3

15.BÖLÜM

İyiki varsınız okuyucularım ,  teşekkürler hepinizi kocaamaan öptüm ve yeni bölüm biraz geç geldiği için üzgünüm çünkü ilham perilerim komşuya gitmiş sjsj neyse iyi okumalaar.

O gamzeleri , onlara bayılıyorum. Bana bakınca utanıyor ve direkman gamzeleri ortaya çıkıyor. Neyse. Ne güzelde prenses olurmuş benim - bidakika benim neyim o? Sevgilim mi? Kankam mı? Kafamda deli sorular. Neyse bunu sonra düşünürüz. Şuan yan yana yerde bağdaş kurmuş oturuyoruz. Hafif bir rüzgar esiyor. Ben onu itiyorum hafifçe , o da beni. Biraz kırkırdadım. Ve gözlerinin içine baktım. Tam dudağından öpecekken , gamzeleri varken dudağından öpmek istemedim ve gamzelerinden öptüm.

Sanki kalbimde 2 kişi var. Bundan rahatsızlık duyuyorum.

Çağlar , o farklıydı diğer herkesten. Ona garip bir ilgi duyuyorum , onun yanında olmak her zaman huzur ve mutluluk veriyor bana. Birden ayağa kalktım. Hala ikimizde ıslaktık. Çağlarım saçları nemliydi ve kıvırcıklaşmaya başlamıştı. Sarı saçları ilgili fazlasıyla çekiyordu. Ona galiba uzun süredir bakıyorum mal gibi. Aniden konuşmaya başladı ;

"- Ne oldu? Neden öyle bakıyosun eylem?" dedi.

Çaktırmamak için bende ;

"-Hiç , hiiç sadece çimenler çok yakışıklı , şey yani neyse ben susayım." Ama susamadım ki su içeyim. Espiri yaptım gülsenize.

Gamzelerini çıkartarak tekrar güldü. Beni tahrik ediyor böyle yapınca. Sakin ol eylem. Sakin. Elimi uzatacaktım ki yerde yatıp şirin şirin smile'ler atıyordu. Biraz uğraşmak istiyorum onla. Bende yere tekrar oturdum

Elimle onu yere yıktım. Ve ;

"- Gözlerini kapat küçük prenses." tabiki kapattı oda ve ona yaptığım tac'ı çıkartıp yere koydum ıslanmasını istemedim çünkü. Evet evet tahmin ettiğiniz gibi onu ıslatıcam ehehe (piç smile) yakınlarda duran ve ağzına kadar dolu olan şişe'yi aldım tam yanına gelirken fısıltılar duydum sanırım kendi kendine konuşuyor ve dediklerini kesik kesik duydum , duyduğum kadarıyla ;
Lütfen öpsün , lütfen öpsün , lütfen eylemcim gel   ve beni öp.

Diyordu. Bildiğiniz şebek.

Sessizce geliyorum , birinci adım , ikinci adım , üçüncü adım ve dördüncü adım. Parmak uçlarımla yürüyerek gelmiştim sonunda. Kapağı açıyorum , ve ardından ona kıyamadığımı fark ediyorum "HAHA NAH BEN Mİ KIYAMAYACAM ONA KIYDIM GİTTİ." djsjs o değilde birden kendimi nikah memûrû gibi hissetmeme kaç point?

Suyu aldım ve yukarıdan bıraktım ani bir çığlık attı daha doğrusu havada savrulan küfürler mi demeliydim? Ama yinede onun tatlı olduğunl gerceği değiştirmezdi. Kıkırdadım. Ne kıkırdaması ulan resmen anırdım. Ayağa kalktı ve "sen küçük bir şeytansın bebeyim." dedi.

"- İhihi öyleyimdir."

Hızlıca kendine çekti beni. Ne olduğunu anlamadan boynumu öpmeye başladı. Garip ama bu hem hoşuma gitmişti hemde istememiştim. Bilemiyorum. Off.

Kırılmasın diye hemen sarılmaya başladım. Sıkı sıkı.

Kollarımdan tutup geriye itti. Ama hala kollarımı tutuyordu.

Konuşacak gibi oldu ama konuşmadı. Kollarımı bırakıp elimden tutmaya başladı. Yürüyorduk. En sonunda bir bank'a oturduk. Heycanla bana döndü gözlerinin içi parlıyordu. Başını biraz eğerek ;

"- Sni svym." dedi anlamamış gibi yapıp "efendim?" dedim.

Tekrar ;

"- Seni svym." yine anlamamış gibi yapıp "ne?" dedim.