13-Prenses

173 12 0
                                    

medya: ifşa

hatırlatma

gözleri hala kırmızıydı ve dişleri sivriydi

şu cümleleri söyleyip yere yığıldı

"sana aşığım Kim Taehyung"

hemen koşup onu sırtıma aldım

telefondan da Namjoon hyung'u arıyordum

-efendim Tae?

-çabuk evime gel

-ne-

-acil

eve vardığımda Namjoon çoktan gelmişti

sırtımdaki bedeni yere indirdiğimde Namjoon şaşkınca bana baktı

"bu-"

ben ona şaşkınca bakarken eğildi

"prensesim hizmetinizdeyim"

Hae Soo kafasını kaşıyarak Namjoon'a baktı

sonra bana döndü 'bu ne iş' dermiş gibi baktı

"ne oluyor hyung?"

kalktı ve bana baktı

"bu Joon'un hafızasını silip insanlara verdiği siyah kanatlı prenses"

Hae Soo'dan

ne yani?

benim annem babam dediğim kişiler akrabam bile değiller miymiş?

"onu Joon'a götürmeliyiz"

gözlerimi Taehyung'dan çekip Namjoon denilen adama baktım

"şimdi mi?"

bana döndü

"babanız sizi çok merak etmiştir prensesim"

"Hae Soo"

"hı?"

"Hae Soo demen yeterli"

"ama prense-"

"hayır, sadece Hae Soo"

"tamam prense- şey yani Hae Soo"

birlikte uçup şatoya geldik

Namjoon Taehyung'u kucağına aldı

çok komik bir görüntüydü

yere indiğimizde herkes bana bakıp bir şeyler fısıldıyordu

birisi koşarak bana geldi

onun da kanatları siyah renkteydi

"kızım!"

bana sarılınca etraftakiler alkışlamaya başladı

bana sarılmayı bırakınca gözlerine baktım

"baba ben seni neden hatırlamıyorum?"

ellerimi tuttu

"gözlerini kapat"

gözlerimi kapatınca hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti

elimi bırakmasıyla gözlerimi açtım

gözlerimden bir damla firar etti

"baba!"

hızla ona sarıldığımda o da bana karşılık verdi


Vampir - KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin