Ritüel

41 5 3
                                    

Durum ne zaman bu noktaya geldi bilmiyorum.Ülkemin sınırları dışına hiç çıkmadım.Dışarı çıkmış birisiylede konuşmadım.Koruyucu meleklerimiz bile ölmezken,savaş denetleyicileri,adalet için gittikleri savaştan geri gelmemişlerdi.
Bir melek, ülkeyi koruyan kalkan dışına çıkmaz.Ancak Denetleyiciler orduları kontrol etmek için gider ve kan dökülmesini önler.
En son giden Savaş Meleği kraliçe Felicity'di.1 yıldır ondan haber alınmadı.Dışarıda neler oluyor bilmiyoruz.Halk artık korkuyordu.Bizi avladıklarını düşünüyorlar.Ama ne için ?güç için mi?.Güçlerimizi sadece savaşı denetleme de kullanabiliriz.Başka türlü gücümüzün bir önemi yoktur.En azından bizim türümüzün güçlerinin savaş dışında bir önemi yoktur.Ben bu düşüncelerle saçlarımı tararken kız kardeşim, neşeli neşeli yanıma geldi.Ona içten bir gülümsemeyle karşılık verdim.Kız kardeşim parıldayan gözleriyle bana:
-'Abla,saçların çok güzel.Saçlarını ben tarıyabilir miyim?' diyerek tarağı elimden aldı.Gülümseyerek eline tarağı verdim.Aynada kendime bakarken düşüncelere daldım.Bir zamanlar bende kız kardeşim gibi neşe doluydum.İnanılmaz derecede arkadaşlarım vardı.Ögretmenlerim bana hayrandı.Herkes beni taktir ederdi.Benim için güzel günlerdi.Şimdi ise yanımda kalan tek ailem var.Benimle konuşan bana gülümseyen tek ailem var.

Kısacası,17 yaşımı bitirene kadar herşey çok güzeldi.Hayatım mükemmeldi.Ben mükemmeldim.Ama işler denetleyici rütielinde değişti.Her 17 yaşını bitirmiş melek,bu rütüellerle karşılaşmak zorundaydı.Yaşıtlarımla sınava girdik.Fen bilimlerinden,sosyal bilimlere kadar olan bütün dersleri başarıyla geçtim.Benim için çok kolaydı ama iş rütüele gelince farklı bir hal aldı.Soyum denetleyicilere dayandığı için herkesin düşüncesi denetleyici olmam yönündeydi.Ablam bir savaş meleği.Babam koruyucu melek.Ritüelde denetleyici olmadığım anlaşıldı.Hiçbir güce ulaşamadım.Babam koruyucu melek olduğu için acaba bi ihtimal bende mi öyleyim diye düşündüm.Ama sadece erkekler koruyucu melek olabilirdi.Bayanlar ya savaş meleği ya da sadece melekti.Ben ise hiçbirşeydim.Rütüel bittiğinde,bütün gözler korkmuşcasına bana bakıyordu.İnanın bana bu benim için çok kötüydü.Bütün arkadaşlarım,çevremdekiler benden uzaklaştılar.Hatta kahinler bile bana ders vermek istemiyordu.Yapayalnızdım.Aslında ben bu yalnızlığı hak edecek ne yaptım diye düşünüp duruyorum.Kanatlarımın olmaması benim suçum muydu? Ya da ne olduğumun bilinmemesi.Bunlar benim suçum değildi.

-'Abla,ne oldu yine?,Niye öyle bakıyorsun aynaya?'dedi sevimli kardeşim.Omuz silkerek ona:

-Yok birşey mihribanu,sadece düşünüyordum,sadece düşünüyordum...'dedim.

Son Savaş DenetleyicisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin