one

263 35 7
                                    

ayakkabılarını çıkar rose,
tanrı'nı korkutmak mı istiyorsun?

bir. iki. üç.

“tanrı kendini gizledi.”

üç. dört. beş.

“tanrı kendini gizledi.”

beş. altı. yedi.

“tanrı kendini gizledi!”

saçlarını savurup kıkırdadı.

güneş yüzüne vuruyor, nemli dudakları yüzüne uzun bir gülüş yayıyordu. elinde tuttuğu kırmızı paltolu korkunç kuklasına baktı. yüzü asıldı.

etrafına dağılan renklere değdirdi gözlerini. aklına gelen fikir ile gözlerini kocaman açıp, korkunç kuklasının yüzünü boyamaya başladı. eline bulaşan tüm boyaları, kuklasının ağzını yüzünü boyamak için kullandı.

kara yüzünü, renklere değdirdikce korkunç olmaktan çıktı kuklası.

o komikti artık!

“tanrı çok komik oldu anne!” diye bağırdı gülerek.

tanrı, boyalı yüzü ile ona baktı. yüzünde tüm renklerin aksine, şeffaf bir tebessüm belirdi.

“tanrım,” dedi rose, “böylesine güzel...” sesi kısıldı, “gülümsememeli anne.”

“sana söylemedim mi rose! oyuncağına tanrı adını veremezsin!”

on beş aprel,2021
×01:29

tanrıya kadar elvedâ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin