drinking banana milk

221 32 5
                                        

"nasıl ya?" diye söylendi jeongguk, elindeki sütü tezgaha bırakmış oturduğu sandalyede çocuk gibi tepinmişti. "birazcık bile mi korkmamıştın yani?" diye sordu zaten kocaman olan gözlerini daha da açıp yanında oturan kasiyere dönerken.

jeongguk, soymak için girdiği ama paralarla çıkması gerekirken dudaklarındaki ıslaklıkla çıktığı markete tekrar gelmiş olması bir yana, o öpücüğü veren kasiyerle yanyana oturmuş muzlu süt içiyordu. hayat gerçekten çok garipti.

"benim babam polis, gerçek silahla kurusıkıyı birbirinden ayırabiliyorum ve seninkinin kurusıkı olduğu oldukça belliydi," dedi kasiyer gözlerini devirip. dudakları arasındaki pipeti ısırarak eziyet çektiriyordu adeta. "ayrıca o büyük ve tatlı gözlerle senden korkmamı beklememiştin umarım benden."

"gözlerim tatlı falan değil," dedi jeongguk, aynı zamanda telefonunu çıkarmış, siyah ekrandan gözlerine bakmaya başlamıştı. "ayrıca istediğimde oldukça korkunç olabilirim."

"ha, beni korkutmaya çalışmıyordun o zaman yani?" dedi kasiyer, yüzündeki alaylı sırıtmayla hırsıza dönerken. "zaten bir öpücükle elin ayağın birbirine girdi, ne yapacağını şaşırdın."

jeongguk, adamın kendisini daha çok alaya aldığını fark ettiğinde sinirli bir nefes bıraktı dışarıya ve kutuda az kalmış sütünü bitirdi. kalkıp bir tane daha süt almak için oldukça üşengeç olduğu için, yanındaki adamın saatlerdir sadece pipetiyle oynadığı kutuyu da kaptığı gibi birkaç büyük yudumla bitirmişti.

"hey!" diye çıkıştı kasiyer. "o benimdi!"

omuz silkti jeongguk, "şurada cebime altı üstü birkaç won atacaktım, ağzına sıçtın zaten keyfimin. bırakta süt içeyim bari."

kasiyer güldü. marketi soymak için gelen hırsızla oturmuş süt içiyor, marketini soyamadığı için üzülmelerini dinleyip, kendisinin bile farkında olmadan yaptığı şirinliklerine gülüyordu. şaka olmalıydı.

"neyse, muzlu süt sevmem zaten," diyip önüne döndü kasiyer ve pencereden sokak lambalarının aydınlattığı, tek tük insan ya da arabanın geçtiği caddeyi izlemeye başladı.

ta ki, çenesinden tutulup çevrilene, hırsızla tekrar öpüşmeye başlayana ve ağzının içinde muzlu sütün tadını hissedene kadar.

eh kim bilir, bugün, kasiyerin muzlu süt sevmeye başladığı gün olabilirdi belki de.

thiefHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin