BÖLÜM ÜÇ

16 15 0
                                    

Yeni bölüme hoş geldin/hoş geldiniz. Keyifli okumalar dilerim.

Başak gittikten sonra Buğlem düşüncelere daldı. Düşünceleri yarıda kesen akşam yemeği oldu. Akşam yemeğinde Buğlem'in en sevdiği yemek vardı. Buğlem afiyet ile yedi. Aklına bir soru takıldı.

Buğlem: Sizce yakında buradan ayrılacağımı arkadaşlarım ile şimdi mı paylaşmalıyım.

Fatih Bey: Sen bilirsin kızım.

Buğlem: Bir fikrin bile yok mu?

Yeşim Hanım: Benim bi fikrim var. Bence şimdiden paylaş ki bir anda şoka uğramak yerine sindiricek bir sürü zaman bulursunuz.

Buğlem: Teşekkür ederim anne.

Yeşim Hanım: Rica ederim kızım. Yemek güzel mı?

Buğlem: Evet çok güzel. Ellerine sağlık.

Yeşim Hanım: Afiyet olsun.

Yemekleri bittikten sonra ailecek sofrayı toplayıp bulaşıkları yıkadılar. İşler bittikten sonra Buğlem odasın döndü. Okul çantasını şimdiden hazırladı. Hazırlarken ödevinin olduğu aklına geldi. Ödevlerini bitirdi. Biraz kitap okudu. Kitap okurken uyuya kaldı. Sabah kalktığında yeni bir güne başlangıç attı. Okula gitmek için sabırsızlanıyordu.

Okul için hazırlanırken zil sesini duydu. Zili çalan Başak'tı. Evleri birbirine en yakın olan Başak ve Buğlem'di. Diğerleri otobüs durağının orda Başak ve Buğlem'in beraber gelmesini beklerdi. Onlar gelince hep beraber okula yürürdüler. Yine öyle oldu.

Başak: Buğlem kızlara yeni haberi söylemeyecek misin?

Buğlem: Zamanı gelince söyleyeceğim.

Seçil: Ne haberi? Zamanı beklemeyinde hemen söyleyin.

Esila: Buğlem haberi sadece Seçil'e söylesen yeterdi. O zaten herkese duyururdu.

Seçil: Bak alındım.

Başak: Şaka takıldı. Sen Esila'yı takma.

Esila: Aynen Başak'ın söylediği gibi.

Seçil: İyi madem.

Sohbet sırasında Yıldız hiç konuşmadan diğerlerini dinliyordu. Yıldız aralarında en kırılgan ve utangaç olandı. Yıldız'a bakıldığında gerçekten de bir yıldızı anımsatıyordu. Saçları çok açık sarıydı. Ara sıra beyaz gibide gözükürdü. Dümdüzdü saçları. Gözleri ise masmavi. Yüzü ise bembeyaz. Çok azda çili vardı.

Seçil ise dedikodunun alasıydı. Olan her şeyden anında haberi olurdu. Bunu nasıl yaptığını kimse anlamıyordu. Dedikodu yeteneği kadar güzelliği ile de nam salmış bir kızdı. Kıvırcık turuncu saçlarına herkes özenirdi. Yeşil gözleri öyle koyuydu ki insana ormanı anımsatırdı. Çilleri ise Yıldız'ın 10 katı kadardı. Tüm yüzünü ve kollarını kaplayan çilleri ona çok doğal ve güzel bir görünüm katıyordu.

Esila'yı söyleyecek olursak başına gelmedik iş kalmayan bir macera perest. Oldukça korkusuz. Her buluştuklarında bir olay yaşamış olur ve o olayı anlatır. Grubun en çok konuşanı seçilen Seçil ve Esila'ydı. Esila'nın kahverengi saçları yeşil ve mavi karışımı gözleri vardı.

Başak ise grubun komedi kaynağıydı. Genelde hep o arayı bulur, insanların yüzünü güldürürdü. Kahverengi saçlara ve kahverengi gözlere sahip bir esmerdi. Açıkçası Başak'a tembel desek kimse bunun aksini iddia edemezdi. Herkesin bir eksisi olurdu. Başak'ın eksiside tembel olmasıydı.

Buğlem ise siyah dümdüz saçlara, ela gözlere ve bembeyaz bir tene sahipti. Grubun gurur kaynağıydı. Yetişkinler ile en iyi o anlaşırdı. İçlerinden en çok çocuk ruha sahip olanda oydu. Oldukça çalışkan ve zeki bir çocuktu. Arkadaşlarına çok sadıktı. Tek düze bir hayat yaşıyordu. En azından şuanlık durum öyleydi.

Kızlar okula vardılar. Derslerine girdiler. Sıradaki ders görseldi. Görsel sanatlar dersinde Buğlem söz aldı. Tahtaya çıktı.

Buğlem: Arkadaşlar hepinize çok önemli bir şey söylemek istiyorum. Ben yakında okuldan ayrılacağım. İngiltere'ye taşınacağız. Ailemin taini çıktığı için gerekli olan bu. Size şimdiden veda etmek istedim. Daha gitmeme var. Ancak bilirsiniz ki sayılı günler çabuk geçer. Öğretmenim konuşmama müsade ettiğiniz için teşekkürler.

Bir anda sınıfta uğultu oluştu. Hoca ne kadar bağırsada uğultu kesilmiyordu. Sadece kısa süreliğine ses biraz azalıyordu. Buğlem sırasına geri döndü. Yanında Oğuz oturuyordu. Hep onu gıcık etmek için çabalardı. Araları pek iyi sayılmazdı.

Oğuz: Gidiceğini üzüldüm. Burada kalma gibi bir ihtimalin yok mu?

Buğlem'in ağzı açık kaldı. Neredeyse kavgasız günleri geçmeyen birbirlerini sürekli gıcık eden iki çocuktular. Buğlem, Oğuz okuldan ayrılsa üzülmezdi. Oğuz'un üzüldüğünü duyması aşırı garip gelmişti.

Oğuz: Şaşırdın değil mi?

Buğlem: Evet şaşırdım. Olsun gitmem iyi olacak. Kıymetimi anlarsın. Keşke onu gıcık etmeseydim dersin.

Oğuz: Ben sadece çok sevdiklerimi gıcık ederim. Seni de çok seviyordum. Bence sen buradan gidince keşke Oğuz hala beni gıcık etseydi diyeceksin.

Buğlem: Belki ikiside olur.

Oğuz: Belki.

Buğlem: Gerçekten üzüldün mü?

Oğuz: Tabii ki de üzüldüm. Sen benim onca sene sıra arkadaşım oldu. Herkesin yanındaki sıra arkadaşı değişti. Ancak bir tek biz ikimiz hep yan yana oturduk. Seninle çok şey paylaştım. Ben gidicek olsaydım sen üzülmez miydin?

Buğlem düşündü. Oğuz böyle söyleyince üzülmüştü. Bazen elindeki kıymetlerin farkında olamıyordu. Ancak çevresindekiler sağ olsun. O kıymetli şeyleri fark ettiriyorlardı.

Buğlem: Üzülürdüm. Keşke gitmesem.

Oğuz: Keşke.

Uğultu hala devam ediyordu. Uğultu kesilmeye kalmadan teneffüs zili çaldı. Hocada pes edip sınıftan çıktı. Büyük bir kalabalık Buğlem'in etrafında toplandı. Oğuz bile bu kalabalıktan çıkamıyordu. Sınıf 32 kişilikti. 31 kişinin hepsi mi çevresindeydi. Bir el Buğlem'in elini tuttu ve onu zar zor çekti. Bu el Yıldız'a ayitti. Diğer kızlarda peşinden geldi. Beş kız yanlız kalmaya ihtiyaç duyuyordu. Ancak kalabalık peşlerini bırakmıyordu. İlk baştakine göre azalmıştı. Ancak hala az denilemezdi. Buğlem ona sorulan soruları olabildiğince cevapladı. Kızlar yanlız kalamadan ders zili çaldı.

Sınıfa toplaştılar. Derslerini işlediler. Tüm teneffüsler böyle geçti. Sonunda eve dönüş yolunda kalabalık kayboldu. Sadece beş kız kaldılar.

Yıldız: Gerçekten gidecek misin?

Buğlem: Maalesef ama evet gideceğim.

Seçil: Ben şimdi kime dedikodu anlatacağım?

Buğlem: Ben olmazsam burada hala sen dışında üç kız duruyor. Onlara anlatırsın.

Esila: Yaa gitmesen olmaz mı?

Buğlem: Maalesef ama gitmek zorundayım. Bende gitmek istemiyorum. Ama mecburum.

Başak: Ne zaman gidecektin?

Buğlem: Eylül'de.

~ BÖLÜMÜN SONUNA GELDİNİZ ~

Düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum. Umarım bölümü ve hikayeyi beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmezseniz sevinirim. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!

Altı BenliğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin