9

811 94 57
                                    

¬ Lütfen hayalet okuyucu olmayın

¬ Keyifli okumalar ✨

"Hobi hyung"

Küçük bir mırıltıyla gözlerini yavaşça araladığında gülümsedim.

"Bizimkiler gelecek."

Kafa sallayıp gözlerini ovarak kalkıp lavaboya gitmişti. Peşinden kısa bir süre baktıktan sonra üzerindeki yorganı toparlamaya başladım. İçeriye götürmek için kalktığım sırada telefonum çalmıştı, açmak için yönelsemde kısa sürede kapanmıştı.

Telefonumu elime alıp arayan kişiye baktım. Bilmediğim bir numaraydı kaşlarım çatılırken merakla aramaya geri döndüm, üçüncü çalışta açılmıştı.

"Alo?"

"Taehyung?"

Duyduğum sesle hızla ayağa kalkmıştım. Boğazım düğümlenmiş bacaklarımın bağının çözüldüğünü hissetmiştim.

"J-jin?"

"Evet benim."

"Bi-biliyordum yaşıyorsun biliyordum."

"Yaşıyorum güzelim."

"Kimse bana inanmıyor Jin neredesin lütfen gel"

"Geleceğim. Bekle beni tamam mı? Şimdi kapatmalıyım."

"Hayır. Ji-jin kapatm-"

Hıçkırıklarımı kontrol etmek zorken yere çöküp ağlamama devam ettim. Hoseok hyung korkuyla yanıma gelmişti.

"H-hyung J-Jin aradı. Konuştum onunla geleceğim dedi bana."

"Ne?"

"Hyung ye-yemin ederim. Lütfen inan bana yalvarırım."

Ellerimle tişörtünü sıkıp başımı göğüsüne koyarak göz yaşlarımı akıtmaya devam ettim. Hoseok hyung saçlarımı okşamaya başladı.

"Tamam sakin ol."

Jin yaşıyordu ve benim için gelecekti.

Jin yaşıyordu ve benim için gelecekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çalan zil sesiyle gözlerimi yavaşça araladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çalan zil sesiyle gözlerimi yavaşça araladım. Ağladığım için yorgun düşmüştüm. Bizimkilerin geldiğini görünce doğrulup içeriye girmelerini bekledim. Jimin hızla yanıma gelip bana sarılmıştı. Kollarımı beline doladığımda o da saçlarımı okşuyordu.

"Jimin, konuştum onunla. Yaşıyorum dedi geleceğim bekle beni dedi."

Jimin sessiz kalıp saçlarımı okşamaya devam ettiğinde geri çekilip teker teker hepsinin gözlerine baktım. Hepsi yine aynı bakışı atıyordu Jin'i gördüğümü söylediğimde attıkları bakışı.

"İnanmıyor musunuz bana?"

"Taehyung hayal kurmuş olabilir misin?"

Namjoon hyungun sorduğu soruyla kaşlarım çatıldı hızlıca ayağa kalkıp bağırmaya başladım.

"Neden inanmıyorsunuz bana o yaşıyor!"

Kafalarını eğerlerken koltuğun üzerindeki telefonumu elime alıp son aramalar kısmına girdim.

"Alın inanmıyorsanız bana aramaya bakın. Gördünüz mü konuştuk onunla."

Yüzlerindeki ifade değişirken zafer gülümsemem yüzümde belirdi. Yoongi hyung ayağa kalkıp elimden telefonu aldı.

"Biz de duyalım o zaman Jin'in sesini."

Kafa salladığımda koltuğa oturduk. Numarayı tekrar ararken hoparlöre almıştık. Birkaç defa çaldıktan sonra tam ümidimi kesmiştim ki açıldı.

"Ben sana arama demedim mi. Çattık ya kardeşim rahat bırak beni ben söylediğin kişi değilim."

Duyduğum kız sesi şaşırmamı sağlarken söyledikleri şaşkınlığıma şaşkınlık katmıştı. Yoongi hyung sessiz olmamız için elini kaldırdıktan sonra konuştu.

"Şey kusura bakmayın ama neden bu numarayı aradınız?"

"Siz kimsiniz beyefendi. O bitti şimdi de siz mi rahatsız edeceksiniz beni?"

"Anlamadım?"

"Yarım saat kadar önce yanlışlıkla bu numarayı aradım ama açmadan kapattım sonrasında geri dönüş yapıldı. Beyefendiye yanlış olduğunu söyleyip özür diledim ama o ısrarla bana başka birinin ismiyle seslenip durdu. Bakın lütfen beni rahat bırakın ben söylediğiniz kişi değilim."

"Siz ne kadar süredir bu numarayı kullanıyorsunuz?"

"Neredeyse 3 senedir."

Kızın söylediği yalanlara sinirlenmeye başlamıştım hışımla ayağa kalkıp telefona doğru bağırmaya başladım.

"Yalan söylüyorsun Jin'le konuştum ben nerede o bir şey mi yaptın sen ona."

Ben bağırdıkça çocuklar beni susturmaya çalışmışlardı. Yoongi hyung özür dileyip telefonu kapattığında bana döndü.

"Hyung lütfen inanın bana konuştum diyorum bu kız değildi eminim."

Ağlamamın arasında zorla da olsa kendimi açıklamaya çalışmıştım.

"Tae kız 3 senedir kullanıyorum diyor. Yanlışlıkla aramış seni işte."

"Size neden yalan söyleyeyim ben. O kız yalan söylüyor demek ki Jin'e bir şey yaptı belki de."

"Tae sen iyi değilsin."

Hoseok hyungun söylediği benim için bardağı taşıran son damla olmuştu. Hepsinin gözlerinin içine teker teker baktıktan sonra derin bir nefes aldım.

"Defolun gidin evimizden."

"Tae."

"Burası Jin ile benim evim burada durmayı hak etmiyorsunuz çıkın."

Birbirlerine bakış attıktan sonra hepsi gitmişti. Kapanan kapının sesini duyduğumda kendimi yere bıraktım.

Yavaşça ayağa kalkıp yalpalayarak Jin'in odasına gidebilmiştim. Dolabından bir tişörtünü alıp yatağına yattım. Elimdeki tişörtü kokladıktan sonra sıkıca sarılmıştım. İmkansız olsa da Jin gibi kokuyordu.

"Biliyorum geleceksin. Onların ne düşündüğü umrumda değil. Seni hep bekleyeceğim."

¬ Vote vermeyi unutmayın ✨

Solitude | Taejin AuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin