Bölüm-5

611 72 23
                                    

VOTE VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN ❤️

"Hiçbir yerde yok! Nereye kayboldu bu çocuk?!"

"Şaka yapıyor olmalısın? Her yere baktığından emin misin?"

"Evet Hoseok! En son nereye gittiğine de kimse dikkat etmemiş. "

Sinirle ellerimi saçlarımda gezdirdim. Bir bokluk çıkmasa şaşırırdım zaten!

FLASHBACK

"Hadi toplanın! Oyun zamanı!"

Jimin'in çağrısı ile herkes anlamayan bakışlar ile salonun ortasına toplandı. Jimin bir elinde boş şise bir elinde shot bardağı ile konuşmaya başladı.

"Şişe çevirmece oynıyacağınız! Ama doğruluk şıkkı yok nasıl fikir?"

Kalabalıktan olumlu-olumsuz sesler yükselirken Jimin devam etti.

"Eğer cesaret dedikten sonra istenilen şeyi yapmak istemezseniz bir shot içeceksiniz. Her red ettiğinizde içiceğiniz shot sayısı artacak. Tamam mıdır?"

Birkaç kişi hariç herkes oyundan memnun kalmıştı. Bakışlar ev sahibine yani bana dönünce oyunu kabul edip yere oturdum. Madem bir parti vermiştik eğlenmemiz gerekirdi. Ve oyunlar benim en zevk aldığım noktaydı. Benim oturmamla herkes oturmaya başladı ve büyük bir çember oluşturuldu. Jimin ortaya büyük şişeyi koyarak çevirdi.

İlk çıkanlar Kook ve Tae'ydi. Kook sinsice gülümsedi ve "Ben dur diyene kadar soyun" dedi. Kerataya baktım. Bu oyunun +18 olacağını herkes biliyordu ama Kook baya hızlı başlatmıştı. Alkol yüzünden herkes çakır keyif bir şekilde 'Ooooo' derken Tae hiç tereddüt etmeden üstünde ki sweati çıkarmaya başladı. Sweatten sonra pantolonuna yöneldi ama Kook gülerek durdu. 

"Tamam tamam şimdilik yeter"

Tae göz kırparak 'Bana fark etmez' tarzı bir hava takındı. Bu sefer Tae çevirdi şişeyi. Şişenin bir ucu oyunun başından beri içine sinmiş olan Yoongi'ye biri de Jin'e geldi. Jin yaşta aramızda ki en büyük olandı. Jin'in Kook kadar piççe birşey yaptırmayacağını biliyordum. 

"Oyun boyunca Hoseok'un kucağına otur"

🔞

Duyduğum cümle ile Jin'e döndüm. Ne demişti o? Neden beni araya katmıştı?! Jin bana bakarak sırıttı. 'Sıra sana gelirse sıçtım ağzına' bakışı attım ve Yoongi'ye döndüm. Utanç içinde ne yapacağına karar vermeye çalışıyordu. Ayağa kalktım ve bir shot bardağını elime aldım. Yanına gidip ona uzattım. Yoongi kafasını kaldırıp bana baktı ve 'hayır' anlamında kafasını salladı. Kaşlarımı çattım.

"Shot istediğimi söylememiştim. Kabul ediyorum cesareti"

Süt dökmüş kediye bak sen? Tamam öyleyse ben de oyunu isteğine göre oynarım. Elimde ki shotu fondip yapıp elini tuttum. Çemberdekiler bizi izlerken yerime oturdum ve kucağıma çektim onu. Yutkunduğunu bariz hissederken "Tamam döndürün' dedim. Bir kaç kişi aralarında kıkırdarken Jin piç piç "Döndürme sırası Yoongi'de" dedi. Hareket etmemek için nefesi bile zor alan Yoongi fısıltılı bir şekilde küfür etti. Derin bir nefes alıp çemberin ortasında ki şişeye uzanmaya çalıştı. Gözlerimi aşağı indirmemle yumruğumu sıkmam bir oldu. Eğilmesi ile ortaya çıkan şekilli kalçası sanki bilerek yapıyormuş gibi kasıklarıma sürtünüyordu. 

