𝗗𝗮𝗱𝗱𝘆 /minsung

❥3

•
•
•
__________________________________
(Minho dan 1. Ağız anlatımı)

Sabah erkenden kalkıp kahvaltımı yapıp minik bebeğimin odasına çıktım. Hâla uyuyordu yanına gidip oturdum. Aslında babası ile bilerek kumar oynamak istemiştim çünkü 1 ay önce onu ilk barda gördüğümde çok güzeldi benim olmalıydı bu yüzden babasını kumarda yendim ve bu büyük bi miktardı ödeyemeyeceği için oğlunu istedim. Şuan mışıl mışıl yanımda uyuyor.

Miniğimi uyandırmadan saçları ile oynamaya başladım. Çok güzel.

(3. Ağız anlatımı)

Han sabah saçlarında hissettiği eller ile gözlerini açtı. Ellerin kime ait olduğuna bakmak için kafasını kaldırdı. "Günaydın bebeğim" ellerin sahibi minhoydu. "Günaydın efen-"babacım". Minho eğilip miniğinin saçlarına tüy kadar öpücük bırakmıştı. "Akıllı bebeğim"

Han şuanda bu durumda da olsa içinde küçük bi miktar mutluluk oluşmuştu. "Hazırlan akşam bir yere gidiyoruz" han tamam anlamında kafasını salladı. Minho kapıya yönelmiş tam çıkarken. "Siyah birşey ler giymeye özen göster" han şuan nereye gittiklerini merak ediyordu. Zihnindeki düşünceler le birlikte dolaba doğru yöneldi.

Seçtiği kıyafetlere baktı, altına siyah pantolonunu geçirdi. İçine gri boğazlı kazağını giyip üstüne siyah gömleğini geçirip uçlarını pantolonun içine koydu. Zincirlere zafı olduğu için eline aldığı zincirleride taktı ve aynanın karşısına geçti. Gayet güzeldi diye düşündü.

İşi bitince aşağıya indi. Mutfağa gelince sandalyeyi çekip oturdu. Merdivenden ayak sesleri gelince kafasını o yöne sabitledi. Gelen kişi minhoydu, han onu baştan aşağıya süzdü. Cidden yakışıklıydı.

Minho han'ın yanina gelip "gidelim" dedi ve elini uzattı. Han bi minhoya baktı bide uzatılan ele, tutmaktan başka çağresi yoktu. Minho han'a uzattığı eli tuttuğu için minik sırıtışı ile arabaya doğru yürüdü.

Arabaya bindiklerinde Minho han'a dönüp "gittiğimiz yerde kimseyle konuşma ve hep yanımda dur" dedi. Han sadece tamam anlamında kafasını salladı.

Han geldikleri yere bakıyordu, geldikleri yer bir bardı ama şimdiye kadar gittiği hiçbir barlara benzemiyordu.

İçeri girdiklerinde han'ın tek dikkatini çeken kız olmamasıydı.

Bara geleli baya olmuştu, minho gelen telefon ile han'a biryere ayrılmamasını söyleyerek sessiz biryere gitti.

Han yalnız kalınca boş boş etrafa bakındı. Yan tarafında duyduğu sesle kafasını döndürdü minhoyu beklerken tanımadığı birinin geleceğini düşünmemişimdi.

Yanına gelen adam han'ı süzdükten sonra han'a bakarak "uzun zamandır böyle güzel erkek gelmiyordu buralara" dedi. Han adamı aldırış etmeden önüne bakmaya devam etti.

"Zoru oynuyorsun demekki" diyerek han'ın kafası çevirdi ve dudaklarını öpmeye başladı. Han dolan gözleri ile adamı itmeye başladı ama başarısız oluyordu.

Han ağlayan gözleri ile ittirmeye devam ederken, birden adamın yerde minho tarafından dövülmesini görmeyi beklemiyordu. Minho adamı öldüresiye dövüyordu.

Tekme ve yumruklarının ardından adam yerde ölü gibi duruyordu. "Piç" minho'nun adama son sözü bu oldu ve han'ın elinden tutup hızlı adımlarla arabaya doğru yürüdü.

Kapıya geldiklerinde han ağlayarak minhoya sarıldı. Minho şuan çok sinirlide olsa han'ın suçsuz olduğunu bildiği için sarılmasına karşılık verdi.

Minho yolda da hala ağlaması durmayan han'ın elini tuttu ve eve kadar öyle sürdü arabayı.

Eve geldiklerinde han arabada ağlayarak uyuya kalmıştı. Minho bu görüntü karşısında üzülsede uyuması ona çok tatlı gelmişti. Han'ı kucağına alarak eve girdi. Üs katta han'ı odasına bırakıp başında oturmaya başladı.

Kısık sesle "benden başkası sana dokunamaz" saçlarını koklarken dedi.

Başında birazdaha oturduktan sonra han'ın saçlarını öptükten sonra gitti.

Minho o sözleri söylerken han'ın uyuduğunu düşünüyordu ama halbuki uyumuyordu.

Han aklında yankılanan cümle ile gözlerini kapattı ve uyudu.

•
•
•

__________________________________

-minho'nun üstündekiler-
__________________________________

-han'ın üstündekiler- __________________________________

~sonunda bölüm attım:)
~ortalarda çok uwu oldum🥰 umarım beğenirsiniz oy vermeyi unutmayın:)