Witch

804 45 5
                                    

JENNIE RUBY JANE

Artık biliyordum. Her şey benim bencilliğim yüzünden olmuştu.

Lisa'yı o kadar sevmiştim ki onu kaybetmek istememiştim. Ona o kadar çok sahip olmak istemiştim ki bizi sonsuzluğa sürükleyecek bir büyü yapmıştım.

Bu büyünün adı Disparue.

Başta büyü sadece Lisa ile sonsuza kadar yaşamamızı sağlayacaktı. Fakat annemin büyü gücünü kendime geçirdiğim için büyünün gücünü ayarlayamamıştım.

Bu yüzden yaptığım büyü tüm zaman dilimlerini etkilemişti. Geçmişte ve gelecekte her daim birbirimizi bulacaktık.

İstesek de istemesek de birbirimizi sevecektik. Başta sadece sonsuza kadar sürecek mutlu bir aşk hikayesi gibi geliyordu. Fakat bu zorunlu bir aşk hikayesiydi. Biz zorunlu olarak, kendi irademizin dışında birbirimize aşık oluyorduk.

Bu yüzden çok geç olmadan bu döngüye bir son vermek zorundaydık.

Evin kapısını anahtarla açtım ve açık bırakarak yatak odasına çıktım. Lisa yatağımızda karnının üzerinde uyuyordu.

Gülümseyerek yanına yaklaştım ve elimi yumuşak saçlarından geçirerek yanağına bir öpücük bıraktım.

Gözlerini aralayıp kıstı ve bana bakmaya başladı.

"Jennie ?"

Boğuk sesiyle konuştuktan sonra yatağın ucunda duran dijital saate baktı. Saat sabahın sekiziydi.

"Kalk hadi, seni götürmek istediğim bir yer var."

Kafasını sallayarak onayladığında dudaklarını öptüm ve onu beklemek için kapının önüne geçtim.

Üzerine basit bir pantolon geçirmişti ve buraya doğru ilerlerken tişörtünü giyiyordu. Geldiğinde gözlerindeki merakı görebiliyordum.

Elinden tuttum ve evden çıkardım. Arabaya bindiğimizde arada bir nereye gittiğimizi ve bir şey olup olmadığını soruyordu.

Ahşap evin önünde durduğumda gözleri dolmaya başlamıştı. O da biliyordu. Benim kadar olmasada hatırlıyordu.

Arabadan indiğimde o da indi ve yavaş adımlarla eve yaklaştı.

"Jennie.."

"Sen de biliyorsun Lisa." diyerek birkaç adım uzaklaştım.

İyice dolan gözleriyle kafa salladı.

LALISA MANOBAL

Sesimin titrememesi için boğazımı temizledim ve beni oldukça korkutan o soruyu sordum:

"Bitti mi her şey ?"

Kafasını sallayarak birkaç adım daha uzaklaştı benden.

"Zaten bitmişti."

Onun sürekli geriye çekilmesini umursamadan yaklaştım ona ve ellerimi beline doladım.

"O zaman son bir dans.." gözlerim dudaklarına kayarken duraksadım. "Ve son bir öpücük..."

Elleri omuzlarımı bulduğunda dudaklarına kapıldım. Biliyordum bunun son sefer olduğunu. Bunu bilerek öptüm onu. Daha sıkı sarıldım beline. Son kez çektim kokusunu içime ve son kez huzur buldum nefes alışında.

"Sana ne demeliyim bilmiyorum!" diye başladım sözlerime.

"Güneşim desem, güneş batıyor. Hayatım desem, hayat kısa. Gülüm desem, o da soluyor. Sana 'canım' demeliydim. Çünkü bu can seninle yanıyordu. Ama sen şimdi onu da alıyorsun."

Disparue /JenLisa (G!P)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin