❥7

29.1K 2.4K 2.9K
                                    

                                  -selam canlarım-

                                               •
                                               •
                                               •

__________________________________

Minho sabah erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamıştı. Han şu an neden sabahın 8 de kaldırıldığını düşünüyordu. Mızmızlansa da yataktan kalkıp aşağıya indi.

"Sabahın köründe niye kalktık" han sinirli ton sesiyle söyledi. "Çünkü okula gidicen" doğru ya okulu vardı nasıl unuttuğunu düşündü han.

"Unutmuşum" Minho sorun yok diyerek han'ı kahvaltı yapması için yanına çağırdı. "Peki sen neden bu saatte kalktın?" Haklıydı Minho neden kalkmıştı ki sadece han'ı kaldıra bilirdi.

"Seni okula götüreceğim ya" han Minho'nun götüreceğini beklemiyordu. "Anladım ama ben gidebilirdim tek başıma" Minho olmaz anlamında kafasını salladı.

Han'ın aklına bi anda dün olanlar geldi bi anlığına utansa da hemen yemeğini hızlıca yemeye başladı.

Minho kalkıp arabaya doğru gitti. Han Minho'nun gittiğini farkedince hemen hazırlanıp telefonunu alıp yanına koştu.

Yol boyu ikiside sessiz kaldı. Okula vardıklarında han arabadan inip "ben gideyim o zaman" minho han gitmeden önce ona bi miktar para uzattı "şey teşekkürler" han parayı istemese de almak zorunda kaldı.

Okula girmiş sınıfına doğru ilerliyordu arkasından biri sırtını atlayınca tökezledi. Han arkasını döndüğünde felix görür görmez felix'e sarıldı.

"aah felix seni çok özledim" felix de han'a sıkı sıkı sarılıp. "Nerdeydin sen?" Han herşeyi anlatacaktı. "Anlatacağım" dedi ve sınıfa yürüdüler.

Han konularda biraz geri kaldığı için teneffüste arkadaşlarından notlarını almıştı.

En uzun olan teneffüse geldiklerinde felix han'ı yanına çağırıp olanları sordu. "Bende bilmiyorum ama artık orada kalıcam" han aslında az da olsa Minho'nun ne yapmaya çalıştığını anlamıştı.

"Peki o sana nasıl davranıyor" felix için han çok kıymetliydi ona zarar gelmesini istemezdi. "Ben anlamıyorum ama böyle bir adam sadece bana karşı çok iyi" felix de şaşırmıştı.

Han felix'e yaklaşıp "kimseye söyleme ama minho beni öptü" felix anında yerinden sıçradı. "N-ne dedin sen" han felix'in böyle bir tepki vereceğini biliyordu. "Peki sen naptın?" Han'ın aklına gene dün olanlar geldi.

"Bağırdım" felix han'ın kafasına bir tane vurup "aptal bir daha oraya gitme" han kafasını sallayıp "olmaz" dedi.

"Neden olmaz" han utandı ve "aslında bir kere öpmedi birincisinde ona vurdum ama dün bilmediğim bir nedenden dolayı ona karşılık verdim."

Felix şok üstüne şok olmuştu. "Sen ona aşık mısın?" Han dona kalmıştı hiç aklına bu soru gelmemişti. "Değilim ama bana çok iyi davranıyor kendimi küçük çocuk gibi hissediyorum" han da kararsızdı, bu soruyu eve gidince daha çok düşünecekti.
__________________________________

Han eve gelmiş zile basıyordu. Kimse açmayınca bir kaç defa daha bastı. Hala kimse açmayınca pes edip çantasından Minho'nun verdiği anahtarı çıkardı.

İçeri girdiğinde neden kimsenin kapıyı açmadığını anladı.

Minho koltukta uyuya kalmıştı. Ne kadar derin uykusu var da uyanmadı diye düşündü han.

Han yukarı çıkıp banyoya girdi. Banyosunu yaptıktan sonra rahat bir şeyler giyip aşağıya indi. Aşağıya indiğinde Minho'nun hala uyuduğunu farketti.

Üşüdüğünü düşünüp üzerine bir şey örteceği sıra Minho dan uğultular duydu. "Bir şey mi oldu?" Minho han'ın elini tutup "ateşim var mı?" Han yönelen soru ile elini Minho'nun başına koydu. Minho cayır cayır yanıyordu.

Han mutfağa geçip kasenin içine su koydu ve bir bez bulup Minho'nun yanına gitti.

[çok klişe oldu affedin]

"Neden hastalandın?" Han bezi ıslatıp Minho'nun anına koyarken sordu. "Bilmiyorum galiba sen beni bu hale getirdin" han anlamadığına dair bakışlar attı.

"Benim ne ilgim var" Minho han'ın elini alıp kalbinin üzerine koydu. "Hissediyor musun?"

Han'ın hissetti şey Minho'nun kalbi çok hızlı atıyordu. "Hastasın doğru düşünmüyorsun" dedi han. "Hala anlamadın mı?" Minho tekrardan han'ın elini tuttu.

"Lütfen şu an bunları konuşmasak çünkü ateşin var" Minho tamam dedi ve kendini Han'a bıraktı. Han Minho'nun ateşini indirmek için her şeyi yapıyordu ama fark edemediği şey Minho'nun dışında ki ateş geçse de kalbinde ki ateş geçmeyecekti.

Han aklına gelen fikirle tekrar mutfağa gitti. Dolaptan yoğurdu çıkartıp kaseye koyup geri Minho'nun yanına gitti.

"Bu ne" Minho tip tip han'a bakıyordu. "Yoğurt" han kaşığa biraz yoğur alıp Minho'nun ağzına götürdü. "Rolleri mi değiştik?" Han kafasını sallayınca zorla da olsa ağzını açmıştı.

Kasede yoğurt bitince kaseyi mutfağa bıraktı. Minho uyuya kalmıştı. Han Minho ya baktığında daha iyi olduğunu gördü elini başına koyduğunda az da olsa biraz ateşi vardı yapabileceği tek şey ateşinin inmesini beklemek di.

Yanına oturup elini tuttu. Minho'nun saçları önüne geldiği için Minho'nun saçlarını geriye attı. "Bana neden böyle davrandığını az da olsa anladım" han uyuyan Minho ya kısık sesle konuşmaya başladı. "Benim duygularım çok karışık ama senin yanındayken kalbim bir anda hızlanıyor umarım en kısa sürede duygularım yerine oturur." Dedi.



__________________________________
~ az kalsın çocuğun okulunu unutuyordum. Bölüm çok duygusal.

~ okurken oy vermeyi de unutmayın oylar biraz az da. Neyse uzun zaman sonra yb attım sonunda sizi seviyorum iyi okumalar.

𝗗𝗮𝗱𝗱𝘆 /minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin