"Şimdi seni görüntülü arayacağım ve sende hapını içerken bana göstereceksin tamam mı?"
"Hyung buna gerek var mı? İyiyim ben gerçekten."
"Arıyorum Tae aç lütfen."
"Peki hyung."
Oflayarak aramayı sonlandırdıktan sonra peşinden gelen görüntülü aramayı yanıtladım. Seo Jun hyungun istediği gibi hapı içmiştim. Başka türlü rahat bırakacak gibi durmuyordu. Telefonu kısa sürede kapatıp Jin'in odasına doğru yürüdüm.
Jin yatağında uzanmış beni bekliyordu, onu çok bekletmeden bende yanına uzandım. Eli saçlarıma gidip yumuşak tutamları okşarken yüzümdeki gülümseme genişledi.
"Seo Jun hyung beni rahat bırakmıyor. Sanki onları içtiğimde ne değişecekse. Sen beni bırakmayacaksın biliyorum."
Jin gülümsemeye ve saçlarımı okşamaya devam ederken başıma bir öpücük kondurmuştu.
"Seni bırakmayacağım."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.