41°43.55'N 49°56.8'W-yıl 2018
Denizaltı araçları Atlantik okyanusuna salınmış, dibe iniyorlardı. Gittikçe karanlık oluyordu. Onların yollarını aydınlatan tek ışık Denizaltı aracının önündeki ışıklardı. İki denizaltı aracı dibe ulaştıklarında, düz ilerliyor- Titaniği arıyorlardı.
"13 metre. Görüyor olmanız gerekli."
Denizaltılar ilerlediğinde Titaniğin paslanmış burnunu gördüler.
"Tamam, yavaşca bunun üzerine çıkalım."
"Tamam, Mike. Bunun üzerine çıkıyoruz. Yavaşca arkamızdan gelin."
Mike kameranı açmış, kayıt almağa başlamıştı..
"Titaniğin hayalet gibi karşımıza çıkması..Her seferinde beni etkiliyor. 15 Nisan 1912 gecesi 02:30 derinlere uzun düşüşünden sonra..Oturduğu yerde görmek beni üzüyor"
James gülerek.
"Gene tam isabet patron."
Her iki denizaltı Titaniğin bir az üzerinde ilerlerken Mike konuşmaya başladı.
"Bu Titanik için artık altıncı dalışımız.. Yaklaşık 4 kilometre derinlikteyiz. Tam olarak 3821 metre.. Dışarıda ki basınç santimetrekareye 3,5 ton. Camlar 23 santimetre kalınlıkta.. Patlarsa.. elvede demeğe bile vaktimiz olmaz."
Konuşmasını bitirdikten sonra kameranı söndürdü..
"Tamam bu kadar gevezelik yeter."
Denizaltılar Titaniğin üzeride yavaşça ilerliyorlardı. Aniden yapılmış yanlış bir adım Titaniğe zarar vere bilirdi.
"Dünki gibi kaptan köprüsünün üzerine indir."
"Elbette."
"Tamam Mir-2, ana merdiven boşluğunun üzerine iniyoruz.. İnişe hazır mısınız?"
"Tamam Brock, Dunkin'i şimdi indiriyoruz."
(Dunkin kameralı robot)
Dunkin gittikçe Titaniğin gövdesinin yanından aşağı iniyordu.
"Mike, Titaniğin gövdesinin yanından aşağı iniyoruz."
"Anladım, tamam. Aşağıya in ve birinci sınıf yolcuların giriş kapısından gir."
Dunkin titaniğe giriş yapmış, harabe olan Titaniğin içinde ilerliyordu.
"Şimdi sola, sola dön."
"Tamam, dönüyorum."
"B güvertesinden ilerle."
Dunkin kolidorda ilerliyordu..
"Evet evet sağdaki oda, şu."
"Görüyorum görüyorum."
Dunkin odaya dahil olmuştu. Sular altında yatmış küçük şehri andıran oda karışık durumdaydı. Titaniğin lüksünden eser kalmamıştı.
"Evet yatak odasına girdik."
"Bu Hockley'in yatağı. Orospu çoçuğunun yattığı yer.. Dur dur sağa gel, geri gel."
Dunkin'i haraket ettiren James, Mike'ın dediği gibi yapmıştı.
"Şu yere düşmüş kapıya yaklaş."
"Bir koku mu alıyorsun patron?"
"Altında ne var onu görmek istiyorum."
"O zaman ellerimi devreye sokayım."