5.BÖLÜM

94.9K 6.2K 3.4K
                                    


Oy vermeyi unutmayalım, keyifli okumalar❤️

🦁

Dört gün.

Sarhoş olduğum gecenin üzerinden dört gün geçmişti.

Sabah kafamı yerinden koparmamı isteyeceğim kadar çok olan baş ağrısıyla ve neredeyse hiçbir şeyi hatırlamayarak kalkmıştım. Tabii üzerinden dört gün geçtiği için artık her şeyi detayıyla hatırlayabiliyordum.

"Çapkın olmasan yakışıklı adamsın aslında."

Elimi utançla tekrar alnıma yaslarken her ne kadar işimi konsantre olmaya çalışsam da bu utanç dolu cümle dört gündür aklımdan çıkmıyordu.

Başımı sarhoşlukla göğsüne yaslamam, neredeyse bir sevgili gibi yürümemiz, arabada ona söylediklerim ve beni kucağında odama kadar taşıması... Her şeyi hatırlıyordum ancak dile getirmiyordum. Bunların hiçbirinin olmaması gerekiyordu.

En nihayetinde benim alkol bile almamam gerekiyordu.

Nerede kalmıştı etiklik?

Kalmamıştı.

Kesinlikle tüm suç bendeydi. Benim neyime öyle bir ortamda alkol alıp sarhoş olmak ya? Merdan Efe'ye karşı da kendimi fazlasıyla mahcup hissediyordum.

Merdan Efe demişken...

O akşamdan sonra kayıplara karışmıştı.

O gece için o teşekkür etmek istemiştim ancak mesajlaşma ya da arama ile değil o kadar uğraştığı için yüz yüze yapmak istemiştim bunu. Tabii yapamamıştım çünkü dediğim gibi ortalarda yoktu.

Tüm gece yaptıkları yetmemiş gibi bir de öyle bir şey yapmıştı ki gerçekten ne düşüneceğimi bilememiştim. Sabah büyük bir baş ağrısıyla uyandığımda başucumda bir su ve ilaç bulmuştum. Sevcan'ı arayıp sorduğumda henüz eve bile uğramadığını söylemişti ve bunu kimin yaptığını anlayabilmiştim.

Merdan Efe o gecenin sabahına baş ağrısıyla uyanacağımı bildiği için başucuma bir bardak su ve ilaç bırakıp öyle ayrılmıştı yanımdan.

Düşünceli birisi.

3 Mart gecesinden beri onu o kadar sık görmüştüm ki dört gündür hiçbir şekilde iletişimimiz olmaması garip gelmişti.

Tamamen teşekkür etme fırsatı bulamadığım içindi bu gariplik.

Sarhoş gecemin sabahında kendime bir söz vermiş ve kafamı duvarlara vurmamak için kendimi zor tutarken bir daha alkol almayacağıma karar vermiştim. "Çapkın olmasan yakışıklı adammışsın," dedim kendi kendime sinirle. "Salak İzgi. Sana ne adamın çapkınlığından ya da yakışıklılığından ya? Dua edeyim de atmamış beni arabadan." Gerçekten inanamıyordum böyle bir cümle kurduğuma.

Hiç etik değildi.

Acaba bu cümle yüzünden bir daha yüzümü görmek istemediği için mi ortadan kaybolmuştu?

Olabilirdi. Ben olsam ben de kaybolurdum. Tamamen saçmalıktı. Tüm düşüncelerimi bölen telefonumun mesaj bildirimiyle masanın üzerinden telefonu alırken mesajın üzerine tıklayıp Sevcan'ın konuşmasına girdim. Bir link atmıştı. Linke tıklayıp açılmasını beklerken karşıma çıkan yazıyla duraksamıştım.

Çünkü attığı link bir magazin haberiydi.

MERDAN EFE YÜCEER'İN HIZINA YETİŞİLMİYOR.

DOKSAN ARTI DÖRT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin