37❧Gurur benim neyime?

9.4K 373 5
                                    

Birazcık kısa oldu ama sizi çok bekletmek istemediğim için hızlıca yazıverdim bölümü.
İyi okumalaarr(:

Devrim

Burcu arafın sözlerine aldırmayıp bana uzaktan öpücük yollayarak evden çıktı.
Arafla göz göze gelmiştik ve hiç görmediğim o korkmuş,endişeli bakışlarını görmüştüm gözlerinde.
Şaşırmadım desem yalan olurdu.
Şuan arafın evinde olduğumuz için eşyalarım rezidansta kalmıştı ve eminim ki arafın rezidanstan haberi bile yoktur...Koskoca 3 ay içinde neler gelmişti başıma,ah aptal kafam her önüne geleni evine alırsan...

Neyse artık olmuş bitmişti,artık Araf yanımdaydı.Evet ona kızgındım ve gayet güzel planlar oluşmaya başlamıştı kafamda..

Tahminimce,hava kararmak üzere olduğu için saat 6 civarlarındaydı,telefonum hangi alemlerdeydi hiç bir fikrim yoktu.
Tam yatağımdan kalkıcakken araf yardım etmeye çalışınca ona sinirli bi bakış attım hemen anlayıp kolumu bıraktı.
Sonra 'ben aşağıya inip yemek sipariş edicem çağırana kadar aşağıya inme dinlen' dediğini duydum cevabımı beklemeden odamdan çıktı.

O kadar dinlenmeme rağmen hala uykum geliyordu,yavaşça gözlerimi yummuştum..Yorgundum hemde çok yorgun..

Ne kadar göz kapaklarım açılmak istemeselerde gözlerimi zar zor açabilmiştim...Cama baktığımda dışarısının zifiri karanlık olduğunu gördüm ve ardından karnımdan bir guruldama sesi...Sahi araf hangi cehenneme kaybolmuştu?!
Tam yatağımda doğruldum ayağı kalkıcam aşağıdan bir kırılma sesi geldiğini duyunca hızla yataktan kaldım ve kapıya gittim.
Hafif başım döndüğü için sendeleyerek kapıya tutundum ve kapıyı açtım.
Yavaş adımlarla merdivenlerden aşağıya indim tam ayağımı merdivenin son basamağına atıcakken birde ne göreyim????????

Ciddi olamaz bu galiba şuan rüyadayım diye düşünürken araf birden söze girdi;

"Hoşgeldin ufaklığım bende seni bekliyodum"

evet bu saniyeden sonra ben iptal......

YARIM SAAT SONRA*

Yaklaşık yarım saat olmuştu ve arafın benim için hazırladığı o güzel masada oturuyoduk ve ikimizde hiç bişey yemeden masaya bakıyorduk tabii arada araf bana bakıp dört gözle ne diyiceğimi bekliyodu.
Evet biliyorum inanmıcaksınız,bende ilk gördüğümde inamamadım...
Arafın üstünde siyah beyaz şık bir takım ve yanında hazırladığı o özenli masa ve yemekler.
Neden bu kadar uzun süre beni kaldırmadığı anlaşıldı.

En sonunda aklımda kurduğum plan aklıma gelince biraz düşünüp arafa baktım ve;

"Bunları yiceğimi düşünmüyosun heralde?"
diyince arafın bi süre bana 'ciddimisin' bakışlarını aldırmayarak çatalımla yaptığı et soteye hafifçe göz gezdirdim.
Aslında çok lezzetli gözüküyordu,belki de aç olduğum içindir....
Arafın bir şey söylememesi üzerine bekledim,tam ben bişey diyicekken araf birden konuşmaya başladı;

"Bak devrim belki sana hiç bi zaman açık ve net olamadım ama artık tam zamanı.Ben hiç bir zaman kendimden başkasını düşünmeyen biriydim,ben küçüklüğümden buyana o kadar çok değiştim ki anlatsam inanmassın.
O yüzden ben sevmek nedir bilmem,nasıl davranılır bilmem.Ben üzerim,canını yakarım ama eğer beni böyle kabul etmezsen giderim de diyemem..Çünkü ben buyum,ben seni bu halimle seviyorum.Sakın sözümü kesme çünkü bidaha bunları benden duyamıcaksın.
Seni öyle seviyorum ki ufaklığım tahmin edemezsin o yüzden bu masayı senin için hazırladım ufak bir özür olarak,tabii senin hazırladığın masanın yanında bir hiç ama.."

deyince dondum kaldım resmen.
Tam diyorum ki süründürcem bu adamı,bana yaptıklarını anlatıcam bir bir ama olmuyo tek bir güzel sözüyle,tek bir güzel cümlesiyle yerle bir oluyorum.Karşı koyamaz hale geliyorum.Bu hissetiklerimin adını koyabilirmiyim bilmiyorum ama bunun adı Aşk olsun istiyorum...

Araf bana cevap beklercesine bakarken,hızlıca masadan kalktım ve odama çıktım.
Evet belkide cevap vermeye gücüm olmadığından...
Ya da ona tekrar yenik düşmekten korkuyorum..

Odama geldim ve hızlıca kendimi yatağıma attım uyuyamazdım evet ama arafı görürsem dayanamazdım,öyle çok özlemiştim ki...İlk defa bu kadar özlemiştim onu...İlk defa..

Dönüp dolaşmaktan sıkılmıştım ve en iyisi aşağıya inmek diye düşündüm,aşağıya indiğimde arafın hazırladığı masa hala duruyodu ve masaya iyice yaklaştım.
Benim oturduğum tarafa temiz bir tabak koyulmuş ve tabağında üstüne siyah bir etiket yapıştırılmış etikette ise 'Ben seni bırakmıcam ufaklığım,sevgilin seni odasında bekliyo,gel lütfen'
kim bilir bunu ne zaman yazmıştı kesin uyumuştur diye düşündüm.

Ama aklım bana oyun oynuyordu resmen bi tarafım odaya gitmem için yalvarıyoken diğer yanım arafın yanına gitmem için yalvarıyodu.
Tabiki de arafın yanına gitmeyi seçtim,istemsizce...kendi duygularıma yenik düşerek yine...

Arafın odasının önündeydim ve sessizce kapısını açtım arkası dönük bir şekilde yatakta yatıyodu,tabi ki üstünde hiç bir şey yoktu..uyumuş olduğunu düşündüm ve gittikçe yanına yaklaştım gözleri kapalıydı.
Bende arkasına yatıp,vücudumu onunla birleştirip iyice sokuldum ona.
Gurur benim neyime ki?
İhtiyacım vardı...
Onunla bir gecede olsa huzurlu bir şekilde uyumaya.
Bi bilseydi onunla uyurken nasıl mutlu olduğumu...
Nasıl da acılarımı dindirdiğini...
Kendimi arafın yoğun erkeksi kokusuna bıraktım ve gözlerimi yumdum.

*
*
*
*
*

Arkadaşlar bu bölüm sadece devrimin ağzından oldu diğer bölümüde arafın ağzından yazmayı düşünüyorum.

Yorum ve votelerinizi bekliyorum:*

TESADÜF Araf-ı DevrimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin