Eve gelip ödevlerimi yaptıktan sonra kendimi yatağa attım. Yorgun olmama rağmen hiç uykum yoktu. Telefonu açıp instagram da gezmeye başladım. Bir kaç yemek videosu, bir kaç İngilizce alıştırma videosu izledikten sonra Can'ın hikaye attığını görünce durup heyecanla attığı instagram hikayesini açtım.
Kaan Boşnak'ın Bırakma kendini adlı şarkısını sözleriydi bu. Hemen hikayesine yanıt verdim.
"Bilmem kime gücendin hadi gel anlat bana
Değişmem gülüşünü tüm dünya benim olsa da"Hikayesine yanıt attıktan sonra uygulamadan çıkıp spotify'den şarkıyı açtım ve gözlerimi kapatıp dinlemeye başladım.
Telefonuma gelen mesaj sesi ile bilmem kaçıncı kez başa dönen müziği durdurup ekrana baktım. Whatsapp'tan gelen bir mesajdı ve Can'dan olduğunu anlamam çok uzun sürmemişti.
Can'ım : Ne yapıyorsun miniğim?
Anı : Uzanıyorum Can'ım sen?
Can : Bende.
Anı : Kim sıktı bakalım senin canını
Can : Boşver
Anı : Hadi ama Can, anlatmadan rahat bırakmayacağımı biliyorsun
Can : Anı ben seni çok özlüyorum
Biliyorum sen beni arkadaşın olarak görüyorsun ama
Orada başkalarını sevme ihtimalin beni kahrediyor
Sadece beni sev istiyorum
En çok beni
Anlıyor musun?Mesajlarını okumam gözlerimden dökülen yaşlar yüzünden uzun sürmüştü. Yıllardır beklediğim şey değil miydi bu? Neden cevap veremiyordum? Neden ne diyeceğimi bilemiyordum?
Telefonumun çalmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Arayan Can'dı! Sakince açtım.
"Alo?"
"Anı, çok mu kızdın bana" derken bazı harfleri yutarak konuşmasından sarhoş olduğunu anlamıştım. Ve sesi oldukça üzgün geliyordu.
"Neden kızayım Can?"
"Ben seni çok seviyorum, o kadar sene geçti, olmadı işte unutamadım. Senin bana Sena'yı ayarlamaya çalışmanın üzerine seni unutmam gerektiğini düşündüm, beni sevmiyordun. Emindim buna." derken sesi çaresizdi. Biraz durup devam etti
"Ama olmadı. Yapamadım işte. Gidersen unuturum sandım. Gidersen umutlarım söner sandım. Sönmedi. Daha çok özledim." dediğinde gözyaşlarım yoğunlaşmıştı.
"Can bir dur."
"Hayır. Hayır. Olmaz deme. Olamayız deme. Başkası var hiç deme."
"Belki Mert denen çocuk daha çok eğlendiriyordur seni. Daha çok yanındadır. Daha çok vakit geçiriyordur seninle, hatta daha mutlu ediyordur. Ama olmaz. Benim gibi sevemez ki. Benim kadar çok sevebilir mi söylesene?"
"Can sakin ol. Bak sarhoşsun sen ne dediğini bilmiyorsun. Hadi uyu şimdi sabah konuşuruz." dediğim de küçük bir çocuk gibi mızmızlanıp "Şimdi konuşmak istiyorum. Beklemek istemiyorum daha fazla."
"Tamam bak açık konuşalım o zaman. Mert benim sadece arkadaşım. Çok yakın arkadaşım ama ARKADAŞIM." dediğimde arkadaş kısmını bastıra bastıra söylemiştim. "Ayrıca, benim sevdiğim biri var zaten." dediğim de şaşırdığını susuşundan anlayabilmiştim. "Ki- kim" dediğin de "Sensin Can. Ben Sena'yı sana ayarlarken de seni seviyordum. Sen Deniz için omzumda ağlarken de, Berfinle ayrılık acısı çekerken de. Ama sende biliyorsun bizden olmaz."
"Neden olmasın Anı? Neden? Bak sende seviyormuşsun beni" gülüyordu. Evet evet bunları söylerken kesinlikle gülüyordu.
"Can sen sadece bir kıza bağlı kalamazsın. Başkalarıyla konuşmak, başkalarıyla görüşmek istersin. Ben bunu kaldıramam. Uzaktan sevmek daha kolay seni."
"Söz, söz sadece sen varsın. Sen olursun sadece. Bize bir şans ver nolur. Her anım her dakikam seninle geçsin istiyorum."
"Bak bu da imkansız mesela. Ben Ankara'dayım ne zaman gelirim Allah bilir. Yapamazsın sen. Biliyorum ben seni."
"Denemeden bilemezsin. Tamam bak yavaş başlayalım. İlk kez tanışıyormuşuz gibi. Normal bir flörtmüş gibi. Bunu bize çok görme olur mu?"
"Tamam. Yarın konuşuruz bunları ama olur mu? Benim çok uykum var." Diye yalan söyledim.
"Hem sende uyu, aklın başına gelsin öyle konuşalım." derken sabah bu konuşmaları unutacağına adım kadar emin olduğum için üzülüyordum. Sızlansa da kabul etti ve iyi geceler dileyip telefonu kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANI
Teen FictionBir kitapta okuduğum "Mutluluk kendini gülümserken bulduğun anlarda saklı." cümlesini kendi yorumumla düzeltip hayat mottom haline getirmiştim aslında. "Mutluluk, biriktirdiğin anılarda saklıdır." Hayatımın her noktasında tek bir isteğim vardı aslın...