jake_sim: Sabah kahvaltı yapmak için mutfağa gittiğimde duvardaki tablolar gözüme çarptı.
jake_sim: Orada olduklarını unutmuşum.
jake_sim: Onları biz yapmıştık.
jake_sim: Hatırlıyorsun değil mi?
jake_sim: Tablolarımızı resim kursunda yapmıştık.
jake_sim: Seni ben zorlamıştım kursu gitmek için.
jake_sim: Çünkü çizim becerimi daha da geliştirmek istiyordum.
jake_sim: Sen ilk başta karşı çıkmıştın.
jake_sim: Ben gelmek istemiyorum çizimim kötü olduğu için demiştin.
jake_sim: Fakat sonra düşüneceğim demiştin.
jake_sim: En sonunda gelmeyi kabul etmiştin çünkü resmin kötüydü ve öğrenmek istiyordun.
jake_sim: Evimizi aldığımız zaman duvarlarımız çok ruhsuzdu ve bizde boyamıştık.
jake_sim: Aldığımız boyaların içine elimizi daldırıp duvarları renklendirmiştik.
jake_sim: Sonra sonra şeyi hatırlıyor musun?
jake_sim: Ben dengemi kaybedip ayağımı boya kutusunun içine sıkıştırmıştım.
jake_sim: Ne kadar da çok gülmüştük.
jake_sim: Zaten o zamanlar çok gülerdik.
jake_sim: Sen gidince gülüşümü kaybettim ben.
jake_sim: Lütfen gel artık seni çok özledim.
(İletildi: 15.37)
(Görüldü: 19.04)🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
please come | jakehoon ✔
FanfictionDünyaca ünlü artistik patinajcı Park Sunghoon kendisi gibi ünlü olan kemanist sevgilisi Jake Sim'in mesajlarına görüldü atıyordu. Dört yıl boyunca buluşmalarını engellemişti. Jake onun yanına gelemiyordu fakat en sonunda... "Onların aşkına herkes aş...