KEDİ

552 63 126
                                    

" ʙᴇɴɪ ᴀɴʟɪʏᴏʀ ᴍᴜꜱᴜɴ? "

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" ʙᴇɴɪ ᴀɴʟɪʏᴏʀ ᴍᴜꜱᴜɴ? "


Tanrı hata yapanlara ve kötü insanlara daima bir şekilde ceza verirdi.

Daisuke ise sözde Tanrı'nın onun için birşey yapmayacağını düşünüyordu. O bencildi. Açgözlü ve insanları düşünmeyen, kendini yüksek gören sayılı insanlardan birisiydi. Zenginliği ve sınırsız parası bütün dünyanın dilindeydi. Kimisi onun bu haline imrenir, onu geçmek için türlü şeyler yapar, kimisi ise; onun bu halinin aşırı olduğunu düşünüp sadece konuşmakla yetinirdi.

Birgün ise Tanrı, onun bu davranışlarına dayanamadı ve onu dünyanın en masum canlılarından birine dönüştürmeye karar verdi.

Bir kediye.

Daisuke ilk gün uyanınca bir değişiklik hissetti. Sanki herşey büyümüş ya da kendisi küçülmüştü?

Hızla yataktan kalkarak ayna bulmak için odasından çıktı. Bu hale onu kim getirdiyse bunun bedelini ödeyecekti.

Daisuke, Suzue'nin odası yakında olduğu için ilk oraya bakmaya karar verdi. Bu haldeyken kısacık mesafeler bile onun için çok yorucu oluyordu. Normalde Suzue ya da evdeki hizmetçilerden birini çağırması gerekiyordu ancak konuşacak gücü kendinde bulamıyordu.

" Aman Tanrım, Sen nereden çıktın böyle!! "

Daisuke sesin geldiği yere dönünce bu kişinin Suzue olduğunu anladı fakat ona neden böyle seslendiğini kavrayamamıştı. Eğer onu tanımıyorsa ne olmuştu kendisine?

Suzue'nin seslenişlerini - Daha doğrusu sevinç çığılıklarını - aldırmadan hızla aynanın karşısına geçti ve gördüklerine inanamadı.

Simsiyah tüyleri, Koyu mavi gözleri ile küçük bir kediye benziyordu. Hatta benzemek değil direkt kendisi olmuştu ve bunun nasıl olduğunu anlamak dahi istemiyordu.

O anki şokla hızla Suzue'nin odasından çıkan Daisuke, koşarak bulunduğu evini terk etti. Nereye gideceğini hiçbir şekilde bilmiyordu ancak tekrar insan olmasının bir yolu olmalıydı. En azından o öyle düşünüyordu.

Minik kedi akşam olana kadar her yeri gezmiş, nasıl Tekrar insan olabileceğine dair birşeyler araştırmaya çalışmıştı. Fakat ne yazık ki bir kedi olduğu için diğer insanlar onu anlamıyor, gürültücü ve iğrenç(?) olduğu için onu kovuyorlardı.

Daisuke bu durumda olduğu için içten içe kendine lanet etti. Böyle olması onun suçu değildi, o birşey yapmamıştı. Sürekli içinden ' Bu olanlar çok saçma ' demektan başka birşey yapamıyordu.

İlerleyen saatlerde, gece olmak üzere iken yağmur bütün şehri hızla ıslatmaya başlamıştı. Daisuke gibi diğer herkes yağmuru sevmediği için oradan oraya koşup saklanacak yer arıyordu. Mavi gözlü kedi ise sonunda kendisine boş bir park bulup oradaki kaydırakta saklanmaya başladı. Yağmuru izlerken ise bu hissin ne kadar iğrenç olduğundan bahsediyordu ve sürekli aklına geçen yaptığı konuşmada dedikleri geliyordu.

Daisuke özenle giyidiği takımla kendini oldukça hazır hissediyordu. Dışarıda onu bekleyen yüzlerce, hatta binlerce insan vardı!

" Efendim, Konuşma saatiniz geldi. lütfen yolu takip ederek salona giriniz. "

Daisuke ufak bir baş selamı ile onaylayarak hızla salona giriş yaptı. Buradan ne kadar erken kurtulsam iyidir diye düşünüp duruyordu.

hızla konuşma alanına çıkarak kısaca bir etrafına bakındı. Haber camiasından herkes bu önemli günü kaçırmamış, ön sıralardan yer tutmuşlardı.

Daisuke daha fazla insanları bekletmeden mikrofonların olduğu alana eğilerek konuşmasını yapmaya başladı.

