BOSS // Jelena

(18)

İçeriye girdim.

"Geç otur."

Neden bilmiyorum ama o an kucağına oturmak istemiştim...

Dirsekleri masanın üzerinde , ellerini birbirine kenetlemiş şekilde bana bakıyordu.Konuşmaya başladı:

"O herif sana ne dedi?"

Şaşırmıştım.Neyden bahsediyordu ? Abel'den mi acaba?

"B-ben neyden bahsettiğinizi anlayamadım..."

"Bak Selena , ondan hoşlandığın için veya bir ilişkiniz falan var diye bilmiyormuş gibi yapıyorsan salak olmadığımın farkına varmanı isterim."

Fazlasıyla imalıydı.Ama Abel ile aramızda hiçbir şey yoktu ki.

"Bunu size ne düşündürdü bilmiyorum ama bir ilişkim yok ve biz onunla sadece arkadaşız."

"Yüzünün asıklığı öyle demiyor ama...Neden böylesin peki?"

Bir şey olduğunu anlamıştı.Abel'in bana karşı çıkışması , ters cevap vermesi...Her şey yerine oturmaya başlamıştı.İkisini de ilgilendiren ortak bir konu vardı , ve bu ben oluyorum sanırım...

"Beni biraz tersledi.O kadar."

'Bak sen şu cesarete' dercesine bir bakış attıktan sonra:

"Hmm...Demek ki senden hoşlanmıyor.Çok bariz."

Bunu neden söylemişti?Ama benden hoşlanıyor gibi davranıp duruyordu ve bir anda nedensizce ters yapmıştı.

Yere bakarak:

"Ama benimle vakit geçirmekten çok hoşlanıyor gibi gözüküyordu."

Yüzü hafif bozulmuştu:

"Gerçekleri duymaktan rahatsız mı oldun? "

Hâlâ Abel'den hoşlandığımı düşünüyordu sanırım.

"Hayır , o benim için değerli bir arkadaştı.Hepsi bu."

"Emin misin?"

Biraz sessizlikten sonra:

"Neden bu konuyu konuşmak istediğinizi anlamıyorum."

"Soruma cevap verirsen iyi olur."

Cesaretimi topladım ve üzerine gitmeye çalıştım:

"Özel hayatımla ilgili bir bilgi size ne sağlayacak?"

Hafiften sinirlenmeye başlamıştı.

"Selena şansını zorlama."

"Evet , eminim.Hoşlanmıyorum."

"İyi."

"Tatmin oldunuz mu?"

Beni hafiften süzdükten sonra:

"Şimdilik evet."

Bu bir ima mıydı bilmiyordum...

Bana bir süreliğine baktıktan sonra:

"Yüzünü asık görmek istemiyorum.Mutlu olmayı hak ediyorsun."