|2|~Güçler

30 9 1
                                    


Gözleri saçlarıyla aynı renkti..
Gözleri parlamış ve sarı olmuştu!

~~~~~

Güçlü bir çığlık attım. Neler oluyordu, bu da neyin nesiydi.
İçeriye hızla giren annem ile babam şok olmuş gibi bana bakıp olayı anlamaya çalışıyorlardı.

"Kızım, neden çığlık attın, doktor Kim neler oluyor?"

Ben karşımdaki adama ve aileme bakıyordum, ailem bana ve doktora bakıyordu. Gözleri hala sarıydı, bir tek ben mi görüyordum sarı olduğunu?
Bunları görmüyorlar mıydı?
"Ahh anne ben.. Yok bir şey sadece kalkınca ayağımı çok kötü kenara çarpmıştım. Özür dilerim"
"Dikkat etsene be kızım, korkuttun bende bir şey oldu zannettim. Neyse siz devam edin biz çıkalım"

"Bugünlük bu kadar yeterli, ben gitsem iyi olacak. Size iyi günler"
"Doktor, kızımızın durumu hakkında bizi bilgilendirir misiniz?"
"Ben sizinle iletişime geçeceğim, izninizle"
"P-peki, iyi günler.."
Böyle gidemezdi, annemlere onu uğurlayacağımı söyleyip arkasından bende hızla çıktım. Neden bu kadar hızlı yürüyordu ki,
"Doktor.. Doktor Kim!"

Sonunda! Arabaya binmeden durmuştu. Ama eli arabanın kulbunda, bana doğru dönmemişti.
"Doktor, az önce olanlar neydi, neden öyle davrandınız"
Neden hala bana dönmüyor?
Kolunu tuttuğum gibi kendime çevirdim.

"Siz gerçekten doktor musunuz, az önceki olanlarda neyin nesiydi dedim. Yoksa sizi polise şikayet ederim"
Gülmüş müydü o, hemde ukala bir şekilde.

"Asıl tehlikeli olan sen iken, beni şikayet edemezsin. Bu biraz gülünç olur"
"Ne! Ben mi tehlikeliyim, ne olduğunu söyleseniz, ağzınızdaki kelimeleri cımbızla alıyorum"
"Şimdilik bilmesen daha iyi, zamanı geldiğinde her şey açıklığa kavuşacak. Ve bu olanları kimseye anlatamazsın!"
"Ben.. bu.."
"Kimseye asla! Anladın mı!"
"Ahh! Tamam, zaten ne olduğunu bilmiyorum bile"
"Güzel şimdi bırak kolumu ve ilaçlarını içmeyi sakın ama sakın unutma"

Bunu dedikten sonra hızla arabasına binip gitti. Neden hiçbir şeyi anlatmamıştı. Hala anlayamıyordum, bir insanın gözleri nasıl sarı olurdu yada ben mi öyle görmüştüm. Gerçekten delirmiyorum değil mi! Yine herkesin dediği gibi ilaçlarımı içsem iyi olur.

———

Annemler konu ile ilgili hiçbir şey bilmiyorlardı ve doktor bizi aramamıştı. Sorularım cevapsız ve yarımdı şu an. Şu birkaç gün de bomboş hissediyordum.
"Kızım, bugün sonuçların çıkacak ben almaya giderim"
"Tamam anne ararsın, ben okula gidiyorum"
"Dikkat et seni seviyorum"
"Bendeee"

Gün nasıl geçti anlamadım, ama annem bir kere bile aramamıştı. Arasam da cevap vermemişti.
Sonuçlardan bir şey çıkmayacağını bilsem bile yine de öğrenmek istemiştim.
Okul ile ev arası bana zulüm gibi gelmiş, eve zor gelmiştim.

"Anne, ben geldim"

Ama evde kimse yok gibiydi, annem hala daha hastanede olamazdı değil mi? Ses soluk çıkmadığına göre, en iyisi telefonumdan aramalıydım.
Fakat annemin telefon zil sesi yukarıda ki odalardan geliyordu. Ahh sanırım evde unuttu.

Fakat bu iğrenç koku da ne böyle, sanki biri ölmüş gibiydi. Burnumu kapatmak zorunda kaldım. Koku yukarıdan geliyordu.
Kokuyu takip ettiğimde, nedense yatak odasında daha bir yoğunlaşmıştı. Annem bir şey mi dökmüş buraya.
Gerçekten bu koku ne böyle gözlerim yaşardı.

Fakat küçük kız o an, tam çözemese de aniden bir şey hissetmeye başladı, tüyleri diken diken oldu ve içini bir huzursuzluk kapladı.
Sanki tüm enerjisi tükenmiş gibiydi..
Bunu nasıl tarif edebilirdi.

Kapıdan girdiğim anda gördüğüm görüntü karşısında donup kaldım.
Bu olamazdı, gördüklerim hayal olmalıydı, bunlar gerçek olamaz..
HAYIR!

Bu.. bu gerçek değil! Ben yanlış görüyorum.
Gerçek değil.. Gerçek değil..

"Ahhh Hayırrr!"

Titriyordum. Dizlerimin tüm gücünü kaybetmişim gibi yere çöküp şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım. Bu korkunç şeyi kim yapabilir.
Nefes alamıyorum, o kadar sesli bir şekilde ağlıyordum ki, yanımda olup bitenden bile haberim yoktu.

Ne olduğunu anlamadan biri beni arkamdan tutup, içeriye doğru hızla fırlattığında dolaplara sert bir şekilde çarpmıştım.
Ahh! kemiklerim kırıldı galiba. Daha yerden kalkmaya bile çalışamadan, saçlarımdan hızla yukarıya doğru çekildim. Bu acıtıyordu hemde fazlasıyla ve arkamdan yapıldığı içinde yapan kişinin yüzünü göremiyordum.

"ድንጋዮቹ የት አሉ (Taşların yeri nerede)"
"Ne.. ne"
"ድንጋዮቹ የት አሉ!!! (Taşlar nerede)"
"Anlamıyorum seni"
"ድንጋዮቹ የት እንዳሉ ካላወቁ ትሞታለህ! (Taşların yerini söylemezsen ölürsün!)"
"Lütfen, yapma bırak beni"

Bilmediğim dilde bir şeyler diyordu ve ben anlamıyordum. Yanında biri daha vardı. Kimdi bu, son cümlesini bitirdikten sonra beni havaya fırlattı ve yere sert bir şekilde düştüm.
Daha olanlara bile üzülememişken, bu çok fazlaydı ayrıca bana bunu neden yapıyordu.

Kafamı kaldırmaya çalışsamda, yatağa doğru bakmak istemiyordum. Heryer çok kötüydü, üstüme bile bulaşmıştı.
Karnımda bir ağırlık hissettim, üstüme basıyordu ve çok güçlüydü. Tekrar saçımdan tutularak yerde sürüklenmeye başladım. Bunu neden yapıyorlardı, ben bu insanlara ne yapmıştım.

"Bak dinle, eğer derdin para ise verebilirim. Hepsi senin olsun, hem seni sonra polisede şikayet etmem söz veriyorum. Yad.. Ahhh!!"
"ድንጋዮቹ የት አሉ የሽቱ ሳንካ (Taşların yeri nerede pis böcek)"

Beni sürüklemeyi kesip, tekrardan saçlarımdan tutup yukarıya kaldırdı. Saç derim elinde kalıcaktı yakında. Ama bu sefer yüzünü görmüştüm.
Gözleri.. mor ışık saçıyordu.
Yüzüde mavi gibi değişik bir renkti. Nasıl böyle biri gerçek olabilir?
Sürekli bir şeyler diyordu ama ben anlamıyordum.

"Lütfen yalvarırım bırakın beni, ben hiçbir şey yapmadım. Para istiyorsanız alabilirsiniz hepsi sizin olsun. Sizi söylemem, yaptıklarınızı kimseye anlatmam. Söz veriyorum!"
Ne dediğimi bilmeden konuşuyordum. Parayı istemediğini biliyordum ama çok korkuyordum, buradan gitmeleri için her şeyi yapardım. Birde ağlamaktan önümü göremiyordum.

"እንቁዎች!! (Taşlarr!!)"
Beni havaya kaldırdı ve öyle bir bağırdı ki, sesi tüm beynimin içinde yankılandı. Ne yapacağını anlamıştım. Beni üst kattaki merdivenlerden aşağıya attı.

Artık düzelme şansım yoktu. Heryerim çok fena acıyordu ve yerde hareketsiz bir şekilde yatıyordum. Kıpırdama ve yerden kalkma şansım sıfırdı, aşağıya doğru yavaş yavaş inerlerken artık sonumun gelmesini bekleyecektim.

Tıpkı ailem gibi..

INFINITY ~ |MUTANTS|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin