𝐭𝐡𝐞 𝐭𝐡𝐫𝐞𝐞 𝐦𝐮𝐬𝐤𝐞𝐭𝐞𝐞𝐫𝐬 | todobakudeku

1 / 39

the three musketeers
1 ━⊙━━━━━━ 39
◀︎◀︎  ‖  ▶︎▶︎ ↺

1407 kelime, düzenlendi.
(29/11/2021)

Y/N : selam herkese 💞💕 tekrar okursanız yorum atın asiri mutlu oluyorum

✾  başlar sıkıcı gelirse dayanın
✽  acemice yazılmıştır!

❀ ❀ ❀

tarih: şubat, pazar günü
saat: 20.44
konum: U.A. Lisesi Kampüs Girişi

⇢ mevsimden dolaylı hava erkencikten kararmıştı, sokaklar birbirinden dondurucu ve beyazdı zira tipi yeni dinmişti.

endeavour ile özel şoförü, stajyerleri kampüse kendileri bırakmak durumunda kalmıştı.

"saat geç olunca bizim okulluları getirmek icap etti."

külüstür arabanın bir çift kapısının açılmasıyla üç stajyer kahraman da kendilerini dışarıya atıvermişti.

"SEN NASIL BİR NUMARALI KAHRAMANSIN LAN! göt kadar arabada can veriyordum!" kaşları çatık sarışın, endeavour'un yanından geçti. "son dakikalarımı senin moruk kokunla, şu psikopat şöförle geçirseydim nasıl hesap verecektin bana, ha?!"

eski arkadaşı güvenlik görevlisiyle konuşan şöför durup ona döndü. "ağzını topla bakayım, cüce fıttırma seni."

shoto'nun heterokromik gözleri, gürültücü oğlana çevirildi. "bugün çenen düşmüş, bakugou."

katsuki, öğrenci kartını turnikeye gösterip kampüse girerken son kez bağırdı. "ekliyorum, ya son gördüğüm yüzler yarı yarıya ve lanet ineğin yüzü olsaydı?! hepinize musallat olurdum, bilesiniz!"

"öyle deme kacchan!" shoto'nun yanından geçerek onun babasının yanında yürüdü, izuku. "bizi bıraktığınız için teşekkür ederiz demek istedi, endeavour. özür dilerim."

"BENİM YERİME KONUŞMASANA İNEK!"

"oradan nasıl duydu ki?" diye sordu shoto'ya izuku.

"KAPA ÇENENİ BE! SAĞIR FALAN DEĞİLİM YA HERHALDE!" diğerlerinden metrelerce uzakta olan katsuki, onlara bakmadan laf yetiştiriyordu.

shoto, kendini yanıtladı. "köpek algıları açık olunca.."

bakugou, yine çok gürültücü. diye düşündü endeavor. "önemli değil, deku. bugün geç saate kaldınız."

shoto, elini izuku'nun omzuna koydu. "biz de gidelim, midoriya. geç kalıyoruz."

saat 21.00'dan sabaha kadar kampüste öğrenci dolaşması yasaktı.

"tamam," ikisi de girdikleri turnikelere kartlarını gösterip kampüse giriş yaptı.

beraber yürüyen oğlunu ve arkadaşını izlerken arkalarından seslendi endeavour. "shouto! pazar günü görüşürüz! dikkatli olun."

shoto, tek kaşını kaldırdı fakat duymamış gibi yürümeye devam etti. hızlarını arttırıp katsuki'ye yaklaştılar. "pazar görüşürüz de ne demek? bu hafta ajansa gitmiyoruz değil mi?"

sınav haftası yaklaştığı için üç hafta iş etütlerinden izinliydi herkes. "daha üç hafta gitmeyeceğiz aslında. ne demek istediğini anlamadım ben de." kırmızı ayakkabılarını izleyerek yürüyordu, izuku. aklına gelen fikirle tekrar konuştu. "belki U.A. 'ye ziyarete falan gelecektir. siz ne dersiniz?"