BÖLÜM-2 KARANLIK TARAF

157 16 0
                                    

                                  BÖLÜM 2

  Geçmişi bir kenara bırakarak bu güne geliyorum artık. Ben şuanda dünya çapında en çok aranan insanları katagorisinde 2. sırada yer alıyorum. Tabi olayın kötü yanı kimse o kişinin ben olduğumu bilmiyor olması. Sonuçta bilseler. Şuan hapishanede olurdum. 

  Bu gün evden çıktım. İşsizdim. Ailem yoktu yani nerede ise bir hiçtim. Neredemi kalıyordum ? Kendisini erkek arkadaşım sanan bir aptalın yanında. Yani evet bir asalak hayatı sürüyordum. Ancak bu böyle devam etmiyicek. Bu gün bir iş bulmak için evden çıktım. Çokda parlak bir CV yoktu. Sonuçta hayatım boyunca tek yaptığım şey insanları parçalarına ayırıp kimsenin bulamayacağı şekilde saklamaktı. Bunları göz önünde bulundurursak sanırım benden en iyi kasap olurdu. Ancak böyle birşey olmazdı tabiki. Bana yakışmazdı bir kere. Düşündüm taşındım ne yapmam gerektiğini buldum. Model olucaktım. Herkesin kıskandığı bir fiziğe sahiptim. Sanırım bu yeterliydi. Bu fikir çok hoşuma gittiği için hemen model ajansları ile konuşmaya gittim. İçlerinden birisi beni kabul etti ve haftaya işe başlıyabileceğimi söyledi. Bu benim için yeterliydi. Son bir hafta asalak hayatı. Veee ardından belkide bir yıldız olurdum. Güzel hayaller dimi. Her neyse ne. Sonuçta gerçekte yaptığım şeyi gizliyebileceğim bir paravan bulmuştum kendime. Eve geldiğimde sıradan şeyleri yaptım. Bilgisayarımı açtım ve daha önceden cinayetle suçlanan insanları araştırdım. Yakınımda olanları ayıkladım ve birar birer araştırmaya başladım. Eğer gözüme suçlu görünen biri olursa sıra whisper'daydı. Aradım aradım aradım. Sonunda birini kestirdim gözüme. Adamı bolca araştırdıktan sonra bir şey fark ettim. Bu gün başvuru yaptığım model ajansında çalışıyordu bu adam. Buda bana bir fırsat sunuyordu. Onu öldürdüğü insan gibi öldürebilirdim. Cinayet dosyasını bulmaya çalıştım. Ah bu internetde neler bulunuyor diye kendimle konuştukdan sonra dosyaya ulaştım. Adam hapis yatmamıştı. Çünkü kendi sevgiliyi ile ava çıktıkları bir sırada sevgilisini tam olarak sağ gözünden bir av tüfeği ile vurmuştu. İşte bu dedim kendime. Hem hayvanlara zarar veriyor hemde masum bir kadını öldürmüş. Nasıl olduysada hapisden kurtulmuştu. Ancak eğer kadını bilerek öldürmediyse. Ya gerçekden yalnışlık ile vurduysa onu. Bulmam gereken tek cevap buydu. Adamı zaten öldürecektim. Hayvanlara zarar vermişti. Ama eğer kadınıda o öldürdüyse olay farklıydı. Bu sefer olaya bir ironi katıcaktım. Onu ben avlıyacaktım. Bu fikre bayılmıştım. Dosyaları karıştırdıkça karıştırdım. Karıştırdıkca karıştırdım. Polisin bulamadığı bir şey bulmuştum. Kadının yüzündeki mermi izi tam olarak gözünün üstündeydi. Yani buda tüfeğin yakın mesafeden atış yaptığının bir göstergesiydi. Ancak adamın verdiği bilgilere göre aralarında en az 50m varmış. İlk uyumsuzluk diye not düştüm yanına. Devam ettim ve devam ettim. Bu olayın yaşandığı yere baktım. Bu bölgeyi biliyordum. Benim yaşadığım yerin doğusunda kalıyordu. Adam orada ördek avladıklarını söylemiş. Ördeklerin göç yollarını ve nerelerde duraksadıklarını araştırdım. Ancak adamın verdiği hiç bir bilgi ile uyuşmuyordu. Buda onun bu cinayeti işlediği gerçeğini ortaya çıkartıyordu. Şimdi sıra eğlenceli kısma gelmişti. Adamı kaçırmam gerekiyordu.  Kimsenin görmediği kimsenin duymadığı bir an gerekiyordu benim için. Düşündüm taşındım. bir iş çıkışı geç çıktığı bir gün gerekiyordu bana. 

  Tam olarak 5.gün deyim. 5 gündür onu takip ediyorum. Şuanda saat 00.54 yani bu burada kimsenin kalmadığı anlamına geliyor. Bunca zamandır beklememin meyvesini bu gün alacağım. O aptalı beklerken onu nerede öldüreceğimede karar verdim. Bir tarlada. Tek yapamam gereken onu bayıltıp oraya götürmekdi. Sonrası basitdi. Onu bir domuz gibi avlıyacaktım. Ancak tüfek ile değil bu benim tarzım değil. Onu önce bir tüfekle bacağından vuracak ve sonrasında da bıçağım ile göğüs kafesini parçalıyacaktım. Ayağından kurşunu çıkaracaktım. Ölmeyi dileyene kadar işkence edecektim ona. Beklediğim an geldi. Çıktı. Apar topar yanına koştum. Geldiğimi anladı. Arkasını döndü ve bana baktı. Dona kalmıştım. Bir süre bir birimize baktıktan sonra. '' Burada ne işin var '' diye çıkıştı. Bozuntuya vermedim. '' Ben şey bu gün sizi burada gördüm ve bana yardımcı olabileceğinizi düşündüm '' Dedim. '' Hangi konuda yardım lazımdı canım'' dedi. Yılışık şey diye geçti içimden. Ancak suratımda hala saçma bir gülümseme vardı. Yanına doğru yaklaştım ve aptal kız moduna bağladım. '' ben şimdi model olucamya sizce bu parfümü kullanmam uygunmudur'' diyerek pamuğu yaklaştırdım burnuna. Salakta kokladı. Arkadasına doğru geçip iyide dayadım burnuna pamuğu. Sonunda bayıldı. Arabaya doğru sürükledim onu. 

  Tarlaya gelmiştik. Onu bir ağaca dayamıştım. Ben ise onu görebileceğim bir yerden onu izliyordum. Aradan çok geçmeden uyandı. Havaya bir kaç kez ateş ettim. Korkudan ne yöne kaçacağını sapıttı beyin özürlü. Bir süre kaçmasına izin verdim. Ardından benden çok uzaklaşmadan nişan aldım veee boom. Onu vurmuştum. Tamda planladığım gibi. Koskoca bir hiçliğin ortasında tam bacağından. Yanına koştum. Yerde yatıyor ve '' İmdaaat !! '' diye bağırıyordu. Yavaştan yanına yaklaştım. Artık beni görebiliyordu eve bende onun gözlerinin içine bakıyordum. Kafasını kaldırdı ve '' Sendin haa... Sıra ne zaman bana gelecek diye bekliyordum. Büyük Whisper'' dedi. Söylediği laflar hoşuma gitmişti. Whisper. Bu harikaydı. Ancak yinede bu onu öldürmeyeceğim anlamına gelmiyordu. Tam göğüsüne bıçağımı dayadım ki aklıma bir şey geldi. Bu adam sevgilisini göğsünden öldürmemiştiki. Bıçağımı bu defa gözüne yaklaştırdım. Ağlıyordu. Benimde gözümden yaşlar damladı. Bıçağı kaldırdım ve bir anda gözüne sapladım. Acı ile büyük bir çığlık attı. Sanki o acıyı bende hissetmişim gibi bir çığlıkta ben attım. Sonra yavaşça kulağına eğildim ve kahkaha attım. Bıçağı boynana dayadım ve son gücümle bağırdım. Aaaa ve pat boğazını parçalamıştım bile. Kan vücudundan yavaşça aşşağı doğru süzülürken. Ben sadece cesetin yanında oturmuş bağıra çağıra ağlıyordum. Sinirlendim. Kendime sinirlendim nedensizce. Bışağı kaldırdım ve bir kaç defa daha sapladım ona. Bu defa çok farklıydı. Onu öldürdüğümde sanki ben ben değilmişim gibi hissettim. Bıçağı ona sapladım ve bir kar verdim. Bundan sonra öldürdüğüm kişilerin cesetleri ile uğraşmıyacaktım. Onu öylece ortada bıraktım ve evime döndüm. Bu benim 14. cinayetimdi. Ancak nedense en çok bu canımı yakmıştı. Hemde sebepsizce. Hiç bir sebebi yokken. İçimde bir şey benden başkaydı. Normalinde beyaz olduğuna inandığım benliğimin bu gün siyah tarafı ile karşılaşmıştım sanki. 

WHİSPERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin