jeongguk, anlamlandıramadığı duyguların varlığıyla titreyen göz bebekleriyle, geçen gece marketin boşalmasını beklerken dikildiği yerdeydi, bu sefer gözetlediği şey market değildi ama...
aslında, bir kere hırsızlık yaptığı bir yere -ki bu jeongguk'un fikrince çokta doğru değildi, hırsızlık yapmış sayılmazdı çünkü o gece ışık hızıyla kendisini dışarı attığında elinde paraya dair hiçbir şey yoktu...- bir daha asla adımını atmaması gerekiyordu, çok tehlikeliydi. çok yanlış bir şey yaptığının farkındaydı ama kendisini durduramamıştı.
zira o gece yaşanan şeyler jeongguk'un daha önce hiç tatmadığı hisleri tatmasına, onların varlığını fark etmesine neden olmuştu. eh, bir kere farkına vardıktan, o hisleri tattıktan sonra, unutması zor olacaktı.
unutası da yoktu zaten.
derin bir oflama saldı dışarıya ince dudaklarından. tüm benliğiyle tekrar o markete girmek, tekrar o çocuğun önünde dikilmek, hatta belki tekrar onunla öpüşmek istiyordu. ama çok kendinden emin olduğu da söylenemezdi, hayatında ilk defa doğru dürüst utanıyordu belki de, o anı her düşündüğünde vücudunu ateşler basıyor, yanakları ve kulakları pembeleşiyor, kalbi maraton koşmuşçasına göğüs kafesinde çarpıntı yaratıyordu.
küçük bir öpücük ona neler yapmıştı böyle...
"sikerler," dedi yaslandığı duvardan ayrılıp. üzerine çeki düzen verdi, telefonunun kamerasını açıp yüzünde -bu sefer kar maskesi yoktu.- veya dişlerinde bir şey olup olmadığına baktı, dağınık saçlarını daha çok dağıtarak 'güya' düzeltti, avucuna hohlayıp nefesinin kokup kokmadığını kontrol etti ve evet, gitmeye hazırdı. bu kadar heyecana ve hazırlığa bir öpücük daha almazsa büyük hayal kırıklığı yaşardı büyük ihtimalle.
bu sefer yavaş ve küçük adımlarla marketin kapısına ulaştı uzun bir süre uğraştıktan sonra. son bir derin nefesten sonra kapıyı ittirdi ve üstündeki zilin çalmasını sağladı.
çalan zil ile yine bir müşterinin geldiğini zanneden kasiyer okuduğu kitaba ara vermiş ve yüzündeki sevecen gülümsemeyle başını kaldırmıştı.
ama başını kaldırıp gelen kişiye baktığında o büyük, zeytin gözleri tanıması sadece iki saniyesini falan almıştı.
"yine mi sen, hırsız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
thief
Fanfiction[jeon jeongguk & park jimin] ❧ jeongguk, soymak için geldiği marketin kasiyeri tarafından ödüllendirildi.