ne yani? cennette falan mıyım? (final)

173 17 29
                                    

-olsun! ben seni konuştururum!

-iyi...

.

.

.

.

-arkanı dönsene lan bok saç!

-p-pardon...

-salak...

    ikisininde yüzü hafif kızarmıştı. bakugo ise o arkasını dönene kadar kızarıklığının gitmesi için dua ediyordu. 

-yani.. bakugo. gerçekten yalnız kalmak mı istedin?

- evet.

- ama bak ben geldim ahahaha!

- kapat çeneni.

- tm.

    bakugo üstünü değiştirdi. sonra kirishima üstünü giyinmek için ayağa kalktı, ve "MANLY POWER" yazan tişörtünü hiç beklemeden çıkardı, çünkü yoldayken aptal mineta üstüne kusmuş, oda üstünde kurumuştu çocukcağızın. bakugo ise terliklerini giyip dışarı çıktı. o güzel manzaranın kendisine çok iyi geleceğini çok iyi biliyordu. nedense aizawa sensei uçurumun hemen yanında bir yere geziye getirmişti onları. bu bakugoya biraz aptalca gelse de, bir yandan o güzel uç kayalığa oturup ayaklarını aşağı salmak için sabırsızlanıyordu. kayalığa doğru ilerledi, ve oturup derin bir nefes aldı. kayalık evden bira utaktı ama oradan ev görünüyordu. o yüzden ara sıra bakıp kirishimayı kontrol etti, çünkü onların odası zemin katta ve balkonları da tam bakugonun oturduğu kayalığa bakıyordu. bakugo kafasını gökyüzüne çevirdi ve ay ile uzun süre bakıştı. ay çok güzel parlıyordu. aynı kirishimanın gülümsemesi gibi. ayla bakıştıkça yanındaki yıldızlara gözü kaydı. yıldızlar da diğerleriydi. ama aralarında en büyüğü ay. hepsinden daha çok parlıyor. bütün geceyi aydınlatıyor. bakugo sanki bir tüy olmuş gibi, hafif hissetti kendini. ardından tam bu güzel anına yakışacak bir ses duydu;

-bakugo?...

-efendim?

- yanına oturabilir miyim?

- tch.

-tamam, geliyorum.

-*gel* gelmesende olur.

-ama geliyorum. hatta geldim bile.

-tch.

   kirishima kendini sol eliyle destekleyerek oturdu bakugonun yanına. onun parlayan kan kırmızısı gözlerini görünce içine sanki, "sen artık ölebilirsin" hissi geldi. hayatı boyunca bu gözleri beklemişti sanki.

-gözlerin çok güzel, katsuki.

-n-ne dedin sen bana?!

-katsuki dedim.

   elleriyle patlama oluşturup bağırmaya başladı kızgın oğlan.

-S-SEN! SAKIN BİR DAHA-

-tamam tamam. sana bir soru soracağım sadece, katsuki.

    bakugo yeniden "katsuki" lafını duydu, ama soruyu beklediği içi ağzını açıp, geri kapadı.

-sen... o gün bana doğru 'seni seviyorum' diye bağırıyordun.

-?!..

-bende şok oldum... yani... bana 'yolumuza bakalım, ne sen bana seni seviyorum dedin ne de ben seni reddettim' demiştin. tabi sana hesa-

-evet, dedim.

  kirishima ne kadar kendine sakin kalma sözü vermiş olsa da, o an yüzü kendi saçın benzersizdi. ağazı da açıktı. köpekbalığı dişleri bakugoya selam diyordu.

Acınası?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin