medya: ifşa
hatırlatma
gözleri hala kırmızıydı ve dişleri sivriydi
şu cümleleri söyleyip yere yığıldı
"sana aşığım Kim Taehyung"
hemen koşup onu sırtıma aldım
telefondan da Namjoon hyung'u arıyordum
-efendim Tae?
-çabuk evime gel
-ne-
-acil
eve vardığımda Namjoon çoktan gelmişti
sırtımdaki bedeni yere indirdiğimde Namjoon şaşkınca bana baktı
"bu-"
ben ona şaşkınca bakarken eğildi
"prensesim hizmetinizdeyim"
Hae Soo kafasını kaşıyarak Namjoon'a baktı
sonra bana döndü 'bu ne iş' dermiş gibi baktı
"ne oluyor hyung?"
kalktı ve bana baktı
"bu Joon'un hafızasını silip insanlara verdiği siyah kanatlı prenses"
Hae Soo'dan
ne yani?
benim annem babam dediğim kişiler akrabam bile değiller miymiş?
"onu Joon'a götürmeliyiz"
gözlerimi Taehyung'dan çekip Namjoon denilen adama baktım
"şimdi mi?"
bana döndü
"babanız sizi çok merak etmiştir prensesim"
"Hae Soo"
"hı?"
"Hae Soo demen yeterli"
"ama prense-"
"hayır, sadece Hae Soo"
"tamam prense- şey yani Hae Soo"
birlikte uçup şatoya geldik
Namjoon Taehyung'u kucağına aldı
çok komik bir görüntüydü
yere indiğimizde herkes bana bakıp bir şeyler fısıldıyordu
birisi koşarak bana geldi
onun da kanatları siyah renkteydi
"kızım!"
bana sarılınca etraftakiler alkışlamaya başladı
bana sarılmayı bırakınca gözlerine baktım
"baba ben seni neden hatırlamıyorum?"
ellerimi tuttu
"gözlerini kapat"
gözlerimi kapatınca hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti
elimi bırakmasıyla gözlerimi açtım
gözlerimden bir damla firar etti
"baba!"
hızla ona sarıldığımda o da bana karşılık verdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir - KTH
Fanfictionmorfem olduğunu saklayan bir adam ve melez olduğunu yeni öğrenen bir kız...