medyadaki şarkı: lana del rey - yosemite
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
yosemite / /jəʊˌseməti /
noun.
those who kill
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
bardaktan boşalırcasına yağan yağmur esmer tenlinin elindeki siyah şemsiyeye çarpıyor, tok sesler çıkararak şemsiyeden çamurlaşan toprağa akıyordu.
tıpkı gözlerinden akan yaşların kuruyan dudaklarına akıp onlara can vermesi gibi.
gencin üzerindeki renkli tek şey, küçüğüne birkaç gün önce aldığı kırmızı ip bileklikti. şimdi o bileklik ne çok yakıyordu tenini küçüğünün yokluğuyla, sesini bile çıkartamıyordu ama.
kabul etmedi, demişti abisi. istemedi ameliyat olmayı.
taehyung bunu duyduğu günden beri, yaklaşık üç gün oluyordu, ne uyuyabilmiş ne de bir şeyler yiyebilmişti. çiçeğim dediği jeongguk'un gerçek bir çiçek olacağını hiç aklına getiremezdi taehyung.
üzgündü, kırgın, bir miktar da öfkeli.
neden, dedi kendi kendine. neden ona acı veren kişiden kurtulmayı seçmedi? dedi hiçbir şey bilmeden.
çünkü jeongguk biliyordu, eğer taehyung bilseydi sebebinin o olduğunu, asla yaşayamazdı bu yükün ağırlığıyla. taehyung çiçeğinin açma sebebini bilmemeliydi, sadece ona açtığı halde bakmaya devam etmeliydi.
belki aptallıktı jeongguk'un yaptığı, ancak o hiçbir zaman kendini düşünmezdi ki. onun tek önceliği taehyung olurdu her zaman.
taehyung isterse yaparım.
taehyung gelirse gelirim.
taehyung üzülecekse saklarım.
taehyung seviyorsa severim.
belki takıntı diye nitelendirirlerdi, ancak jeongguk'un taehyung'dan başka aşık olduğu kimse olmamıştı ki. taehyung jeongguk'a su olmuş, onu yaşatmıştı.
şimdi güzel çiçeği bir çerçeveden ona bakıyor, o ise gülümseyince ışıldayan gözleri bir daha göremeyeceği hissiyle ağlıyordu.
boğuluyordu taehyung.
sevdiğin birini kaybetmek böyle mi hissettiriyordu?
onu bir daha göremeyecek olmak?
jeongguk nasıl kaldırmıştı bu acıyı minicik bedeniyle?
bütün gücünün bacaklarından çekildiğini hissettiği anda kolundan tutulmasıyla tekrar dengeleyebildi kendisini. çocukluğunun toprak altında kalışını izliyordu an be an, nasıl güçlü kalacaktı?
taehyung'un tek ailesi jeongguk'tu, ondan başka kimsesi yoktu, nasıl dayanacaktı?
bekledi, uzaktan tanıyanlar, yakın arkadaşlar, hatta seokjin hyung giderken bile bekledi. en sonunda sağanak yağmurun altında bir o kaldı. bir süre daha ağladı miniği için, cebindeki kırmızı bilekliği çıkarıp çözdü sonra. ip haline gelen bilekliği mezarın yanındaki şeftali fidanına bağladı titreyen elleriyle.
"yaşatacağım seni, jeongguk." dedi titreyen dudaklarının arasından. "bir insanı içinde öldürmediğin sürece ölmemiştir, sen hep benimle kalacaksın çiçeğim."
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
𝒇𝒊𝒏.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
affection, taegguk
Fanfictionhey yıllardır görüşmüyoruz ne de güzel çiçek açmışsın öyle hanahaki au. mini fic.