. Küçük pembe hapları elime bocaladım. Tehlikeli olduğunun farkındaydım. Sanırım insanları kırmaktansa böylesi daha iyi.

....

Gözlerim ışık yüzünden aralanmadı. Ya da annem beni nazik bir şekilde uyandırmadı. İlacın bünyemi etkileme oranı artık çok düşüktü. Uyandığımda gün yarılanmıştı. Sarsılarak ayağa kalktım. Kendime gelebilmek için odamda bir-iki tur atmam gerekti. Üstümü değiştirmek için koyu renk dolabımın gıcırdayan kapağını açtım. Koyu lacivert kotu ve bordo kazağımı derinliklerinden çekiştirerek aldım. İşte yine olan olmuştu. İki çift şey yüzünden tüm dolabın içi birbirine karışmıştı. Kendi kendime telkinlerde bulunarak kapağını kapadım.

Gözüm aynadaki yansımaya takıldı. Saçlarım çok karışıktı, küçük rötuşlarla hallettim. Herşeyimle aynıydım. Beni bozan ve kendimde iç savaş yaratmama sebep olan tek şey parmağımda göz kamaştırıcı bir şekilde parlayan yüzüktü. Büyük ihtimalle çok pahalıydı. Elimi üzerinde gezdirdim. İnce detaylar büyük bir ustalıkla işlenmişti. Beni iyi tanıyan biri böyle bir modelden hoşlanmayacağımı bilirdi. Fakat gerçekten de Koçan ailesine yakışır bir yüzüktü. Ama bana yakışmıyordu. Buna emindim.

Alkımla iki yıldır beraberdik. İlişkimiz buzlar üzerine kuruluydu. İkimizi gören herkes onu nasıl elde ettiğimi merak ediyor olmalıydı. Çirkin değildim ama Alkım'a yakışmıyordum. O benden kat kat güzellerle çıkmıştı. İnsanlar bizi yakıştırmıyordu. Bende o topluluğa dahilim. Aslında biz evlenmiyorduk, evlenen ailelerimizdi. Şirketleri birleştirmek için çocuklarını kurban ediyorlardı. Alkımla evliliğimiz oynanan oyunun küçük bir parçasıydı sadece.

Geçmişi mahvedilen bir kızın geleceğinden umutlu olması saçmalıktan ibaret. Geçmiş geleceğin sebebi. Bu nedenle hayatıma dair pek planım yok. Alkımla evlenmeyi dert etmiyorum. Büyük ihtimalle evlenip birkaç çocuk yapacak, yaşlanacağız.

Kapım iki kez tıklandı. Bakışlarımı aynadan ayırıp kapıya yönelttim. "Müsaitim!". Annem içeriye büyük bir tedirginlikle girdi. Bunu bakışlarından hissedebiliyordum. "Bu akşam Alkım'ın ailesi gelecek. Üzerine güzelliğini ortaya çıkartacak bişeyler giyebilirsin bence. Sıkılmadın mı bu koyu renklerden?" Gözlerimi devirdim. "Peki, şık olmaya çalışırım. Ama şıklık göreceli bir kavram anne, halimden memnunum." Annem derin derin iç geçirdi. Odadan çıkmak üzereyken durdu. Uyku ilaçlarımı eline aldı. "Bir daha bunları kullanmanı istemiyorum. Uyku düzenin tamamen altüst oluyor. Doktora gidince derdini anlat, eminim farklı bir şeyler verecektir.

Uykusuz olduğumu, neden uykusuz olduğumu yalnızca annem biliyordu. Öğrendiği zaman bana çenemi kapalı tutmam gerektiğini söylemişti. Dediğini yapıyordum. Susmak da benden uykumu çalıyordu. Saçlarımı kulağımın arkasına ittim. Annem son birkaç ay içerisinde nerdeyse on kez ilaçlarımı elimden almıştı. Böyle davranması kendimi bağımlı gibi hissetmeme sebep oluyordu. Hapları sakladığı yeri adım gibi biliyordum. Annem sadece "ben görevimi yaptım Gazel." imajını vermeye çalışıyordu. Mutfak dolaplarının sağdan ikincisi en alt raf.

OTOBANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin