Kağıttan Hayatlar

"İLK GÜN"

Mercan sabahın erken saatlerinde kalkıp okulunun ilk günü için ılık bir duş almaya başlamıştı.Hayat onu hiçbir zaman yüzünü güldürmeyip, şansını yaver ittirmeyerek, hatta ve hatta yaşama isteğini bile öldürdüğünü düşünürdü. Mercan o kadar güzel bir kızdı ki yoldan geçen gören görmeyen herkes dönüp baktığı gibi bir defa daha bakardı.15 dakikalık kısa bir duş ardı yine güzel yüzü düşük bitkin halde buharlaşmış sıcacık banyonun soğuk ve sadece beyazın hakim olduğu odasına adım attı. Yüzüne vuran soğukluk ile hiç yüzünün zerresini bile kıpırdatmadan dolabının yanına gitti.En sevdiği belki huzura buluştuğu renk olduğu için odasının her yeri beyazdı. Beyaz bir kutuydu odası. Dolabını açtığında hafiften sırıttı. Odasında ki kitaplıklarında ki kitapları, çantaları, ayakkabıları, kıyafetleri özenle seçerdi. Mercan üstüne uygun bulduğu kıyafetini de geçirip, aynadan hazır olduğuna dair komut verince çantasını bir hışımla alarak aşağıya doğru adımlarını itti. Etraf karanlık sessiz ve bi o kadar da korkutucuydu, Mercan için kimsenin kalkmadığını, ona en azından bir tabak yemek bile koyulmayacağını bile bile mutfağa yöneltti bedenini. Mutfağın önüne geldiğinde içinden bir lanet okudu.

'kim mutfağın kapısını kitler ki!'

Diyerek mutfak kapısına okkalı bir tekme geçirip dış kapıya yöneldi. Kapının önünde dikilip kafasını sol tarafında olan pencereye dikti ve ikinci lanetini de çekti. Dışarıda yağmur yağıyordu ama ne yağmur gök yüzü delinmiş miydi veya deniz devrilmiş? Ayakkabılarının bağcıklarını daha da sıkıp bağladı. Askıda olan montunu da alarak, kapı kenarında olan içi şemsiye dolu kovaya baktı. Bir tane bile şemsiyesi olmamıştı ömrü hayatı boyunca. Ona da tekme geçirerek evden sonunda çıkabilmişti. Herkes elinde şemsiyesi olan-olmayan koşturarak yağmurdan kaçacak yer arıyordu. Mercana bu insanlar komik ve umursamasız geliyordu. Öylede olmuştu umursamadan ıslanarak okul yolunu tuttu.Mercan diğer okulundan ona dadanan kız gurubunu artık dayanamayarak hastanelik olacak şekilde dövdüğü için uzaklaştırma almıştı. İş böyle bilinirken, bu kız gurubu ortalıktan kayboldu.Bir ay bulunamayan kız gurubu sayesinde mercanda yeni düşmanlar kazanmıştı. Ailesinin de ona baktığı gibi okulda ki herkes de mercana iğrençlikle bakıyorlardı. Bunun hakkında ''''''''''''''' lise öğrencisi Mercan Dewid genç bir kız gurubunu ilk önce hastanelik edene kadar dövüp sonrasın da peşlerine kiralık katiller tutarak öldürttü veya '''''''''''' liseli genç Mercan Dewid okulunda ki zorbalık yaptığı genç kız gurubunu öldürdü. Gibisinden çok haber duydu. İlk önce inanmak istemedi lakin babası da onu hastanelik edene kadar dövdüğü zaman anlamıştı bu haberlerin gerçekten olduğunu. Şimdi ki okulu ise ilçeye göre tanınmış bir okuldu.Yaklaşık 23 veya 26 dakikalık yürüyüşü ve ıslanışı ardından şuan ki okuluna gelmişti.Kapının önünde siyah bir arabanın önünde sarı,gri,mavi,kahve rengi,siyah,yeşil,kırmızı ve turuncu saçlı 8 kişi gördü

'ne o gökkuşağı gösterisi mi var'

Diyerek iç geçirdi. Okul kapısından bu gençleri de umursamayarak bahçeye girdi.Girdiği gibi ellerinde kağıtlarla kız gurubu mu demeli yoksa kız sürüsü mü demeliydi koşmaya başladı.Onları seyrederken montunun şapkasından biri tutup hızla çekti. Çekilmesi ile herkes de susup bu ikiliye bakmaya başladılar. Yeşil saçlı olan ağzında ki sakızı dişleri arasına alıp çıkartarak;

'sakızımı at'

Dedi. Bunun üzerine Mercan yüzünü umursamazlık hali ile yeşil saçlı gence dönerek ağzındaki sakızı yüzüne tükürüp;

'benimkini atmaya ne dersin'

Diyerek kolunu onun elerinden çekerek arkasını dönüp 2 adım attı.Tekrar önünü dönerek

'SİZDE DELİ GİBİ BAĞIRMAYIN'

Diyerek okulun kapısından uzaklaşarak aynı umursamazlıkla yürümesine devam etti.Çevresinde ki; Bu kız delirmiş olmalı, bunu yapamaz,canına mı susadı,neğ! Daha demin ölmedi ve buna şükretmesi lazım omg. Diyorlardı ne bu çocuk gurubu.? Kulaklığının sesini son ses vererek binanın içine girdi. Şimdi dünyanın en zor işini yapacaktı bu 4 katlı her katta en az 10 kapı olan okulda müdürün odasını bulacaktı.Okul koridorunun ortasında dikilerek yukarıya bakıyordu.En son danışma gözüne çarptı,oraya doğru yürüyüp