1."Eski Bir Tanıdık"

327 41 141
                                    

Adı: William Sherlock Scott
Soyadı: Holmes

Hastahaneye kaldırılma nedeni: madde kullanımı

Refakatçinin;
Adı: John Hamish
Soyadı: Watson

"Üzgünüm efendim."
"Ne oldu Dorothy?"
"Onları başka bir stajyer..."
"Tembellik etme."
"Beni yanlış anladınız. Doktor Watson'ı tanıyorum."
"Ne olmuş?"
"Aramız pek iyi değil."
"Hipokrat yeminini ederken de böyle mi diyeceksin!?"

Yüksek sesle hipokrat yemininin bir kısmını okumaya başladı.

"Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime yemin ederim."

Ve ekledi.
"Ne diyeceksin? John Watson hariç?"

"Hayır efendim."dedim utanmış görünerek.

"Öyleyse doğru işinin başına!"

2. Kata çıktım. Bu kadar kolay bir görevde kardeşinde takıldığım için Mycroft Holmes bana çok kızacaktı.

Şu anda başhekimin odasından belgeleri alıyor olmam gerekiyordu ben ise gerçekten stajyermişim gibi esrarkeş bir adamla ilgilenecektim.
Hem de John'un arkadaşı olan...

John ile Afganistan'da birlikte bulunmuştuk. Birlikte savaşmış, birlikte yaralanmıştık. O Londra'ya geri döndüğünde ben hala oradaydım. Benim dönmem olanaksızdı. Ama John, o gittikten sonra olanları görse zaten yıpranmış olan psikolojisi bunları kaldıramazdı.

Odaya girmeden önce cerrahi maskemi yüzüme iyice gerdim. Bu beni tanımasını engelleyebilirdi ama sesimin beni ele vereceğini tahmin edebiliyordum.

Son kez tahlil sonuçlarına baktım ve odaya girdim.

John, Sherlock'u izliyordu. Aldığı her nefesi, nabzını, uyuşturucudan mahvolmuş yüzünü... Büyük bir hassasiyetle izliyordu.

Tıpkı benim Jack'a baktığım gibi bir hassasiyetle...

O zaman anladım ki John bu adamı kendine arkadaş olarak seçmemişti. Bu adamı kendine ruh eşi olarak seçmişti. Ya da bu adamla ruh eşi olmak üzere seçilmişti.

Boğazımı temizleyin ve bana döndü.
"Bay Watson, Sherlock Holmes yüksek miktarda kokain kulla..."

"Linda?"
"Afedersiniz?"
"Adınız, Linda mı?"

Tam tahmin ettiğim gibi, neyse ki yalnızca kuşku duyuyordu. Emin değildi.

"Hayır Bay Watson, adım Dorothy."
"Afedersiniz, eski bir dostuma benzettim."

Yüzünü ovuşturdu.

"Oldukça yorgun görünüyorsunuz Bay Watson. Belki de gidip dinlemelisiniz."
"'Arkadaşım' bu haldeyken mi?"

'Arkadaş' kelimesini vurgulu söylemesi çoğunlukla tek bir anlama gelirdi.
Yalnızca arkadaş veya dost değil. Daha fazlası... Gizlice aşk ilişkisi.

Ya da ona kendini affetirmeye çalışması gibi dallanan bir sürü sebebi de olabilirdi pekala. Ancak Sherlock Holmes hala uyurken bu ihtamaller devre dışıydı.

Konuşmama devam ettim.
"Kanında yüksek miktarda kokoin tespit edildi. Aynı zamanda böbrekleri iflasın eşiğinde. Kalbinin yapısında da fizyolojik hatalar tespit edildi."

Ne kadar tıbbi konuşmaya çalışsam da tıp eğitimimi yarıda bırakalı yıllar olmuştu ve son tıp deneyimlerim Afganistan'da John'a yardım ederken öğrendiklerinde ibaretti.

Sensitive Heart Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin