miss 'L' || 𝘭𝘪𝘴𝘬𝘰𝘰𝘬✓

i hope so.

"Bak Jungkook, son kez söylüyorum. Lisa ile samimi olma."

Taehyung arabayı kendi evine doğru sürerken Jungkook'u tembihlemeyi unutmamıştı. Jungkook ise, bu bininci kez aynı şeyi söylemesinden gerek, derin bir nefes çekmişti.

Lisa ile mezuniyet balosunu organize etme işindeydi. Tabi Taehyung ise kimliğini korumak adına hem küçük üvey kardeşini, hem de arkadaşını birbirleri ile samimi olmamaları konusunda tembihliyordu.

Evin önüne geldiklerinde Taehyung arabayı minik araba garajlarına parketti ve Jungkook ile beraber kapıya doğru yürümeye başladılar.

Yaklaşık 10 saniye sonra kapıyı kumral, kahküllü saçları ve kucağındaki minik kardeşi ile Lisa açtı.

"Luna bak, kimler gelmiş."

Küçük bebek abisini görünce ona doğru yöneldi. Taehyung ise Lisa'nın kucağından kardeşini aldı ve onunla beraber eve girdi. Jungkook ise arkasından takip etti.

"Tamam biz odamdayız."

Taehyung bir anlığına duraksadı fakat sonrasında tek kaşını kaldırıp sordu.

"Odanda?"

Lisa Taehyung'un demek istediğini anlamıştı. Kısaca gözümün önünde çalışın diyordu.

Lisa oflayarak merdivenlerden çıkmaya başlamıştı. Odasından birkaç kalem kağıt getirecekti. Jungkook onun sinirli halinin sevimli olduğunu düşünüp kıkırdadı.

Jungkook Lisa'yı severdi. Hep nazik, sevecen ve iyi kalpliyidi. Söylentiler yüzünden arkadaşları bile ondan şüphe etse de Lisa onunla aynı odada tek başına kalmayı düşünüyordu. Bu Jungkook için çok büyük bir anlam ifade ediyordu.

Birkaç saniye sonra Lisa elindeki kalem kağıtlar ile geldi.

"Tamam, başlayabiliriz."
_________________________________________

Yaklaşık 1 saatdir konuşuyorlardı. Balonun teması, balonların rengi gibi şeyleri. Taehyung ise her koyu sohbete girdiklerinde ikisine birden laf atıyordu. Bu cidden sinirlerini bozmaya başlamıştı.

"Bence vişne çürüğü olabilir."

Jungkook'un zevki çoğu kişiye göre harikaydı. Zaten bu yüzden öğretmenler onu görevlendirmişti. Lisa ise sorumluluk sahibi olduğu için seçilmişti. Birbirlerini tamamlıyorlardı.

Lisa Jungkook'un sunduğu renkleri beğenmişçesine mırıltılar çıkardı ve Taehyung'a döndü.

"Sen ne dersin?"

Taehyung bunu beklemiyormuş gibi afalladı fakat hemen toparlandı.

"Olabilir..."

Lisa bunu not aldı ve kafasını kaldırıp düşünüyor gibi yaptı. Salondaki süs eşyasını görünce Jungkook'a döndü. "Peki altın ve gümüş tonları?"

Jungkook gülümseyerek onayladı. Cidden harika olacaktı.

Renkleri kesinleştirdiklerinde Lisa elindeki kağıda renkleri yazdı. Bir süre daha konuştuktan sonra Jungkook'un gitme zamanı gelmişti.

"Umarım yakında tekrar görüşürüz."

"Buna hiç şüphem yo- Ah! Evet evet."

Taehyung Jungkook'u çimdiklediğinde yerinde hafifçe zıplamıştı. Lisa bunu görmesine rağmen bir tepki vermemişti.

Taehyung ve Jungkook evden çıktığında Lisa küçük kardeşinin yanına gitti ve sanki kendisini anlıyormuş gibi onunla konuşmaya başladı.

"Acaba bu kadar iyi biri mi gerçekten?"