Seoul 2010 Yazı
Genç kız ailesinin arkasından bağırmasını önemsemeyerek sahilde hızla koşturuyordu. Buradan gitmek istemiyordu. Denizdeki arkadaşını bırakmak istemiyordu.
Her zamanki buluştukları kayalıklara vardığında dikkatlice kayaların üzerine çıktı ve bakışlarını denize çevirdi.
Birkaç dakika öylece bekleyip dalgaların sesini dinledi genç kız. Denizde herhangi bir hareketlilik görememek moralini bozarken var gücüyle bağırdı arkadaşına.
"Lisa! Neredesin?!"
Birkaç dakikalık bekleyişin ardından sudaki hareketliliği görmek kızın heyecanlanmasına sebep olmuştu. Suyun altından çıkan denizkızı yüzündeki gülümseme ile kayaya yüzerken genç kız da kayanın ucuna ilerleyip dikkatle yere oturdu.
Lisa "Bugün erken geldin?"
Genç kız arkadaşının yüzündeki bu gülümsemeyi bozmak istemese bile gerçeği söylemeliydi. Artık burada yaşamayacaklarını söylemesi gerekiyordu.
"Biz gidiyoruz Lisa." arkadaşının yüzündeki gülümseme silinirken hızla devam etti. "Ama ben istemiyorum, seninle beraber kalmak istiyorum."
Lisa zorla gülümsemeye çalışırken başını olumsuz anlamda salladı. "Gitmelisin Chaeyoung. Daha çok genciz, beraber zaman geçirmek için çok zamanımız olacak."
Chaeyoung başını olumsuz anlamda iki yana salladı "Sen de bizimle gel. Babamı ve Bayan Kim'i ikna edebilirim. İllaki bir yolunu buluruz. Beraberken her zaman bir çözüm bulduk. Lütfen.. Seni burada tek başına bırakmak istemiyorum."
Lisa üzgünce genç kızın yüzüne baktı. İstediği onun için imkansızdı. Belki gelecekte evet ama şimdi bunu yapamazdı. Karada yaşamak için yeterli enerjiye sahip değildi.
Lisa kayaya doğru hafifçe yükselirken gülümsemeye çalıştı."Üzgünüm Chaeyoung."
Genç kız Lisa'nın ne demeye çalıştığını anlamaya çalışırken dudakları üzerinde hissettiği baskı ile önce şaşırsa da daha sonra gözlerini yumup anın tadını çıkarmaya karar verdi.
Birbirlerine karşı saf duygular besleyen bu iki gencin öpüşmesi sorun değildi. Birinin bu duygularını sonsuza kadar unutması ve diğerinin de sonsuza kadar bu duyguyla tek başına yaşayacak olmasıydı asıl sorun.
Çünkü denizkızları öptükleri kişinin hafızasını silebilirdi.
°°°
GünümüzElimdeki dosyayı sert bir şekilde masaya çarparken karşımda sessizce oturmuş beni izleyen adama doğru eğildim.
-Kim Seokjin nerede? Son kez soruyorum!
Yaklaşık üç saattir oluşan sinir bozucu gülümsemesi tekrardan oluşurken dudaklarını araladı. "Bilmiyorum."
Dişlerimi sinirle birbirine sürttükten sonra hızla ayağa kalkıp kendimi sorgu odasından dışarıya attım. Adamın rahatlığı beni deli ediyordu. Belki ömrü boyunca hapiste kalacaktı ama hala o alçağı korumaya devam ediyordu!
"Chaeyoung! Başsavcı seni görmek istiyor."
Arkamdan gelen sesle o tarafa dönüp başımı olumlu anlamda salladım ve elimle odayı işaret ettim "Onu konuşturmadan karşıma çıkma Taehyung."
Hızla başını sallayıp az önce çıktığım odaya girerken odama doğru ilerledim. Kapının önünde bekleyen Jennie'yi gördüğümde hafifçe gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Love İs Longer Than My Life
FanficDenizkızları öptükleri kişinin hafızasını silebilirdi.