" Bu kadar zengin olmamın sebebi tek babam ve büyükannem değildir. Ben bu sektöre yıllarımı harcadım ve bugüne getirdim. Ailemin acı dolu ölümünden sonra hiç moralimi bozmadan son sürat ilerledim çünkü olması gereken buydu!! Şimdi de bana gelmiş burada evsiz ve sokaktaki insanlar duyarı yapmayın. Bazen herkes çalıştığı kadarını alır, bazense çalışanlardan aldığı kadarını. "

Daisuke derin bir iç çekti. Şuan evsizlerden bir farkı kalmamıştı ve bu onun moralini bozuyordu. Kafasını minik patilerine koyarak yağmuru dinlemeye başladı.

Ne kadar dinlediğini bilmediği yağmur sesinin içinden kahkaha seslerini duyunca kaşlarını çatarak merakla sesin geldiği yere baktı.

gördüğü kişinin bir çocuk olması imkansızdı çünkü 25-30 yaşlarındaki insanlara benziyordu. Burnu kızarmış, göz altları mosmor olmuş muhtemelen bu yağmurda dans ettiği(?) için ciddi şekilde hastalanacak bir tipe benziyordu. Ancak karşısındaki adam herşeye rağmen dans edip gülümsemeye devam ediyordu. O an Daisuke düşündü. Neydi bu insanı bu kadar mutlu eden?

Karşısındaki adam sanki kedinin bakışlarını anlamış gibi ona doğru döndü. Göz göze geldiklerinde kader onlar için çoktan yazılmış oldu.

Daisuke ona doğru gelen adama merakla bakmaya devam etti. Yanına geldiğinde ise adam yavaşça sanki çok değerli birşeymiş gibi başını okşamaya başladı. Daisuke'yi şaşırtan bu değildi. Onu asıl şaşırtan, karşındaki adam onu severken çıkardığı ses ve içindeki garip histi. Bu his öyle hoşuna gitmişti ki daha fazlasın için adama yaklaştı ve patisi ile onu işaret etti.

Adam bunu anladığında ortaya naif bir kıkırtı bırakarak Daisuke'yi kucağına aldı ve onu bilmediği bir yere doğru götürmeye bir yandan da sanki Daisuke'nin onu anladığını biliyormuş gibi kendi hakkında bilgiler veriyordu. Yağmur ise, kesinlikle umurlarında değildi.

" Tekrar merhaba sevimli şey. İlk önce korkma yamyam ya da tehlikeli biri değilim. Yalnızca senin gibi bir dosta ihtiyacı olan bir insanım. Adım Kato ama sen bana Haru diyebilirsin. 30 yaşındayım ve bugün hayatımın en önemli görevini aldım. Daisuke denilen şu zengin adam ortadan kaybolmuş ve bunun için bizim dedektiflik şirketine başvurdular. Umarım bu olayı sağsalim çözerek paramızı alırız. Milyarder Daisuke'nin dediğini gibi ' Para olmadan bir hiçiz. ' "

Daisuke'nin yüreğindeki pişmanlık tohumları şimdiden atılmaya başlamış, hatta filizlenmeye yüz tutmuştu. Sarf ettiği cümleleri birer birer ona dönüp dolaşıp ona gelmiş ve onu büyük bir yıkıma sürüklemişti. Şuan kollarında olduğu Haru buna en büyük örnekti. Para için kendisini arıyordu. Ancak zaten şuan onu bulmuş haberi yoktu. Umarım o tekrar eski haline gelene kadar olayı Haru'nun elinden almazlardı.

Haru elindeki minik kediyi evine getirdikten sonra hemen havlu ile onu bir güzel kuruladı ve kendi yatağına koydu. Kendisi ise banyoda sıcak bir duş ve birkaç küçük günlük işten sonra hasta olmamak için -ki kesinlikle olacaktı- Sıcak çikolata hazırlayıp Daisuke ile birlikle sıcak yorganın içine girdiler.

Haru uyumaya yakın iken son birkez sahip olduğu kedisinin kafasını sevip hafif bir öpücük kondurduktan sonra derin bir uykuya daldı.

Daisuke ise şuan kedi olduğuna ve Haru ile böyle şeyler yaşadığına mutluydu. Ve ilk kez o zaman Tanrı'ya şükretti;

Onu böyle bir insanla karşılaştırdığı için...

Selam 🌱

Daiharu yazmak konusunda çok tedirgindim çünkü kitlesi çok az ve fazla değer görmeyen bir ship.
Ancak Daisuke ve Haru'yu çok seviyorum. Bu yüzden yazma konusunda ne olursa olsun doğru bir karar yaptığımı düşünüyorum.

Umarım beğenmişsinizdir.
Buna da Tododeku Texting gibi ara sıra bölüm atmayı planlıyorum ama belli olmaz.

Şimdilik bu kadar.

Öpüyorum sizi, kendinize dikkat edin <3

ワンショット / Daiharu ✦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin