twelve

57 15 35
                                    

İyi okumalar ❤️

Bambam kalbinin atışını dizginleyemeyerek soyunma odasına doğru ilerlediği her adımda vazgeçip geri dönmeyi düşünüyordu ama adımları onun aksine büyük adımlar atarak soyunma odasına  doğru ilerliyordu.

Kapının önüne geldiğinde sakinleşmek için derin derin nefes aldı, 10'a kadar saydı ama bunların hiçbir faydası olmadı. Kalbi deli gibi atıyordu.

Kapının kolunu aşağı indirip karşındaki yüzle karşılaştığında nefesi kesildi sanki.

Bambam Yugyeom'da gezdirdi gözlerini. Ayaklarını stresle sallıyordu ve terlediği için tişörtü üstüne yapışmıştı.

Birkaç saniye gözleri kesişti. Yugyeom oturduğu yerden kalkıp ona doğru geldiğinde Bambam kendisine sakin olmasını temkin etti. Karşısındaki başka birisi olsa böyle olmazdı ama karşısında 2 yıldır platonik olduğu kişi vardı.

"Geldin." dedi, narin ve fısıltıyla çıkan sesiyle.

"Geldim." dedim, onu onaylar bir şekilde.

"Öpeyim mi bir kere?" dedi, gözlerindeki ışıltıya o an şahit olmuştum. Gözleri parıl parıl parlıyordu.

"beni delirtiyorsun!" dedim öfkeyle.

Aramızda hiçbir şey olmamış gibi bana  pişkin pişkin sırıtarak bakması sinirimi bozuyordu ama aynı zamanda bu hali gözüme ayrı bir güzel gözüküyordu ve dudağına yapışmamak için kendimi çok zor tutuyordum.

"amma naz yaptın be güzelim." 

Yanaklarıma yayılan pembelikle utangaç bir şekilde  gülümsedim. Olduğu yerde rahatsızca kıpırdandıp saçını sertçe karıştırdığında dudaklarımı ısırdım. 

"Pişkin pişkin gülümsemeyi keser misin acaba?"

"Hayır, kesemem çünkü karşımdaki güzelliğe gülmek düşer."

Gözlerimi yerden çekip, hızla yüzüne baktım.
Yugyeom'da bana karşı boş değildi, biliyordum ama bir yine de içimde bir korku vardı. Bana olan davranışları ve sözleri o kadar ağır ve can yakıcıydı ki unutmak imkansızdı.

Ona doğru bir adım atıp, yakasından ittirip soyunma odasındaki tahta iskemleye oturmasını sağladım. Kucağına oturduğumda, bütün bedeni kaskatı kesildi. Kollarımı, boynuna doladığımda derin ve kesik  bir nefes aldığında dudaklarımı dişledim.

"Canımı çok yaktın Yugyeom."

Sesim kırgın ve çatlak çıkarken gözlerindeki üzüntüyü net bir şekilde görmüştüm.

"Özür dilerim bebeğim. Çok özür dilerim. Beni affetme, bağır, çağır ama lütfen bana böyle uzak olma. Seni sadece bir gün görmedim ama o kadar çok özledim ki deliricektim."

"Sevgilinle yeniden barış bence sen, onu özlemiş-"

Dudaklarımdaki baskıyla sözüm kesildiğinde, gözlerim şokla büyüdü. Beni sertçe öpmeye başlayıp belimi tuttuğunda, kalbim deli gibi atıyordu. Alt dudağımı ısırdığında kısık sesle inleyip, öpüşüne karşılık verdim. Karşılık vermemle haraketleri daha da hızlandı. Baş parmağıyla belimi okşadığında, gözlerimi kapattım. Geriye çekildiğinde, gözlerimi araladım. Gözlerinde gördüğüm şaşkınlıkla, kaşlarımı çattım. Şaşkınlığı görmek istemiyordum.
Bu sefer ben ensesinden tutup, kendime doğru çektim. Dudaklarımı, dudaklarına kapadım. Alt dudağını emip, dilimi ağzına yolladım. Belimdeki elleriyle beni kendine sertçe çektiğinde, ağzına  doğru seslice inledim. Bacaklarından tutup, beni kucağına aldı. Kollarımı boynuna biraz daha doladım. Dudakları boynuma, oradan da göğsüme inerken kafamı geriye yasladım. Öpücükleri sertçe devam ederken, kesik kesik nefes alıyordum.
Sanki bir rüyadaydım ve bu güzel rüyadan  uyanmaktan, delicesine  korkuyordum.

🌈29.03.21🌈

Düzeltmeden attım hemen. Hatalarım varsa affola. ❤️

I want the world in my hands | yugbam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin