hatırlatma
gülümsedim
"aslında sarayda geziyordum ve annem beni buldu"
"seni bulmamak mümkün mü? şu simsiyah kanatlara bir bak"
Taehyung'u görmemle ona doğru koştum
kanatlarını açıp olduğu yerde durdu
ben yanına gelince bana sardı
(kollarıyla sarıyormuş gibi düşünün ama kanatlarıyla yapıyor)
gülümsedim
biraz sonra arkadaşları da geldi
biz koyu bir muhabbete daldığımızdan onları farketmedik
Jungkook sırtıma atladı
"hey hey hey, genç aşıklar biz sahile gidiyoruz siz de gelin"
"sırtımdan iner misin önce?"
bir kahkaha patlattı önce sonra da sırtımdan indi
kanatlarımı sertçe bir iki kez çırptım
herkesin saçları uçuşmuştu
bahçeye çıktım
kanatlarımı gerdim
daha yemek yememiştim
havalanıp ormana doğru uçtum
sivrileşen dişlerimi hissedebiliyordum
----------------------------------------------------
karnımı doyurunca akşam indiğim gölün kıyısına geldim
bizimkiler de buradaymış
ne tesadüf
ama bu sefer dün akşam yanlarında görmediğim bir çocuk da vardı
sırtı bana dönük olduğundan göremedim
bana dönünce şaşkınca ona baktım
çünkü o çocuk
Jimindi
"Jimin-shii?"
gülümsedi
"senden sakladığım için özür dilerim"
"sorun değil"
gözleri ellerime kayınca ellerime baktım
ah doğru ya!
ellerimi yıkamalıyım
gidip gölde ellerimi yıkadım
"biz de piknik yapalım demiştik ama bazıları karnını doyurmuş"
arkamı dönüp gülümsedim
"üzgünüm aç olunca beynimden çok karnım çalışıyor"
güldüler
"o halde yanınıza gelmek istemezdim"
biraz güldükten sonra onlar yemek yemeye başladılar
Taehyung da yemek yemiş o yüzden o da yemiyordu
oturmaktan sıkıldım
"ben biraz dolaşıp geliyorum"
kanatlarımı çırpıp havalandım
bulutların arasında süzülürken beni izlediklerini görebiliyordum
kanatlarımı kapattım birden
onlar oradan
"ne oluyor!" diye bağırıyorlardı
Jungkook sakindi ve sadece beni seyrediyordu
göle yaklaşınca kanatlarımı aniden sonuna kadar açtım ve süzülerek onların yanına gittim
yavaşça yere konduğumda beni alkışlamaya başladılar
"ÇOK İYİYDİN!"
Jungkook ise sadece gülümseyerek bana bakıyordu
ben de ona gülümsedim
sonra Jungkook'a vurmaya başladılar
"sen biliyordun değil mi! adi köpek! ödümüz koptu!"
"hey hey rahat bırakın Jungkook'u"
birden bana döndüler
"ben söyledim ona"
Taehyung yanıma geldi
"bir daha yapar mısın?"
sırıttım ve eğildim
"yeter ki siz isteyin majesteleri"
onlar kahkaha atarken birden yükseldim
gülmeyi kestiler hepsi pür dikkat bana bakıyordu
yeniden aynısını yaptım
ama bu sefer yanlarına konmayıp hızla aralarından geçtim
havada bir ters takla attıktan sonra bulutların arasına girip gözden kayboldum
yorulmuştum
kanatlarımı kapattım
süzülüp yanlarına indim
aslında inmedim
resmen yere yığıldım
ben sırt üstü nefes nefese yerde yatıyorken onlar
"başardı!" diye bağırıyorlardı
gözlerimi kapattım ve nefesimi düzene sokmaya çalıştım
kanatlarım ağrımaya başlayınca yüz üstü döndüm
çenemi yere koymuş hızlı hızlı nefes alıyordum
(böyle hayal edin)
kanatlarımı iki yanıma açıp yere koydum
Taehyung yanıma eğildi
"iyi misin?"
gözlerimi aralayıp ona baktım
gülümsedim ve fısırdadım
"sadece yoruldum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir - KTH
Fanfictionmorfem olduğunu saklayan bir adam ve melez olduğunu yeni öğrenen bir kız...