-4-

238 44 51
                                    

2030-SEOUL

"Felix, günlerdir dönmedi. Gerçekten döneceğini düşünüyor musun?"

"Umrumda değil tamam mı? yıllar sürse de bekleyeceğim. Döneceğinden eminim."

Felix uykusuzluktan kızarmış gözlerini ovuşturup kahvesinden bir yudum daha aldı. Jisung gideli neredeyse bir hafta olmuştu, artık kimse döneceğine inanmıyordu, hatta bu yüzden projeyi bırakanlar bile olmuştu.

En yakın arkadaşının nerede olduğunu bilmiyordu, nasıl olduğunu bilmiyordu, ondan tek bir haber yoktu. Kendisi de defalarca gitmek istemişti ancak bu sadece ekibin zararına olurdu. Yapabileceği tek şey beklemekti ve Felix beklemekten nefret ederdi.

2021-SEOUL

Jisung'un saatinin kırılmasının üstünden tam iki gün geçmişti. Bu süre içinde bütün ekip ne yapacaklarını düşünürken Jisung ise kendini bir odaya kapatmış, saatini tamir etmek için yeni yollar arıyordu. Ama elinde hiçbir malzeme olmadığı için aradığı tüm yollar çıkmaza ulaşıyordu. Kimseden yardım isteyemezdi, çünkü bulunduğu zamanda hiç kimse böyle bir şeye inanmazdı. Kendi zamanında beraber çalıştığı insanlara gitse hepsi ona gülerdi, şu an ona inanan sadece dört kişi vardı.

"Sizce bugün odasından çıkar mı?"

"Bilmiyorum Hyunjin, temel ihtiyaçları dışında bir kere bile odadan çıkmadı."

"Ben bir konuşmayı deneyeceğim."

Chan'ın ayaklanması ile üç genç de umutsuz bir şekilde Chan'a bakmıştı. Jisung günlerdir hiçbiriyle konuşmuyordu fakat sebebi onlar değildi, tamamen kendi hatası olduğunun farkındaydı. Daha dikkatli olabilirdim diye düşünmeden duramıyordu.

Jisung'un kapısını birkaç kez tıklatmıştı Chan, tahmin ettiği üzere ses gelmemişti. Odaya yavaş adımlarla girerken kafasını kağıtlara gömmüş olan gencin omzuna elini yerleştirdi, ona elinden geldiğince güven vermek istiyordu. Şu an kendinden yaşça büyük olsa bile onu kardeşi gibi görüyordu.

Odadaki yatağa oturup Jisung'un sandalyesini kendine çevirdi, tamamen çökmüş olan adama destekleyici bakışlar sunuyordu.

"Biliyorum burada kalmak sana işkence gibi geliyor, bir an önce evine dönmek istiyorsun. Ve biz sana yardım etmek için elimizden geleni yapacağız Jisung. Birkaç gündür tanışıyor olabiliriz fakat bu bizden biri olduğun gerçeğini değiştirmiyor."

Jisung gülmeden edememişti, kendisine destek olmaları oldukça iyi bir şeydi ancak onun için ellerinden geleni yapacakları konusunda güveni yoktu.

"Elinizden geleni yapacağınıza emin misiniz?"

"Neden olmayalım?"

"Çünkü bana gereken malzemeleri çalmamız gerekiyor Chan."

Genç olan duraksamıştı, şimdiden aklına bir sürü soru işareti yerleşmişti ancak karşısındaki adam oldukça kararlı -biraz(!) da çaresiz- görünüyordu.

"Yapamayacağınızı biliyorum, yakalanırsanız ömür boyu hapisten çıkamazsınız. Bu yüzden lütfen beni yalnız bırak, bana yarardan çok zararınız dokunur."

Sinirden gözleri dolmuş adama bir şey söylememeyi tercih etmişti Chan, yanak içini dişleyip ayağa kalktıktan sonra Jisung'un omzunu sıvazlayıp usulca odadan çıkmıştı. Jisung ise sinirden dolan gözlerini silip elindeki kalemi bir kenara fırlatmıştı. Duvarlar üstüne üstüne geliyordu, ne yapacağı hakkında en ufak bir fikri yoktu ve tek başına olduğu gerçeği gittikçe yüzüne çarpıyordu.

Viatorem | Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin