37-KOR DOKUNUŞ

22.8K 1K 906
                                    

Merhaba hoş geldiniz guzularım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba hoş geldiniz guzularım

Nasılsınız iyi misiniz?

Bölüm çok ama çok uzun en az üç bölüm uzunluğunda. O zaman ne yapıyoruz hepimiz en az on beş(15) yorum yapıyoruz okkeyyy miii? Ha yıldıza basmayı da unutmayalım tabiii

Bölüm duyurularından haberdar olmak, bildirimlere ulaşmak için beni buradan (seydnrgrsu) ve sosyal medya hesaplarımdan takip edebilirsiniz.



🔥


Işıl ışıl olan gökyüzü yavaş yavaş kararırken toplaşan gri bulutlarda gezdirdi bakışlarını Leyla. Derin ve sıkıntılı bir nefes alırken gözlerini ağır ağır kapatıp açtı. Üzerinde garip, daha önce olmayan bir durgunluk vardı. Oysa her daim kanı deli akan, Karadeniz'in hırçınlığını dibine kadar damarlarında yaşayan biri olmuştu. Üzerindeki bu durgunluğu toplaşan gri bulutların yarattığı kasvete vermeye çalıştı ama suç ne bulutlarda ne de havadaydı.

Bakışlarını tekrar avcunda tuttuğu telefona indirirken sıkıntıyla oflayıp telefonu cebine tıkıştırdı. Babasının konuşmaları döndü durdu aklında. Sesi çınladı kulağında. Daha çok oflayası geldi. Hatta ayaklarını yere vurup tepinmek istedi ama yapamadı. Onun yerine uzun sarı saçlarını hırsla geri iteleyip ellerini cebine soktu.

'Kovulduğu' haberi nihayet ulaşmıştı Trabzon'a. Biraz daha öğrenmeseler ne olacaktı sanki? Ama illa öğrenilecekti. Daha kaç gün saklayabilirdi ki bunu ailesinden? Kaç gün daha idare edebilirdi? Ailesi duymasa eninde sonunda kendi dönmek zorunda kalmayacak mıydı?

'Daha ne beklersin kızım' demişti babası Selahattin bey. 'Madem kovuldun dön gel baba ocağına' diye de eklemişti.

Babasının bu duruma çok sinirleneceğini hatta kendini sorgulayacağına emindi. Ama hiç düşündüğü gibi bir tepki almamıştı. Aksine sanki yıllardır bu anı bekliyormuş gibi şefkatle karşılamıştı babası. Ha bir de iki gün sonra geceye alınan uçak bileti vardı...

Babası Leyla'yla bu konuşmayı yaptıktan hemen sonra Trabzon'a kalkan ilk uçaktan bilet almıştı kendine. Yani dönüş kesinleşmişti. Mardin'deki son saatleriydi. Telefonda 'biraz daha kalsam' demişti Leyla ama babası 'Yine gidersin kızım zaten kaç gündür tatil yapıyormuşsun orada' diye diretince karşı da çıkamamıştı.

Yaşadığı buhrandan kaçmasını 'tatil' diye nitelendirmişti.

Derin bir nefes alırken cebinden tekrar telefonunu çıkardı ve Elif'i aramaya karar verdi. Sabah Elif akşam beraber vakit geçirelim diye mesaj atmıştı. O sabah mesaj attığında daha gideceğinden haberi yoktu. En azından akşam görüştüklerinde bu durumu açıklayabilirdi hem ona hem de Şilan'a. Ama ekrana düşen mesajla omuzları düştü. Çünkü Elif şimdi kendisinin dershaneden Baran'ın aldığını, eve uğramayacaklarını yazan bir mesaj atmıştı. Çoğu harfi de yanlış gönderdiğine göre heyecandan elinin ayağının birbirine dolandığına emin olup gülümsedi Leyla.

ATEŞTEN DÜĞÜM(KİTAP OLUYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin