Jongin:
Selam Kyungsoo.
Müsaitsen konuşabilir miyiz?
Do Kyungsoo:
Tabii.
Jongin:
Nasılsın?
Do Kyungsoo:
İyiyim, ya sen?
Jongin:
Teşekkür ederim.
Aslında.. Özür dilemek istiyorum.
İstemeden rahatsız ettim seni, kendi kendimi inandırdığım oyun bir şekilde seni de üzdü ve bu benim hatamdı.
Junmyeon'la konuştunuz sanırım, az çok anlatmıştır sana olan sevgimi.
Do Kyungsoo:
Az çoktan daha fazlasını anlattı.
Jongin:
Hiç sanmıyorum.
Bilmediği bir şeyi anlatamaz.
Misal, bir röportajında yağmurlu havaların seni ürküttüğünü söylemiştin.
O günden sonra ne zaman yağmur yağsa eve kapanıyorum, yağmurun dinmesini diliyorum, ağlayarak.. Seni ufacık üzen her şeyden nefret ediyorum.
Kendimden de.
Ne Junmyeon, ne de başkası tam olarak bilmiyor sana olan hislerimi.
Neyse.. Uzatmak istemiyorum.
Özür dilerim.
Gerçekten pişmanım ve senden tek istediğim beni affetmen..
Do Kyungsoo:
Beni bu kadar güzel sevdiğin için teşekkür ederim Jongin.
En başında böyle bir oyuna kalkışmak yerine bana yazsaydın seni affetmeme gerek kalmazdı, anlıyorsun değil mi?
Jongin:
Elbette anlıyorum..
O kadar güzelsin ki, seni güzel sevmekten başka çarem yokmuş gibi hissediyorum.
Do Kyungsoo:
Lütfen öyle söyleme.
Bu kadar sevgiyi hak ettiğimi düşünmüyorum.
Jongin:
Ciddi misin?
Çok daha fazlasını hak ediyorsun Kyungsoo..
Tüm dünyanın önünde diz çökmesini hak ediyorsun.
Herkesin güzelliğinin farkına varmasını hak ediyorsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He's Dreaming / Kaisoo
FanfictionJongin hayranı olduğu Do Kyungsoo'yla sevgiliymiş gibi davranıyordu.