Ekin'den
Gece'nin köründe aşağıdan gelen takırtılar ile uyanıp aşağı kata indim.
"Uyandırdım mı meleğim?" dediğinde yanına gidip ne yaptığına baktım. "Hıhım" diyip topladığı şişelere baktım. Piskopat adam hepsini içmişti. "Bugün dikişlerin alınacak" dediğinde gözlerimi sonuna kadar açıp elimi yaralı yere koydum.
"Hayatımın sonuna kadar bu dikişlerle yaşayabilirim" dediğimde gülümseyip şişelerle dolu poşeti kapının önüne koyup bana doğru geldi ve dudaklarıma uzun bir öpücük kondurdu. "Üzerini giyin de gidelim" dediğinde kafamla onaylayıp üst kata çıktım.
Dün gece getirilen poştlerin içinden dizlerimin üzerinde biten kot şort üzerinede beyaz, sarı ve mavi çizgileri olan bir tişört giyindim. Saçmalamayın tabiki ceza almak için bunu yapmıyordum!
Hızlı hızlı aşağı kata inerken Ateş kaşlarını kaldırmış bana bakıyordu.
"Hadi Ekin acelemiz var doğru düzgün bir şey giyin." Dediğinde omuz silkip kapıya doğru yürüdüm. Kapıyı açıp çıkacağım sırada belime sarılan ellerle durmak zorunda kalmıştım. "Sabrımı zorlamaya mı çalışıyorsun sen?" Dediğinde kıkırdayıp kafamı olumluca salladım.
"Başarıyorsun da, hadi git yukarı başka bir şey giyin" dediğinde yeniden omuz silktim.
"Peki, sen bilirsin" dedi ve bileğimden tutup beni dışarı çıkarttı. Arabaya Doğru ilerlerken önümüzde duran adamlara kıskançlık içeren bakışlarını yolluyordu.
Araba'nın ön kapısını açtığında gülümseyip arabaya bindim.
Kapımı kapatıp araba'nın önünden dolanıp sürücü koltuğuna gelip yayılarak koltuğa oturdu ve arabayı çalıştırıp bulunduğumuz bahçeden çıkış yaptı.
.......
Ateş elini baldırıma koyup hafifçe tuttu ve tek eliyle direksiyonu çevirip arabayı park etti. (Üzgünüm ama bu harakete çok pis düşüyorum...)
İçimdeki stres gitgide büyürken Ateş arabadan indi ve arkamızdan gelen adamlara bir kaç şey söyleyip kapımı açtı ardından yüzüklü elimi tutup beni arabadan çıkarttı.
"Başka zaman aldırsak olmaz mı?" Dediğimde kafasını olumsuzca salladı.
Yanında çocuğu gibi yürürken çoğu kişinin bakışları birleşmiş ellerimize bakıyordu. Kimi yanındakine bir şeyler söylerken kimi de tövbe ediyordu. Sanki dört dörtlük müslümanmışlar gibi bir de başımıza ahlak bekçileri kesiliyordular.
Bir odaya girdiğimizde elini daha sıkı tutup karşımızdaki genç doktora baktım. "Lütfen sedyeye yatın" dediğinde Ateşin gözlerinin içine bakıp elini bıraktım ve sedyeye yatıp derin bir nefes aldım.
Belimde hissetiğim soğuk el ile irkilirken doktoru bile kıskanan Ateş adamın ellerine korkunç bakışlar atıyordu. Bir kaç takırtıdan sonra karnımın üzerinde hissetiğim metalin soğukluğuyla canım acımasa bile ağlamaya başlamıştım.
Yarım saatin ardından doktor karnımı kapatıp ayağı kalktı ve eldivenlerini çöpe atıp bana bakarak gülümsedi. "Geçmiş olsun Ekin bey, gidebilirsiniz" dediğinde göz yaşlarımı silerek ayağı kalkıp Ateşin yanına gittim ve büyük elini tuttum.
Sinirden kızarmış yüzüyle hastahaneden çıkıp araba'nın olduğu yere geldi. Beni sertçe arka koltuğa fırlattığında kafam diğer kapıya çarpınca ağzımdan ufak bir inilti kaçmıştı. Bir anda üzerime atılıp dudaklarıma kapanan bedenle kafamın acısını unutmuştum bile.
Dudaklarımdan ayrılıp nazikçe belimi okşadı ve bacaklarımın arasına soktuğu dizini geri çekip boynuma bir öpücük kondurup koltukta oturur pozisyona geldi. Hâlâ az önce ne yaşadığımızı anlayamayan ben yeni yeni kendime gelerek koltukta dikleştim.
Ön taraftaki adam sanki biz yokmuşuz gibi arabayı sürerken bakışlarım bana arzuyla bakan adamın buz mavisi gözlerine gitmişti.
Elini yeniden baldırıma atınca içimde bir şeylerin kıpraştığını hissediyordum.
"N-nereye gidiyoruz?" "Fransa'ya gidiyoruz meleğim"
......
