Sadist•bxb•

Bebek

Ekin'den

"Ne zaman gideceğiz?" Dediğimde Ateş omuz silkip elindeki şaraptan bir yudum aldı. "Beni burada bekle biriyle görüşüp geliyorum" diyip yanımdan ayrıldı ve bize biraz daha uzakta duran siyah saçlı kadının yanına gitti. Elimdeki meyve suyu bardağını sıkıp kadına ters bir bakış gönderdim.

Elini Ateşin omzuna koymuş kahkaha atıyordu. Komik bir şey mi vardı?
Omzumda hissetiğim el ile kafamı yukarı kaldırıp kumral adama baktım.
"Sonunda yalnızsın, abin mi Ateş?" Dediğinde kafamı olumsuzca salladım.
"Eşim" dediğimde kaşlarını kaldırdı.
"Koskoca Ateş Hanoğlu eşcinselmiymiş yani?" Dedi ve gülümsedi.

"Evet ne var bunda?" Dediğimde omuz silkti. "Ne zamandır evlisiniz?" "Dün evlenme teklifi etti" "Başlamadan bitirmelisin bence" dediğinde neden dercesine yüzüne baktım. "Çünkü hayatın boyunca kaçmak zorunda kalacaksın."

"Neyden kaçmak zorunda kalacağım?" "Polisler, mafyalar veya kan davası olanlar ona karşı seni kullanmayı çalışacaklar ve Ateş o kadar kişiden seni koruyamayacağı için kaçmak zorunda kalacaksınız." Dediğinde tüylerim diken diken olmuştu, Ateş beni onlardan korurdu değil mi?
"Evden hiç çıkamayacaksın sadece evcil hayvan gibi onun peşinden sürüklenip duracaksın" dedi ve bir elini belime attı.

"Ama eğer benim gibi biriyle gelirsen kaçmana asla gerek kalmaz, çünkü ben asla kaçmam"
"Sahibiniz tasmanızdan tuttuğu için kaçamıyorsunuz çünkü" Ateş yanımıza gelip belime attığı elini sertçe itti ve beni kendine çekti.
"Bu güzel çocuğa çok yazık ediyorsun, peşinde sürüne sürüne harab olacak, kaçan bir korkağın eşi olmak zor." dediğinde Ateş kumral çocuğa ukala bir şekilde gülümsedi.

"Ben bir yere kaçmıyorum aksine benden it gibi korkup kaçan sahibinizi yakalamaya çalışıyorum." Dediğinde kumral adam bir süre Ateşin gözlerinin içine sinirle baktı ve ardından bana döndü. "Ve sen küçük kaltak onun için zaaftan başka bir şey değilsin." Dediğinde Ateşin gömleğini sıktım.

"Gidiyor musun yoksa ben mi göndereyim?" Dediğinde kumral adam gülerek yanımızdan ayrıldı.
Kafamda dediği şeyleri tartarken Ateş beni yönlendirip mekandan çıkarttı ve bahçedeki arabaya götürdü. Arba'nın içine girdiğimizde çenemin ucunu tuttu ve yüzümü kendi yüzüne çevirdi.

"Böyleleri karşımıza çok çıkacak meleğim, korkma ben seni korurum." dedi ve dudaklarıma uzun bir öpücük kondurdu.

......

Evden gelen ayak sesleriyle Ateşin göğüsüne iyice sindim ve kulağına yaklaştım. "A-ateş" "hm" "Evde birisi var" dediğimde yanımdaki adam gözlerini yavaşça aralayıp yatakta dikleşti ve gece lambasını açıp çekmeceden silahını çıkartarak ayak seslerini dinledi.

"Gece gece kim bu amına koyayım" dedi ve ayağı kalktı, bileğinden tuttuğumda derin bir iç çekip beni kucağına aldı. Bacaklarımı beline dolayıp kafamı omzuna yasladım ve gözlerimi yumdum. Yavaş yavaş aşağı inerken evde bir kadından gelen mırıltılar yankılanıyordu.

Burnuma gelen şekerli parfüm korkusuyla gözlerimi araladım. "Candan?" Duyduğum isimle kafamı kaldırıp biraz yan döndüm ve kucağında bebeği sallayarak nini söyleyen kadına baktım. "Kumsal bak baba geldi kızım" dedi ve bebeğin burnuna bir öpücük kondurup yanımıza geldi.

"Bak annecim bu abi de yuvamızı yıkan abi." Dediğinde Ateş derin bir iç çekti. "Candan al çocuğunu git buradan." Dediğinde genç kadın kafasını olumsuzca salladı. "Bebeğimiz babasız mı büyüsün sevgilim?" Dediğinde kalbime bıçak saplanmış gibi hissediyordum. Gerçekten bu aileyi ben mi yıkmıştım?

"Onu başka adamların altında yatmadan önce düşünseydin Candan, hadi git evimden" "Ben kimsenin altında yatmadım y-yemin ederim kimsenin altında yatmadım" diye ağlamaya başladığında Ateş arkasını döndü ve merdivenlerden çıkmaya başladı.

"Hepsi senin yüzünden lanet kaltak! Geber!" Diye bağırdığında Ateş sinirle arkasını dönüp elindeki silahı sıktı. Bir yere düşme sesi geldiğinde gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Ateşin kucağından inip yerde kanlar içinde yatan kadına baktım. Evde küçük bebeğin ağlama sesi duyulurken yavaşça ölü beden'nin yanına gittim.

"A-ateş sen ne yaptın?" Dediğimde yanıma geldi ve yerde duran bebeği kucağına aldı. "Yukarı çık Ekin bende bebeği bırakıcak birini bulayım" dediğinde ona dönüp yüzüne sert bir tokat attım. "S-sen hayatımda gördüğüm en cani insansın. Az önce bi çocuğu annesiz bıraktın şimdi de babasız mı bırakmayı düşünüyorsun?" Dediğimde derin bir nefes aldı.

"Evet." Dediğinde yüzüne tiksinircesine baktım. "Eğer bu bebek başka birine giderse beni unut." Dediğimde kucağındaki bebeği koltuklardan birine koyup yanıma geldi. "Bu bebek gidecek ve sen bu siktimin evinde duracaksın" dediğinde kafamı olumsuzca salladım.

"İğrençsin, keşke o gün sana evet demeseydim." Dediğimde bu sefer yüzüne tokat inen taraf ben olmuştum. "Bir daha ağzından böyle bir kelime duyayım canını alırım senin." Dediğinde dolmuş gözlerimi ona çevirdim ve yanından hızlıca geçip üst kata çıktım.

Dolabı açıp üzerime bir şeyler giyindim ve telefonumu alıp odadan çıktım. Onun yanından geçip gidecekken sertçe kolumu tuttu. "Sana dedim ki bu evden gitmeyeceksin." Dediğinde kolumu sertçe çektim ve ona döndüm. "Ve bende sana dedim ki o bebek bu evden giderse bende giderim" Dediğimde delirmiş gibi kahkaha atıp saçlarını çekiştirerek bir tur kendine etrafında döndü.

"Siktir git! Nasıl olsa dönüp dolaşıp geleceğin yer yine benim yanım olacak Ekin. Sen bensiz nefes bile alamazsın, almaya çalışsan bile." Dedi ve dibime girip boğazımı sıktı.

"O nefesi sana aldırtmam."