Bakışlarımı oradan çekip farklı bir şeye odaklanmaya çalıştım. Ereksiyon geçirirsem bu hiç iyi olmayacaktı ama Yoongi bu konuda beni zorluyordu. Sonunda şişeyi çevirdiğinde eski dik konumuna geri dönüp yüzüme baktı. Benim yüzümde boncuk boncuk terler oluşmuşken onun yüzü beyazdan kırmızıya renk değiştirmişti. Gözlerini utançla çekip oyuna odaklanmak için önüne döndü. 

*****

Yoongi kucağıma oturduğundan beri 7 el geçmişti. Bu eller boyunca hiç kucağımdan kalkmamış ama asla rahatta etmemişti. O kıpırdadıkça yükselen erkekliğim ile oturması daha da zorlanıyordu. Bir sola bir sağa kayıp duruyordu beni hissetmemek için. Bu halinden bolca zevk alsam da kasıklarım gittikçe ağrıyordu. Bir kere daha rahatsızca hakaret ettiğinde kıkırdadım. Güldüğümü duyan Yoongi sinirle bana döndü. Çatık kaşları ve hala kırmızı yüzü ile bana baktı. Kaşımın birini kaldırıp 'Noldu?' imasında bulundum. Tam birşey diyecekken Jimin'in sesi ile bakışlarımızı ona çevirdik. 

"Hoseok sana soruyorum. Hazır mısın?"

Kafamı 'evet' anlamında salladım. Sözüne devam etti.

"Yoongi'yi kucağından kaldırmadan öp ya da Yoongi kucağından kalksın ve cezayı al"

Jimin'in nefret ettiğim özelliği de insanları rezil etmeye fazlasıyla meraklıydı ve bunu nasıl yapacağını çok iyi biliyordu. Yoongi kucağımdan kalkmaya hazırlanırken hızla omuzlarından bastırıp geri oturttum. Bastırmamın etkisiyle Yoongi küçük bir inilti çıkarttı. Utançla elini ağzına götürürken çenesinden tutarak kafasını bana çevirdim. Yoongi'nin birşey söylemesine vakit vermeden pembe dudaklarına bir öpücük kondurdum. Çekildiğimde kulağına hafifçe fısıldadım.

"Şuan kalkarsan ereksiyonum belli olucak o yüzden sessiz ol ve kalkma"

Yoongi yutkundu ve kafasını salladı. Önüne dönüp istediklerini alan kişilere 'Hadi devam edelim' dedi.

*****

Oyunun başlamasından beri 1 buçuk saat geçmişti ve bende dahil birçok kişi shot atmıştı. 3 cezadan ötürü shot atmıştım ve bunların 3'de ayağa kalkmamı gerektiren görevlerdi. Kasıklarımın ağrısına hala alışamamış olsamda bir şekilde unutmaya çalışmıştım. Yoongi ise 5 shot atmıştı. Oyundan önce yeterince çakır keyif olan Yoongi 4. shotta bitmiş ve 5.shotta ortadan kaybolmuştu. O kalktıktan sonra oyun bitmişti ve ben hızla lavaboya gitmiştim. Nefes nefese işimi hallederken ve kendimi fazla sıkmamın cezası olarak kasık ağrısı çekerken salonda sesler yükselmeye başlamıştı. İşimi hızlıca bitirip lavabodan çıktım. Salona geçtim ve önümden geçen Tae'nin kolunu tuttum.

"Ne oldu Tae? Bu ne telaş?"

"Hoseok, Yoongi'yi bulamıyoruz. Onu aramaya çıkıyoruz şimdi"

"Nasıl bulamıyorsunuz? Odalara baktınız mı?"

"Evet Hoseok! Çok fazla içti derhal onu bulmalıyız"


VIRTUAL FRIEND - SOPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin