1. Bölüm

82 30 95
                                    

" Şemsiyeni yanına almayı unutma Mira   "  yüzümde oluşan tebessümle birlikte anneme dönüp " merak etme şemsiyemi yanıma çoktan aldım anneciğim hadi ben çıkıyorum kendine dikkat et sultanım " siyah botlarımı ayağıma geçirip ardımdan kapıyı kapatarak evden çıktım ne kadar yağmurun altında ıslanmak istesem de anneme söz verdiğim için şemsiyemi açtım yağmurun o mest edici kokusunu derin derin içime çektim , çok güzel kokuyor .

Şu güne kadar ne zaman yağmur yağsa çıkabilirsem dışarı çıkarım dışarıya çıkamazsam pencereden izlerim ablam da çok sever yağmurlu havayı . Zaten annem  de adımı bu yüzden yağmur koymuş . Ben doğduğumda ablam 6  yaşındaymış ben doğmadan önce ablama  sormuş " kardeşinin adı ne olsun ? " O da hiç düşünmeden " Yağmur demiş " ve Annem adımı Yağmur koymuş . Şahsen ben adımın Yağmur olmasından çok memnunum  ama arkadaşlarım zamanında az dalga geçmemişlerdi . Annem de bizim aksimize Yağmuru hiç sevmez bu yüzden Yağmurun önüne bir de Mira' yı eklemiş .

Sonuç ne mi ortaya da Yağmur Mira Güneş gibi garip değişik bir isim soyisim çıkmış . Her şeye rağmen adımdan memnunum . Hızlı adımlarla taksiye binip şoföre bugün ders yapacağımız yeri söyledim taksi yağmurdan dolayı ıslanmış yollardan hızla geçerken camdan akıp giden yolları seyretmeye başladım . Bir süre sonra duran arabayla gideceğimiz yere vardığımızı anladım . Taksiciye parayı uzattığımda garip garip bana bakan adama bende garip garip baktım ne var parayı az vermedim hatta fazlası bile var şaşırdığımda hep yaptığım gibi dudaklarımı büzüp kaşlarımı çattım . Bir süre sonra uzattığım  parayı  alan şoför arkayı göstererek sert bir ses tonuyla  " çantanızı alın lütfen " dedi .  Adamın ses tonuyla sert bir şekilde adama bakıp çantamı aldım kapıyı kapatmadan önce teşekkür edip ders yapacağımız salona girdim . Çattık ya bir kere de normali beni bulsun ya Tarık hocaya selam verip derse başladık dersimiz kareteydi evet ders karete yanlış duymadınız , üniversite sınavından iyi bir sonuç almama rağmen üniversite okumadım .  9-10 yaşımdan beri  dövüş sanatlarına olan ilgimden dolayı ders alıp turnuvalara katılıyorum . şu ana kadar dokuz tane birinciliğim iki tane de ikinciliğim var .

Tarık hocayla birlikte dört saat çalıştıktan sonra ders saati bitmişti kıyafetlerimi değiştirip dışarıdaki banklardan birine oturdum . Canım çok çektiği için  çantamdan bir tane çikolata aldım çikolatamı büyük bir mutlulukla yedikten sonra paketini çöpe attım tam çantamı kapatacakken içindeki kağıt dikkatimi çekti  .
Kağıdı yavaş ve tedirgin bir şekilde açtım .

Bana Yardım et !

Kağıdın içinde yazan şey buydu . Kimdi bu neden benden yardım istiyordu ? Tedirgin bir şekilde etrafına baktım kimse yoktu halen ortam fazla sessizdi yavaş ve temkinli hareketlerle anayola doğru ilerledim . Beni daha da fazla tedirgin eden şey yoldan bir tane bile arabanın geçmemesiydi . Yanımda bir karaltı görmemle gözlerimi o tarafa çevirdim kimse yoktu . Bir süre daha ilerledikten sonra bir umut birileri var mı diye seslenmeye karar verdim .

" Kimse var mı ? "

Soruma cevap veren olmamıştı . Elimi cebime atıp cebimde ki çakıyı yavaşça çıkardım . Çakım elimde tedirgin bir şekilde beklerken bir yandan da kendime cesaret veriyordum

" Hadi Yağmur yapabilirsin korkak olma ! "

Kendime başarabileceğim hakkında telkinler verdikten sonra bomboş yolda seri bir şekilde yürümeye başladım . Etrafımdan gelen ayak sesleri beni daha da ürkütüyor . İçimden yavaş ve sessizce bir şarkı mırıldandım

Yağmur Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin