07 Eylül 2016
Soğuk bir sonbahardı, içimde inanılmayacak tuhaflıkta bir his belkide acıydı o hissin adı. Annemle çok fazla iyi vakit geçirmediğim halde onun ölümü bende acıya sebep olmuştu. 19 yaşındaydım ve annem kendimi bildim bileli benimle kendi kızıymış gibi ilgilenmemişti .Asla yaramaz bir çocuk değildim ve onun beni sevebilmesi için çok dikkatli davranırdım ama bu çabalamamı asla görmezdi. Bir tarafım hep buruk ve eksik kalsa da babam annemin vermediği şefkati her daim üzerimde hissettirirdi. Şimdi o toprağın altında yalnız kalmış biz ise büyük çatıkatlı evimizde ben,babam ve Belizle birlikte kalacaktık annemin varlığıyla yokluğu beni fazla ilgilendirmese de Beliz daha küçüktü ve anneye bir annenin şefkatine,korumasına ihtiyacı vardı. Üstelik babam da anneme son derece şiddetle aşıktı. Bu durumdan sonra ne yapacağımı bilemediğim halde annemin cenazesinin 7. gününden sonra tüm bedenimi zorla yataktan kaldırarak elimi yüzümü hızlı bir şekilde yıkayıp hızlıca üstüme koyu bir kot pantolon ve ince bir swet geçirip saçlarımı itinayla tararken Beliz'in uyanıp beni sevinçle izlediğini görünce yanına ilerleyip saçlarını ellerimin arasına alıp okşamaya başladım. Hoşuna gitmiş olmalı ki sesini çıkarmadan yüzünü bacaklarıma koydu ve onu sevmemi ister gibi bir kıkırtı çıkardı. Benimde hoşuma gitmişti kardeşimle böyle şefkatli vakit geçirmek ,sessizliğimi bozarak
"Beliz, bebeğim benim fakülteye gitmem gerekiyor. Evde babamla birlikte dur ve akıllı bir çocuk ol olur mu tatlım .""Tamam ablacım ." diyerek omuzuma aldığım çantayla birlikte kapıya doğru yöneldim tam çıkacakken onu öpmem gerektiğini düşünerek tekrar dönüp yanağına ufak tatlı bir buse kondurdum.
Dışarıya çıktığımda hava biraz esiyordu sanırım saat daha erken olduğu için böyleydi muhtemelen öğlene doğru sıcak olurdu. Otobüsten inip fakülteye doğru hızlı ve tempolu bir şekilde kartımı okutarak sınıfa doğru yöneldim efsunun bana doğru hızlı adımlarla yanıma geldiğini görünce bir an durakladım beni gördüğüne şaşırmış olmalıydı ki ağzının açılıp hemen kapanması bunu gerektiriyordu. Birden boynuma atılıp sarılınca şaşırdım
"Ne atlıyorsun üstüme maymun gibi " dedim tebessüm ederken şaka olduğunu anlayarak kıkırdadı.
"Napayım çok özledim seni ve çok da üzgünüm berfu her zaman aradım ama keşke her gün yanında olabilseydim " dedi yüzünde üzülen bir ifade vardı sanki bana acıyor gibiydi ya da ben öyle düşünüyordum. "Nasılsın şuan " diyiverdi.
"İyiyim, sen" diye geçiştirmek istedim ama o bunu anlamış olmalı ki üstelemedi
Direk bir konuya bağlar gibi bir şey yumurtlayacakken Batu'nun bize doğru geldiğini gördüm ve elimle selamladım onu
Efsun batudan hoşlandığı için onunla aynı havayı solurken bile heyecanlanıyordu ve bu durum beni güldürmeye yetiyordu. Çünkü daha önce bir çok kişinin bana sevgili teklifi etmesine rağmen kimseden hoslanmamış ve kimseyle sevgili olmamıştım.
Batu birden "Naber kızlar ,nasıl gidiyor " deyip gülümsedi içten ve sıcak bir şekilde .
" İyi ,senden naber " dedim efsuna konuşma hakkı tanırken
"İyiyiz Batu sen nasılsın " dedi ve sınıfa doğru ilerlerken üçümüzde aynı sınıftaydık ve çok iyi anlaşıyorduk. Batu 1.85 boylarında kumral yeşil gözlü, geniş omuzlu ve yapılı bir erkekti çoğu kız ondan hoşlanırdı bense ona büyük bir erkek kardeş muamelesi gösterirdim.
Ders anayasaydı hukuk fakültesi öğrencisi olduğumuz için bu dersi fazlasıyla önemli dinleyip notlarımızı almamız gerekiyordu aksi taktirde vizelerde zorlanmamamız ve finallerde direk geçmemiz lazımdı yoksa yaz okulu denilen saçma şeyi farklı fakültelerde geçirmek zor olacaktı.Neyse ki dersi dikkatim dağılmadan dinleyip almam gereken notları almıştım ki bu gerçekten zor olmuştu çünkü kelimeleri sanki bir ses kaydediciymişiz gibi çok hızlı söylerdi faik hoca.
Faik hoca bu fakültenin önde gelen profesörlerindendi ve beni de bir yüksek öğretim öğrencisi olarak çok severdi ders bitiminde bana bakarak
"Berfu ,bir dakika ricanı etsem yanıma gelebilir misin ? " Diye kibarca söylemişti . Bir an şaşırmış olmamı anlayarak arkasını döndü ve kapının kulpunu kavrayarak açtı ve çıktı . Arkasından hemen kalemimi sıraya bırakarak çıktım efsun bir bakış attı bende ona aynı şekilde bilmiyorum bakışımı atarak yanlarından ayrılıp faik hocanın yanına ilerledim . Faik hoca 50 yaşlardan biraz daha fazla kır saçlı,orta boylu, ela gözlü sakin bir profesördü. Ona bakarken birden dudakları kımıldadı ve söyleyi verdi.
"Seni neden çağırdığımı merak ediyorsun gibi bakıyorsun şaşırma lütfen seni her daim kendi kızım gibi gördüm ve her daim çok efendi ve çalışkan bir öğrenci oldun. Annenin ölümü için çok üzgünüm berfucum ama asla kendini yalnız hissetme olur mu her daim her ihtiyacında buradayım."deyip bitirdi. Ne diyeceğimi şaşırarak bakmaya devam ediyordum. Bir anda ağzımdan kelimeler çıkıverdi .
"Teşekkür ederim profesör bir şey olduğu zaman gelirim." inanmasını umarak ve ekledi "muhakkak berfu tamam mı her zaman buradayım ."
"Tamam profesör". İlerlerken ayakkabısının sesi yerde tok sesler çıkararak odaya doğru ilerledi arkasından şaşkın ve bir o kadar hayretle bakarken arkamı döndüğümde Efsun ve Batu bana bakıyorlardı gel diye işaret ederken Batu yanlarına doğru gittim .
"Şaşırmış gibi bakıyorsun berfu ne oldu ?"
" Hiç sadece annemin ölümün üzücü olduğunu ve yardımcı olmak istediği belirtti ." Şeklinde geçiştirirken omuz silktim. Efsun gözünde inanılmaz şekilde parlayan ışıkla direkt ağzından kaçırır gibi
"Çıkışta bir şeyler içelim mi ? Ne dersiniz ." Deyip utanarak sustu
Batu onun bu halini görünce kıkırdadığını duyar gibi oldum .
"Olur ama fazla geç kalmamam lazım hatta bize gidelim ne dersiniz?."
"Olur ama peder beyin kızmasın." Diye sırıttı Batu ve ekledi" neticede yakışıklı bir erkeğim."egosunu tatmin ederken ama biz onun asla egolu olmadığını biliyorduk.
Efsun bu sefer sesli bir kahkaha attı ve benim koluma girerek otobüs durağına doğru yol aldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alevin İçine Doğru
Romance" Her şey güçlü bir soydan ve güçlü bir aşktan başlamıştı. Bu soy ve aşkla nasıl başa çıkacaklardı. İkisi de çok tutkulu bir aşkın içinde kaybolmadan kendilerini kurtarmaları gerekiyordu." Alevlerin içinde yanmak nedir bilir misin Noyan ? Ben seni...