Multi Media; Zehra / Haydi Gel İçelim
Kaan'dan
"Sena hadi! Bana bak iki dakikan var anladın mı beni? Seni beklemek zorunda değilim."
Eğer, uykucu bir kardeşiniz varsa ve aynı okula gidiyorsanız, hayata '1-0' yenik başladınız demektir.
"Geldim lan geldim. Ne bağırıyorsun gerizekalı?" hızlı hızlı merdivenleri indi Sena. "Geç kalacağız gerizekalı! Yürü." dedim kapıya doğru ilerlerken. "Zaten çok da umrunda ya geç kalmamız." cevap vermeden yoluma devam ettim.
"Gençler! Bugün benlesiniz." Çakır abimin lafıyla kafamı ona çevirdim. Sonra ise Sena'nın sevinç dolu çığlığıyla yüzümü buruşturdum.
Lanet! Kulağım...
Sena, koşarak arabanın ön koltuğuna geçti. Çakır abim onun bu hâline gülerken ben neden onunla gittiğimizi düşünüyordum.
Bende arabanın arka koltuğuna geçip, oturduğumda Çakır abime döndüm. "Abi, hayırdır?" diyerek göz kırptım. "Değerli Poyraz abiniz ve babam evde çok oyalandığımı düşünüyorlarmış. Bu yüzden şirkete gitmem gerekiyormuş da bla' bla' bla'!" Sena ile birlikte onun bu dediklerine güldük.
"Abi, şarkı açayım mı?" dedi Sena. "Aç tabi abicim." Sena hareketli bir şarkı açtığında saçma saçma hareketler yaparak koltuğunda kıpırdandı.
Şüphesiz Çakır abimle çok iyi anlaşırlar. Evin iki çılgınıydı onlar. Çakır abim, rahat bir adamdı. Anlayışlıydı. Artık aklı başında yirmi yedi yaşında bir adam olmasına karşın hâlâ yaptığı davranışlarla annemleri çığrından çıkarabiliyor.
Okulun kapısına geldiğimizde bana görüşürüz dileyip, Sena'nın da yanağından uzunca öpüp uğurladı.
Ben önden yürümeye başlayınca Sena da arkamdan gelip koluma girdi. Elini sardığı kolumu alıp, omzuna attım ve göğsüme yasladım.
Hemen tepinmeye başlayıp, omzundaki kolumu almaya çalıştı. Ama ne fayda? Ben bunun o haline sırıtırken o iyice sinirlenip bu sefer dirseğiyle göğsüme vurmaya başladı.
Şüphesiz nefret ederdi onu kolumun altına almamdan.
Eh, boy farkı 26 cm olunca. (😎😎. 9. sınıfım ve boyum 1,49. Üçüncü sınıfa giden kuzenimle aynı boydayım yani sjsgfhdjehs.)
"Ya kaç kere söylemem gerekiyor acaba, şu kolunu omzuma atma diye?" diye sinirle çemkirdiğinde yüzümdeki sırıtış bir hayli büyümüştü.
"Niye öyle diyorsun bücür? Ben gayet zevk alıyorum." dedim alayla. "Bana bücür deme! Sensin bücür!" kolum hâlâ onun omzunda kalmışken, küçük bir kahkaha attım. "Sena, 17 yaşında, 1,8 boy bence gayet ideal."
"Tamam işte, ben bücür değilim. Siz sırıksınız!" tekrar bir kahkaha atarken onunla birlikte okul kapısından geçiş yaptım.
Merdivenlerin trabzanlarına yaslanmış, yanındaki sarı saçlı kızın saçlarını karıştıran bir Yiğit bulduk. Bu çocuk varya!
"Yiğit! Hayırdır aslanım?" diyerek benden ayrılıp, Yiğit'e doğru adımladı Sena. "Yok bir şey Sena. Takılıyoruz öyle!" dedi gözünü yanındaki kızdan ayırmadan.
"Takılıyormuş! Sen dua et, Zehra burada değil!" diye konuştu ve bir hışımla sınıfa doğru gitti. "Ne olmuş buna ya? Beni mi kıskandı?" diye Yiğit alayla konuştuğunda bende ona orta parmağımı gösterdim.
Gülmesi bir anda kesilirken yanındaki kıza tekrar döndü. Bende çok umursamadan Sena'nın peşinden ilerledim.
Sınıfa girdiğimde kızlar bir tarafta sıraların üstünde dedikodu yaparken, diğer tarafta Sena'yı bizimkilerin arasında buldum. Bir şeyler konuşuyorlardı gülüşerek.