Geldiğimiz eve ağzım açık bir şekilde bakarken yanımdaki adam kapıyı açıp benimle beraber içeri girdi ve girdiği gibi beni kapıyla arasına alıp dudaklarıma kapandı. Ona karşılık verirken beni kucağına alıp kalçalarımın altından tuttu ve üst kata doğru ilerlemeye başladı.
Ellerimi yüzünün iki yanına koymuş acemi haraketler ile ona karşılık verirken sırtımı yatakla buluşturup dudaklarımdan ayrıldı ve tişörtümü çıkartıp göğüsüme yöneldi. Küçük tepeciği emip yalarken saçlarını çekiştirip kendimi ona sürtüyordum.
Şortumuda çıkarttığında gözlerinin içine baktım ve alt dudağımı yaladım.
Çekmeceden yüzüğe benzeyen ama yüzüğe göre daha büyük olan halka şeklinde bir şey çıkartıp yeniden üzerime eğildi ve iç çamaşırımı çıkartıp elindeki şeyi çoktan kalkmış penisime taktığında huysuzca mızmızlandım, bir kaç kez porno izlerken görmüştüm bu boşalmayı engelliyordu.
"Bugün sözümü dinlemediğin için cezalısın meleğim" dedi ve uzun parmaklarını deliğimde gezindirip iki tanesini içime ittiğinde zevkle inleyip kendimi parmaklarına doğru ittim. Karşımdaki adam sinsice gülümseyip parmaklarını içimden çıkarttı.
"Az sonra çok önemli bir misafirim gelecek o gidene kadar kendine dokunmayacaksın" dediğinde olduğum yerde kıvranıp kafamla onayladım. "Üzerine bir şeyler giyin ve aşağı inip beni bekle" dedi ve önündeki şişlik ile odadan çıktı.
Önümdeki acıyla doğrulup üzerime siyah beyaz çizgili uzun kollu bir tişört ve altıma buz mavisi bir pantolon giyinip kıvranarak aşağı indim. Çabuk gitse bari.
.......
Alnıma yapışan saçlarımla karşımdaki adama büyük bir açlık ile bakarken yanımda oturan adam hâlâ bir şeyler zırvalayıp duruyordu, kalk siktir git dememek için zor tutuyordum kendimi.
"Acıkmışsındır hadi masaya geçelim" dediğinde yanımdaki adam gülümseyerek ayaklandı ve Ateş ile beraber masaya geçti.
Ateşin yanına oturduğum da yüzüme bakıp gülümsedi ve adamla bir şeyler konuşmaya devam ederek önündeki yemeği yemeye başladı. "Soner zaten aşmıştı kendini" dediğinde masa'nın altından ayağımı tam aletinin olduğu yere koyup yavaşça haraket ettirmeye başladım.
Yanımdaki adam öksürük krizine girerken ayağımı sertliğine sürtmeye devam ettim. "İyi misin yüzün kızardı bir anda?" Dedi esmer adam, Ateş kafasıyla onaylayıp bir bardak su içti ve konuşmaya devam etti. Sertliğini hissettikçe kendimi sandalyeye sürtüyordum.
Yarım saatin ardından artık siktir olup gitmeye karar veren adam ayaklandığında Ateş'de ayağı kalkıp adamı uğurladı. Titreyen bacaklarımla ayağı kalktım ve yatak odasına gidip üzerimdeki tişörtü çıkarttım. Yatağa oturup beklerken bir yandan kendimi altımdaki yatağa sürtüp kendimi tatmin etmeye çalışıyordum.
Kapı yavaşça açıldığında buğulanmış gözlerimi şöhretli bedene çevirdim.
Gülümseyerek bana doğru geldi ve önümde çömelip pantolon'nun üzerinden beni okşadı. Ağzımdan kaçan inlemeyle dahada gülümsedi ve pantolonumla iç çamaşırımı çıkartıp tekrar penisimi avucunun içine aldı.
Üzerime doğru eğildiğinde sırtımı yatakla buluşturup dudaklarıma yapıştı ve diğer elini ıslanmış deliğime atıp üç parmağını da aynı anda içime soktu. Zevk ile inlerken bir kaç dakika parmaklarıyla gitgel yaptı ve ardından parmaklarının yerini aleti doldurdu.
Penisimdeki yüzüğü çıkartıp hızlı hızlı beni çekmeye başladığında iki taraflı gelen zevk ve onca saatin ardından aldığım haz ile karnıma doğru gelmiştim. O içimde sertçe haraket ederken ben arsızca daha derinlerimde onu hissetmek için kendimi ona doğru itiyordum.
Oda onun inlemeleri ile dolarken titreyerek içime gelip derin derin nefesler alıp üzerime doğru yığıldı.
"Arsız bebek beni ne hale soktuğunun farkında mısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadist•bxb•
Teen Fiction"Senin bedeninde hissetiğin acıyı ben kalbimde hissediyorum"
